“KRİTERLERE UYMAYANLAR OKUL İDARECİSİ OLAMAZ”

“KRİTERLERE UYMAYANLAR OKUL İDARECİSİ OLAMAZ”

14 Mayıs 2014 12:13
A
a
Sütiş Eskişehir
İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen’i Es TV’deki programıma davet etmiştim. Erzincan’dan Eskişehir’e gelişinin üzerinden yaklaşık iki ay geçti. Bir bürokrat için atandığı şehri bu kadar kısa süre içerisinde tanımak zor. Hele hele bu bürokrat birde Milli Eğitim Müdürü ise.
İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen ile Cuma günü akşamı televizyon programında 2 saati aşkın süredir sohbet ettik. Bu sohbete ilimizdeki eğitim sendikalarının başkanlarını da ortak etmek için, dört başkandan da ayrı ayrı ikişer soru aldım. Her ne kadar canlı olmasa da, eğitim sendikaları başkanları Necmi Özen’e sorularını banttan görüntülü olarak sordular.
Benimde sorularım arasında vardı. Eğitim sendikalarının şube başkanları da özellikle 13 Haziran’da yapılması planlanan okul idareci atamalarında duydukları endişeleri dile getirdiler.
‘Atamalar yandaş sendikanın vereceği listelere göre mi? Atanacak adayların siyasi görüşlerine mi? Yoksa Milli Eğitim Müdürü veya valinin birilerinin önerdikleri isimleri mi atayacaklar?’ endişesi vardı hem sendika başkanlarında hem de öğretmenler arasında.
İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen, hem benim hem de eğitim sendikalarının şube başkanlarının özellikle;‘Atamaların nasıl ve hangi kriterlere göre yapılacak?’ sorusuna açık yüreklikle cevap verdi.
 
‘BENİM KİŞİSEL BAKIŞIM KURUMUN
UYGULAMALARINI İLGİLENDİRMEZ’
Necmi Özen, özellikle Eğitim-Sen, Eğitim-İş ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanlarının atamalar konusundaki endişelerinin gereksiz olduğunu vurguladı.
‘Benim kişisel bakışım kurumun uygulamalarını çok fazla ilgilendirmez. Çünkü yapılacak olan idareci atamaları belirlenmiş kriterlere göre yapılacaktır. Yasama idareci atamalarının nasıl yapılacağını belirlemiş. Bizimde görevimiz bu kriterlere uyanları belirleyerek, atamaları yapacak olan ilin valisine sunmak. İdareci olarak belirlenecek isimler valilerin onayından sonra kesinleşir. Atamalar yapıldıktan sonra eğitim sendikalarının başkanları istatistik yaptıklarında atamam idarecilerin kriterlere uyan kişiler olduğuna hak verecekler.’
 
İDARECİLERİN ASİL
GÖREVLERİ ÖĞRETMENLİK
Yıllardır okul müdürlerinin öğretmenler arasından seçilen veya yapılan idareci sınavlarında başarılı olanlar arasından atamalarının yapılırdı. Her ne kadar okul idarecileri müdür koltuğunda oturuyorsa da esas meslekleri öğretmenlik. Ancak müdürlük koltuğunda oturanlar, yıllardır başarısız oldukları tespit edilmiş olsalar da, idareci zırhına büründüklerinden koltuklarından alınamıyorlardı.
Ben 8 yıl Okul Koruma Derneği ve Okul Aile Birliği Başkanlığı yaptım. Bu süreç içerisinde pek çok okul müdürü tanıdım.
Öğleye kadar okula gelmeyen veya öğleden sonra çeşitli bahanelerle okuldan ayrılan müdürler gördüm. Hatta koltuğunu sanki okuldaki müdür yardımcılarından birisi kapacakmış gibi sabahtan akşama kadar oturdukları koltuğundan kalkmayanları da.
Eğer idareci okuldaki öğretmenler, veliler ve öğrenciler arasında birlik-beraberliği sağlayamıyorsa, okulda iç barışı bozanlara engel olamıyorsa, eğitim-öğretimin kör topal gitmesine çözüm bulamıyorsa, o koltukta bir gün bile oturması o okula zarar veriyor bence. Bu tür idarecilerin hala o koltukta oturuyor olması o okulu başarıya değil, her geçen yıl eğitim-öğretim kalitesinin düşmesine, öğretmenler ve öğrenciler tarafından tercih edilmeyen okul haline gelmesine neden olur.
Son söz olarak, eğer gerçekten eğitim sendikalarının başkanlıklarının; ‘Belirlenen kriterlere göre değil, torpili bulan idareci olacak’ söylemlerinin doğru olmadığı şekilde idareci atamaları yapılırsa, devlet okulları da gelecek yıllarda özel okullarla yarışır, hatta onları geride bırakır ve özel okul yerine tercih edilen okullar arasına girerler.
 
 
 
****
 
YILMAZ BÜYÜKERŞEN HAKLI
 
Geçtiğimiz Cuma günü yapılan Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, ’Özel İdareden kala kala 100 mezarlık ile borç kaldı’ diye yakınmış.
Haklı.
Mahalli İdareler seçimleri öncesi isimlerini yazmayacağım. İki sivil toplum kuruluşu başkanları ile sohbet ederken, Özel İdare’den kendilerine kaynak aktaracaklarını söylemişlerdi.
‘Bize proje getirin. Size Özel İdare’nin bütçesinden kaynak aktaralım’ teklifleri yapılmış. Projesini sunanlara da kaynak aktarımı yapılmış.
Sivil Toplum Kuruluşlarına kaynak aktarıma karşı değilim. Ancak bunu Özel İdare geçmiş yıllarda neden yapmadı da, tam Özel İdarelerin Büyükşehir Belediyelerine devredilmelerine birkaç ay kala yaptılar?
Keşke o sivil toplum kuruluşlarına aktarılan veya yapılan aynı yardımlara harcanan paralar ile Özel İdarelerin borçları kapatılsaydı.
Hiç olmazsa Büyükşehir Belediyesi de bu paralarla mahalle olan köylere hizmet götürebilseydi. Özel İdarenin kasasındaki paraları başka kaynaklara aktaranlar yarın; ’İşte gördünüz mü. Köylere Özel İdare döneminde yapılan hizmetlerin dışında yeni dönemde Büyükşehir Belediyesi yeni yatırımlar yapamadı mı diye bıyık altından mı gülecekler?
Birileri çıkıp o paraların sivil toplum kuruluşlarına neden aktardıklarının hesabını vermeli.
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi