“Hukuk’un gücü mü, Gücün Hukuku mu?”

“Hukuk’un gücü mü, Gücün Hukuku mu?”

18 Haziran 2013 12:39
A
a
Sütiş Eskişehir
Konu “Direniş”
Konuk “Baro Başkanı Rıza Öztekin”
Konuşmak istediğimiz şey ise “Hukuk”
Konuşmak istediğimiz diyoruz ama Avukatların yaka paça,” cübbesi yırtılarak” götürüldüğünü…
İnsanların sosyal medyada yazdıkları masum ifadelerden bile “hakim kararı olmadan” göz altına alındıklarını…
Anayasa’nın 34’üncü maddesinin gereksinimlerinin uygulanmadığı zamanları …
Yani Hukuk konuşalım derken, hukuksuzluğu konuşuyoruz.
Yargıya en çok ihtiyaç duyulan bir dönem de, yargıya olan güvensizliği, insanların haklarını aramak için sokağa gerek kalmayacağı bir adaleti ve kurunun yanında yaş olmak istemeyenlerin izlemesi gereken rotayı konuşuyoruz.
Oysa bir Baro Başkanı ile insanların içini rahatlatacak hukuksal değişimleri, insanların kafasında soru işaretleri oluşturmayacak yargı paketlerini, suçlunun cezalandırıldığı, mağdurun vicdanını rahatlatan bir dönemi konuşmak isterdim.
Son yıllarda artan ama evveliyatından beri Zenginin, Güçlünün, Siyasinin, Gücü ve Çevresi olanların her ne şekilde olursa olsun haklı olmayacağının güvencesini yaşadığım bir sistemi konuşmak isterdim.
Milletvekillerine verilen dokunulmazlık kadar olmasa da, hukukun bekçilerine belli dokunulmazlıklar sağlayan yasaları konuşmak isterdim.
Hukuk’un gücü mü, Gücün Hukuk’umu diye sorduran değil
Adalet Mülkün Temelidir ve Hukuk her şeyden güçlüdür diyeceğim günleri istiyorum.
“Gençler”
Aynı toprağın hamurunda piştik hepimiz. Aynı Cumhuriyet’in çocuklarıyız. Yakın ve uzak tarihin kendi ömrümüz dışında kalanlarını sadece anlatılanlar, yazılanlar ve birkaç kere fotoğraf ya da görüntüyle analiz etme şansı bulduk.
Bugün bizi şaşırtan ve Apolitik dediğimiz gençlerle aramızdaki en büyük fark bu. Onlar bizlerin çoğu gibi TV karşısında geçirmiyor zamanını. Dizi manyağı değiller. Siyasetçilerin tutarsızlıklarını, kendi içlerindeki diyaloglarını ve her yayın kuruluşunun ticari kaygılarla sağ, sol, İslamcı tarafta olduğu yayınlarını izlemiyor.
Birilerinin onlar adına karar almasını, analiz yapmasını, yönlendirme yapmasını istemiyorlar. Merak ettiklerini bir tıkla buluyor, ham haliyle yakalıyor ve kendi doğrusunu buluyor.
Tartışıyor, özgür hissettiği ortamda, küçük sanılan ama büyük bir coğrafya da, dünyasal konular hakkında bile fikir sahibi oluyor.
“Bu gençlikten adam olmaz” diyenlere. Biz olduk ama sizin gençliğiniz bugüne geldiyse asıl adam olamayan sizlersiniz” diye hissettirmeyi bile tek kelime etmeden söyleyebiliyor.
Her ne fikir de olursa olsun, düşünen, biriktiren, zeki, komik ve 140 karakterle, kitaplar dolusu mesaj veren gençlere sevgili Deniz Çağlar Fırat’ın dediği gibi “bir özür borcumuz” var.
Kabul ederler ise Özür Dilerim.. Etmezlerse de canları sağolsun
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi