Cumartesi günü CHP üyesi çok eski bir eczacı ağabeyimin yanına uğradım. Daha doğrusu reçetemde yazılı olan ilaçları almak için yolumun üzerinde olmamasına rağmen uzun süredir görmediğim için özellikle yolumu değiştirdim.
Zaman zaman ziyaretine giderim. Siyasi görüşlerimiz bir birimizden farklı olmasına rağmen çoğu zaman ortak noktada buluşuyoruz. Çok ama çok az ayrı düştüğümüz oluyor.
‘Sadi sen sosyal demokrat olmalısın’ dediğin de ben de,’abi çoğu zaman seninle aynı düşünüyoruz. İkimizin arasında fark çok az. Sen demokrat olmalısın!’ diyerek bir birimize takılırız.
Cumartesi günü de öğleden sonra hem ilaçlarımı almak hem de yaklaşık bir ayı geçti görüşemedik, hasret gidermek için eczaneye gittim.
Eczanenin kapısından adımımı atar atmaz;’nerelerdesin. Nerede ise iki ay oldu görüşemedik. Özel davet mi bekliyorsun!’ diye espri yaptı.
Aslında 15-20 gün önce uğramıştım. Kendisi yoktu. Kalfasına selam bırakarak ayrılmıştım.
‘Ben geldim sen yoktun. İstersen Ramazan’a sor’ dedim.
Kahvelerimiz söylendi, bizde sohbete başladık.
‘YILMAZ HOCA ADAY
OLMAYACAK HERHALDE’
Önce AK Parti’de yapılan temayülü konuştuk. Temayülde hangi isimlerin öne çıkabileceğini tartıştık. Ardından Büyükşehir Belediye Başkan adayının kim olacağını.
‘Sadi Nabi Hoca mı yoksa Burhan Sakallı mı?’ diye sordu.
‘Sence kim olur?’ dedim.
‘Valla Nabi Hoca’nın bir ağırlığı var. Yılmaz Hoca gibi tanınan, bilinen, yıllarca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi danışmanlığını yapmış, çoğu zaman konuşma metinlerini hazırlamış, bugünde Milli Eğitim Bakanlığı yapan bir isim. Bakanlığa gelir gelmez velilerin ve pek çok kesimin tepki gösterdiği 5 yaşından gün almış çocukların ilkokula başlaması ve serbest kıyafet uygulamalarında yumuşak geçişler yaparak tepkileri kırdı. Eğer belediye başkanlığı gönlünden geçiyorsa Başbakan’da görev verirse Yılmaz Hoca’yı zorlayacak bir isim’ dedi.
‘Peki, AK Parti Burhan Sakallı’yı Yılmaz Hoca’nın karşısına aday çıkarırsa şansı ne olur?’ diye sordum.
Cevabı şöyle oldu:
‘Burhan Sakallı iki dönem Odunpazarı ilçesinde başarılı hizmetlere imza attı. Ben çalışmalarını beğeniyorum. Sık sık da halkın içine giriyor. Yılmaz Hoca’nın ismi Türkiye dışına çıktığınızda da konuşuluyor. Tek endişem eğer son anda “ben yok um artık” demezse Yılmaz Hoca’nın karşısında hafif kalıp kalmayacağı. Yılmaz Hoca Belediye de çıtayı yükseltti’.
‘Yılmaz Hoca aday olmayacak mı demek istiyorsun?’ diye sorduğumda verdiği cevabı şu oldu:
“3-4 ay kadar önce idi. Yılmaz Hoca bir mekanda karşılaştık. Yüzüne baktığımda bir bezginlik veya yorgunluk hissettim. Daha önceki karşı karşıya geldiğimiz de meslektaşlarımla kendisine yaptığımız ziyaretlerde çok neşeli, hatta zaman zaman espriler yapardı. Yılmış, bezmiş, yorulmuş bir hali vardı. Bugüne kadar da adaylığını açıklamadığına göre ben tekrar aday olmayacak diye yorumluyorum. Birde kulağıma gelenler doğru ise ilçelerde istediği fotoğrafı çekememiş. İlçe ve köylerin fotoğrafı hep fulü çıkıyormuş. Bu AKP ile CHP arasındaki farkı kapatmış. Şu anda başa baş bir mücadele var. AKP eğer Nabi Hoca’yı aday yaparsa, Nabi Hoca da bakan olduğuna göre hesaplar çok değişir. Sanıyorum Yılmaz Hoca çektiği fotoğraflara bakarak değerlendirme yapıyor. Eğer fotoğraf netleşmezse aday olmaz. Yani üç dönem kazandığı belediyenin kapısından kaybetmiş Yılmaz Büyükerşen olarak çıkmaz.”
Sevgili ağabeyime son olarak Yılmaz Hoca’nın aday olmaması halinde Büyükşehir’de Ahmet Ataç’ın kazanma şansı olup olmadığını sordum.
‘Sadi Ahmet Ataç arkadaşım. Kendisini de çok severim. Ben Tepebaşı İlçesinde ikamet ediyorum. Geçen dönem kendisine oy verdim. Hatta zaman zaman seçim çalışmalarına katılarak destek verdim. Eğer Büyükşehir Belediye Başkan adayı olursa yine yanında olur, destekler kazanması için çalışırım. Ama onunda işi zor eğer Büyükşehir’e aday olursa. Tepebaşı’nda sıkıntı yok. Tepebaşında devam etmesi halinde bir dönem daha yola devam eder.’
Sevgili Eczacı ağabeyim ile sohbet iki saate yakın sürdü.
Gerçektende bir birimizi özlemişiz! ‘Sohbete doyum olmaz’ diyerek zengin kalkışı yaptım. Vedalaşırken,’arayı uzatma’ diye de arkamdan seslendi.
Ben sevgili eczacı abime eczaneden çıkarken şu hatırlatmayı da yaptım:
‘AK Parti ve CHP’yi konuştuk. Bu seçimde MHP’de ciddi adaylar çıkardı. MHP AK Parti ile CHP’yi böler. Çok ciddi oy alacaklarını umuyorum. Hesap yaparken MHP’yi unutma’.
ı
*-*******
YORUMSUZ:
“Atatürk döneminde bile Mecliste başörtülü milletvekilleri var. Dolayısıyla da Atatürkçülük adına laiklik adına kimse Meclis’te başörtülü milletvekiline karşı çıkmasın, milletvekili olmadan önce başörtüsü takan AKP ve MHP’li kardeşlerimiz başörtüsünü taksın ve meclise gelsinler, meclise geldiklerinde Büyük Birlik Partili her bir ferdi yanlarında karşı çıkanlar ise karşısında bulacaktır.”
Mustafa DESTİCİ
*-*********
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...