‘ESKİŞEHİRLİLERE HİZMET ETMEK İSTİYORUM’

Üç gün önce yazmış olduğum,’Yavuz Hoca aday olmalı’ yazımla ilgili dün telefon etti Prof. Dr. Yavuz Beşoğul.

‘Sadi Bey yazınızı Çarşamba akşamı okuyabildim. Pazartesi gününden beri yoğun bir çalışma temposu ve peş peşe gelen ameliyatlar nedeniyle ancak okuma fırsatı buldum. Öncelikle beni Büyükşehir Belediye Başkanlığına yakıştıran dostlara teşekkür ederim. Ben Eskişehir çocuğuyum. Annem, babam Eskişehirli, Eskişehir’de ikamet ediyor. Ben iki yıl önce İstanbul’da özel bir hastanede göreve başladım. Ancak evim hala Eskişehir’de. Eskişehir’imi seviyorum, Eskişehir aşığıyım. Siyasete atılmayı düşünmedim. Ancak Eskişehirli hemşerilerim beni siyasetin içinde görmek istedikleri elbette beni mutlu etti. Eskişehir’de ESOGÜ’deyken de siyasete atılmam konusunda teklifler geldi. Ben kendilerine teşekkür ettim. Görev adamıyım. Birde partiler üstüyüm. Herhangi bir siyasi partiye meyil bağlamış değilim. Bir siyasi partiden teklif gelirse bunu değerlendiririz’ dedi.

 

BEN KİMSENİN KUKLASI OLMAM

Yazımım çıktığı gün Eskişehir’den çok sayıda eş-dost telefon etmiş. Yavuz Hoca yazıyı okumadan, kendisine telefon eden dostları yazımdan bahsetmiş. Kimileri AK Parti’den aday olması için ısrar etmiş, kimileri ise ‘niye bir başka parti değil?’ demiş.

Her iki düşünce de olan insanlara gereken cevapları vermiş Yavuz Beşoğul.

Yavuz Hoca ile uzun konuştuk. Aday olursa ve Eskişehirli seçmenlerin de kendisine teveccüh göstermesi halinde, Eskişehir için kafasında olan projelerinden bahsetti. Onları tek tek yazıp, yazıyı uzatmak istemiyorum.

Prof. Dr. Yavuz Beşoğul’un telefonda bana söylediği sadece şu son sözlerini yazarak bu konuya nokta koymak istiyorum:

‘Eskişehir’e hizmet etmek istiyorum. Hizmet yolu da güçlü partilerden geçer. Tabii ki iktidar partisinin adayı olmak, iktidar partisinden seçilmiş belediye başkanı olmak, arkanda maddi kaynak desteği olması açısından önemli. Yapacağınız yerel hizmetlere bakanlardan daha kolay destek alabilirsiniz. Belki de beni AK Parti’den Belediye Başkan adayı olarak görmek isteyen dostlar bunu düşünmüş olabilirler. Ancak ben Belediye Başkanı seçildiğim taktirde koltuk bende, ipler birilerinin elinde olarak birilerinin yönlendireceği başkan olmam. Yani ben kukla olmam. Zaten kuklalar şahsiyetli adaylar karşısında seçim kazanamaz’.

Katılıyorum. Bugüne kadar Eskişehir’den seçilen hiç bir Belediye Başkanı ne partisinin yöneticilerinin ne de Milletvekillerinin kuklası olmadı. Başka illerde kuklalık yapanlar olduğunu duyduk.

Bana göre onlar, ‘ben koltukta oturayım, herkes bana Belediye Başkanı desin. Protokollerde on sıralarda olayım. Birilerinin beni yönetmelerine, istediklerini emir telakki ederek yapayım’ diyenler şahsiyetsiz kişilerdir.

 

 

VALİ BABA DÜŞÜNÜYORMUŞ

 

Ben önceki Valilerimizden Kadir Çalışıcı’nın MHP’den adaylığının hemen hemen kesinleştiğini yaklaşık bir ay kadar önce yazmıştım.

Önceki gün MHP İl Başkanı Kadir Çalışıcı’ya telefon ederek adaylığını açıklamasını istemiş.

Bu işin raconu öyle olmaz.

İl yönetim kurulu üyeliğine ve bir ilçe başkanlığına aday olacaklar bile nezaketen parti il başkanı ile eğer o partinin milletvekili varsa ona nezaketen de olsa konuyu açar, onlarında usulende olsa okeylerini aldıktan sonra adaylıklarını açıklarlar.

Kadir Çalışıcı Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmak istiyor. Bunu da uygun olan ortamlarda söylüyor. Kimseden saklı gizli konuşmuyor. Alenen ‘adayım ancak?’ diyor.

‘Ancak nedir?’ diye sorduğumuzda açılmak istemiyor.

‘Ancak’ın’ ne anlamına geldiğini anlıyorum.

‘Ben MHP’den aday olmak istiyorum. Bunu da söylüyorum. MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel hanımefendi veya MHP Genel Merkezinden bir üst düzey yetkiliden bana resmi teklif gelmedi. İl Başkanı telefon ederek adayımız sensin dedi. Ben MHP Genel Merkezinden böyle bir teklifin gelmesini isterim.’

Tekrar ediyorum. Bunları Sayın Kadir Çalışıcı söylemedi. Kendisiyle yaklaşık bir hafta önce 4-5 gazeteci arkadaş ve 4-5 Seyitgazili dostla birlikte Sey-Der’de gördüm. O günden beri de görüşmedik.

Önceki gün MHP İl Başkanın ‘Büyükşehir Belediye Başkanı adayımız sensin. Genel Merkez aday belirleme yetkisini teşkilatlara verdi. Bizde sizinle seçimi kazanacağımıza inandığımız için sizi adaylığa laik gördük. Siz basın toplantısı yaparak adaylığınızı açıklayın’ açıklamasını okudum gazetelerde.

Bu komiğime gitti.

Eğer Kadir Çalışıcı MHP’nin kesin Büyükşehir Belediye Başkan adayı ise bunu partinin milletvekili hemde Genel Başkan Yardımcısı olan Milletvekilinin açıklaması daha doğru olmaz mı?

Bir İl Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkan adayını belirliyor!

Peki, Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel veya Genel Başkan Devlet Bahçeli,’Biz Eskişehir’de X kişiyi Büyükşehir Belediye Başkan adayı yaptık’ derlerse Kadir Çalışıcı’nın düştüğü durumu kim izah edecek?

Bence bunun adı ‘yasak savma’. Veya ‘kendin çal, kendin oyna’...