‘ESKİ bizi zarara uğrattı’

 

Eskişehir’de kim ne derse desin kalabak suyunda sıkıntı söz konusu. Sıkıntının nedeni kimden kaynaklanıyor bilinmiyor! ESKİ sakaları suçluyor, sakalar depodan su alamadıklarından yakınıyor. Geçtiğimiz günlerde görüştüğüm Sucular Odası Başkanı Gazi Kaya, geçen yıl yaz aylarında Kalabak Su Deposundan sakaların günde 80 bin damacana su aldıklarını, 2014’ün Temmuz ve Ağustos aylarında bu rakamın 60-70 bin damacanaya düştüğünü söylemişti.

Madem su sıkıntısı yok, sakalara verilen 80 bin damacana neden 60-70 bine düşürüldü? Benim mahalleme, sokağıma genelde her gün gelen,  daha gün aşırıya düşen, son iki aydan beri de 2-3 gün de bir gelen saka acaba kamyonundaki suyu bakkala, markete mi satıyor? Diye de düşünmeye başladım.

Bu düşüncem ESKİ Genel Müdürü Şahap Bayraktar’ın gazetelere servis ettiği fotoğraflardan sonra yok oldu!

Meğersem sakalar depodan aldıkları kalabak suları, bana satacağı suyu daha farklı fiyatla bakkal ve marketlere satıyormuş!

‘Kalabak deposunda su sıkıntısı yok. Yeterli suyumuz var. Ancak dağıtımda sorun var’ diye Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen’in yaptığı açıklamadan sonra günde en az iki damacana su tüketen arkadaşlarımın işyerlerini dolaştım.

‘Kalabak suyu gelmediği için mecburen farklı su markasını kullanmaya başladık. Bir telefon ettiğimizde en geç 15 dakika sonra su kapımızda. Kalabak su sıkıntısı yoksa neden sakalar geçmişteki gibi düzenli gelmiyor? Bir sıkıntı var ki, geçmişte düzenli gelen sakalar bugün iki-üç gün arayla geliyorlar’ dediler.

Ben bu yazımı yazarken bir mail aldım. Maili okuyunca inanın çok şaşırdım. Kalabak Suyunun pet şişeler dışında damacanalarda sadece Eskişehir de satıldığını biliyordum. Meğersem Eskişehir dışında da satılıyormuş.

Suyumuz fazla iken bir sorun yok. Depoda bekleyeceğine susuz insanların susuzluklarını giderelim.

Ancak bugünlerde yaşanan su sıkıntısı yüzünden Eskişehir dışına gönderilen sular artık gönderilmiyor. Bu bile Eskişehir’de kalabak suyu sorunun olduğunun belgesi.

Mail Polatlı’da faaliyet gösteren ve Eskişehir kalabak suyunu Polatlı’da pazarlayan Ham-Ka Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Kaygan’dan geldi.

Garip Yıldırım’ın Genel Müdür olduğu 2011 yılında ESKİ’nin Kalabak Suyu’nun dağıtımın Polatlı ilçesinde yapılmasına izin verilmiş belgeyi de eklemiş.

Ham-Ka Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Kaygan’dan gelen mail şöyle:

Polatlı’daki kalabak su dağıtımını yapan şirket haklı. Damacana bastırtacak, dağıtım ağı kurmuş. Dünyanın masrafını yapmış. Şimdi de; ‘bizim suyumuz bize yetmiyor size su veremeyiz’ diyerek Polatlı’ya verilen su kesilince şirket sahibi haklı olarak zararının karşılanmasını istiyor.

Bakalım ESKİ bu yazıya nasıl cevap verecek.

 

 

*-******

‘A.Ü’nün kapısı tüm Eskişehirlilere açık’

Davetimiz üzerine dün sabah Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan geldi ziyaretimize. ES TV ve Anadolu Gazetesi Sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Fetih Demirdaş, Anadolu Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şinasi Kula, ES TV Genel yayın Yönetmeni Soner Yüksel, Anadolu Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ömer Duru, Genel Koordinatör Remzi Cerrah, köşe yazarı arkadaşlarım Bülent Özyazıcı ve Cihan Yıldırım ile birlikte sohbet ettik.

Saat: 09.30 da buluştuk. Konu konuyu açınca saatin nasıl geçtiğini anlamadık. Prof. Dr. Naci Gündoğan’ı uğurladığımızda saat 12.00 olmuştu.

Rektör Prof. Dr. Naci Gündoğan ile ilk kez gazetedeki arkadaşlarımın da bulunduğu masa etrafında uzun uzun sohbet etme imkanım oldu. Kendisini uzaktan tanıyordum. Daha doğrusu çok fazla samimiyetim yoktu.

Yuvarlak masa sayesinde uzun uzun sohbet edince daha yakından tanıma fırsatım oldu. İlk izlenimim bende Eskişehir aşığı bir rektör intibası bıraktı. Her ne kadar birileri,’kapalı duvarlar arasında yaşıyorlar. Şehirdeki gelişmelerden bihaberler. Şehrin sorunlarına çözüm için parmaklarını bile kıpırdatmıyorlar’ deseler de, bunun doğru olmadığını bilenlerdenim.

‘Ben bu şehrin çocuğuyum. Ben bu koltuğa nereden geldiğimi çok iyi biliyorum. Görevimi tamamladıktan sonra da yine oraya yani öğretim üyeliğine geri döneceğim. Benim esas mesleğim öğretim üyesi’ diyerek koltuk sevdalısı olmadığını ifade etmeye çalıştı.

Prof. Dr. Naci Gündoğan,‘Şehrin sorunlarına uzak değiliz. Şehirde ne yaşanıyorsa bizde yaşıyoruz. İlimizin valisi, belediye başkanları, ETO, ESO başkanları ile de çok iyi diyalog içersindeyiz. Birlikte şehrimizi daha yukarılara çekmek için taşın altına elimizi koymaktan da kaçmıyoruz. Benim kapım herkese açık. Üniversiteyi şehre de taşımak istiyoruz. Bunun içinde girişimlerimiz var’ diyerek yakın ve uzak gelecekte yapacaklarını da anlattı.

Zaman zaman sohbette geçen konular hakkında ileriki yazılarımda da bahsedeceğim. Bu ziyaretten çok büyük keyif aldığımı belirterek noktayı koymak istiyorum.

 

 

*-******

 

FIKRA

 

Temel şehre inmiş. Bakmış pencere kenarın da bir papağan. 
İçinden: 
- ‘Allah Allah kuşa bak yav’ demiş. Tabii bu arada papağan da Temelin kendisine baktığını görüp: 
- ‘Ne bakıyorsun hemşehrim’ demiş . Temel biraz şaşkınlık biraz da saflıkla: 
- ‘Afedersun hemşerum. Ben seni kuş sandiydum’.

*-*********