“Anadolu Üniversitesi’nin yeni Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, geçtiğimiz cumartesi günü ‘basınla tanışma’ toplantısı düzenledi. Beni de davet etmişler. Davete icabet ettim.
Taş Bina’daki gerçekleştirilen tanışma toplantısına Eskişehir’deki gazete, TV, dergi, ajanslarda görev yapan arkadaşlar ile yaygın basının Eskişehir temsilcileri de büyük ilgi gösterdiler. Rektör Prof. Dr. Naci Gündoğan, rektör yardımcılarıyla birlikte yaptıkları toplantıda, üniversite ile ilgili güzel mesajlar verdi.
“Hedefimiz Anadolu Üniversitesini, üniversite liginde önce Türkiye’de sonra da dünyada üst sıralara çıkarmak. Bugün dağdaki çoban ile şehir merkezindeki sanayiciye kadar herkese eğitim hizmeti ulaştırmaya çalışıyoruz. Eskişehir sınırını aşarak şu anda Batı Avrupa KKTC, Azerbaycan, Balkanlar gibi Türkçe konuşulan coğrafyalarda da eğitim hizmeti sunmaya çalışıyoruz” diyerek Anadolu Üniversitesi’nin sıradan bir üniversite olmadığının mesajını verdi.
Bir kere Açıköğretim Fakültesi Anadolu Üniversitesi’nin en önemli fakültelerinden birisi. Ancak bazıları Açıköğretim Fakültesi’nden mezun olanları küçümsüyorlar. Bu konuda da önemli mesaj verdi Naci Hoca.
‘Açıköğretim Fakültesinden mezun olan bugün üniversitelerde profesör olmuş öğretim üyeleri var. Hatta rektörler var. Bu nedenle Açıköğretim Fakültesi’ni kimse önemsizmiş gibi görmesin’ diyerek de gerçekten de küçümseyenler var ise onlara da bu şekilde mesaj gönderdi.
Toplantıda Rektör Prof. Dr. Naci Gündoğan, yaklaşık yarım saate yakın konuştuktan sonra gazetecilerin sorularını da cevapladı.
Ben Naci Hocaya iki soru sordum.
Birincisi: ‘Son yıllarda Anadolu Üniversitesi bütçesindeki parayı harcayamadığı veya yatırıma dönüştüremediği için devlet paralarına el koydu. Sizin döneminiz de devlet üniversitenin parasına el koyacak mı?’.
İkincisi ise: Sizden önceki Rektör Prof. Dr. Davut Aydın, görevi size teslim ederken yaptığı konuşmada,’Üniversitemizin parasını korudum. 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı’na bizden istedikleri parayı vermedim’ demişti. Siz göreve geldikten 100 milyon TL ödeme yaptınız. Geri kalan parayı ödemeyi düşünüyor musunuz?’.
Cevap: 2013 Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı’nın kurulması ile ilgili çıkarılan yasada yapılacak olan etkinliklerin mali kaynaklarının nerelerden temin edileceğinin de yer alıyor. Kanunda Anadolu Üniversitesi’nin bütçesinden 300 milyon aktarılması yer alıyorsa bu parayı vermem demek mümkün değil. Sonuçta bu şehrin üniversitesinin bu şehre katkısı olması gerekir. Biz bu kaynağın öncelikle Eskişehir'de kullanılmasını isteriz. Peki, geçmişte niye kullanılmadı? Geçmişte bunu kullanabileceğimiz bir yasal düzenleme yoktu. Ama bu kanunun bir fırsat veriyor. Kanun diyor ki; Türk Dünyası kapsamında kalıcı eserler için bütçe oluşturuldu. Bütçe kapsamında kurumların katısı şunlar olacak. Koordinasyon Kurulu belirledi. Tabi bize gelen ilk talebe karşı çıktık. Çünkü istenen miktar çok afakiydi. Bizim burada tek kaygımız üniversitemizin Mali dengelerinin bozulmamasıdır. Mali dengeleri bozacak bir aktarma yapamayız. Biz bunu ödeyeceğiz. Biz bunu ödemezsek zaten yılsonu itibariyle bu miktar birikecek. Aralık 2014 yılı itibariyle Maliye Bakanlığı bütçeyi yaparken bu parayı zaten başka bir kuruma aktaracak. Biz buna neden imkan verelim ki? Anadolu Üniversitesi'nin Eskişehir'e bir katkısı, hediyesi olsun."
Doğrusu da Naci Hocanın söyledikleri. Ben Naci Hoca dönemiyle AÜ’de bazı tapuların da kırılacağını düşünüyorum.
SOYDAŞ, DYP’LİLERİ TOPLAMIŞ
AK Parti Tepebaşı Belediye Başkan adayı Orhan Soydaş, Doğru Yol ve onun devamı olan Demokrat Parti kökenli.
DYP’den 1994 yılında yapılan seçimlerde Tepebaşı Belediye Başkanı seçildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Aydın Arat’ın vefatıyla 1,5 yılda Büyükşehir Belediye Başkanlığı.
Siyasete tam noktayı koymak üzereydi ki, AK Parti’den Tepebaşı Belediye Başkan adaylığı teklifi aldı. ‘Tepebaşına ve Eskişehir’e hizmet için bir dönem daha görev yapmak istiyorum’ diyerek teklifi kabul etti.
Mevcut Belediye Başkanı ve CHP’nin Tepebaşı Belediye Başkan adayı Ahmet Ataç karşısında işi zor. Ancak o zoru başarmak için yola çıktığını söylüyor.
Dün bir düğün salonunda DYP ve Demokrat Parti’de siyaset yapan eski arkadaşlarına kahvaltı vermiş. Kahvaltıya DYP eski Milletvekili Fevzi Yalçın ile, DYP ve DP dönemlerinde İl Başkanlığı ve yönetimlerde görev alan 200’e yakın partili katılmış.
Soydaş, eski dava arkadaşlarından 30 Mart’ta yapılacak seçimlerde destek istemiş. ‘Sadece sizin değil, eşinizin, çocuklarınızın, annelerinizin, babalarınızın da oylarını istiyorum’ demiş.
Bakalım eski DYP ve DP’liler Orhan Soydaş’a ne kadar destek verecekler? Kahvaltıya katılanlar,’görünmek için mi geldi?’. Bunun cevabını 30 Mart gecesi sandıklar açıldıktan sonra öğreneceğiz.