Anketlerle ilgili genel kanaatimi biliyorsunuz. Son olarak Ocak ayında yazmış ve anketlerin toplum mühendisliği yapma çalışması olduğunu, kim hangi amaçla anket yaptırmak isterse, o sonuçların sağlanmasının zor olmadığını ifade etmiştim. Bu yönüyle de anketlere itibar etmiyor, güvenmiyorum diye eklemiştim.
Ben bu duruma itiraz ettiğimde gündemde olan 2 ayrı ankette de CHP ve Büyükerşen öndeydi. 2 gündür çok konuşulan Gezici araştırma şirketinin anket sonuçlarındaysa tam tersi Ak Parti ve Karacan önde. Eminim seçime kadar daha onlarca anket yapılacak ve sonuçlar her birinde değişik çıkabilir.
İşte bu yüzden insanların yapılan anketler üzerinde kanaat belirtmesinin sağlıklı olmadığını ve özellikle sayıca fazla olan kararsızların kim lehine olursa olsun bu duruma göre hareket etmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak için yazmak istedim. Zira bu durumdan en çok etkilenen bütçeden pay almadan kendi imkânları ile onca fedakârlık ve emek veren diğer partiler oluyor. Bir anlamda ayıp ve yazık oluyor.
“Eskişehir’in suçu ne?”
Son yıllarda Eskişehir’den Yaygın medya’ya yansıyan bazı başlıklar bu şehrin itibarıyla ilgili olumsuz bir algı oluşturuyor. Fuhuş kenti, Karanlık Şehir ithamlarıyla geçen bir senenin ardından ESOGÜ’ DE bir öğrencinin kedi vahşeti ve son olarak bir Profesör’ün ilişkide olduğu öğrencisi ile yaşadığı aşk fotoğrafları Eskişehir’e mal ediliyor. Skandal diye nitelendirilerek sanki bilinçli bir algı oluşturuluyor.
Neresinden bakarsanız bakın bir sürü yanlış var bu tür işlerde. Belki Eskişehir Basını olarak bizler bile istemeden de olsa şehrimize imaj kaybettirecek bu olguya hizmet ediyoruz. Peşin hükümlü oluyor, direk zan altında bırakıyor ve sonunu düşünmeden çanak tutuyoruz bu algıya.
Örneğin kimse çıkıp Profesör bekâr bir insan, ilişki yaşadığı öğrenci de gayet reşit bir yaşta, üstelik adam fotoğrafları kendi paylaşmadığını, birilerinin kasıtlı yapmış olabileceğini söylüyor. İstifa ettiği halde, soruşturma sonucunu beklemeden bu durumu önce Anadolu Üniversitesi’ne ardından bu şehre mal ederek, “ahlaksızlık” diye tanımlamak acep ne kadar ahlaklı ve etik bir davranış.
Evet, hoş bir durum değil. İşin içinde temsiliyet olduğu için olmasa daha iyiydi. Ama mahremiyeti ihlal etmiş birilerinin bu durumu kasıtlı yapıp yapmadığını da bilmediğimiz için, insanların arasındaki duygusal bağı sadece seks ilişkisi gibi yansıtmak ve kişileri kaosa, manevi erozyona uğratacak yazılar, hakaretler ve maalesef içine bu şehri de katarak “Eskişehir’de normal” gibi yakıştırmalar beni derinden üzüyor. Onay vermeyebilirsiniz, şahsen bende onaylamıyorum ama linç etmek gibi bir niyetimde yok. Üstelik olan Eskişehir’e oluyor.