12 Kasım Pazartesi günü akşamı Çankaya Mahallesine davetli idik. Göçmen ailelerin ağırlıklı olarak yaşadıkları Çankaya’da bir eve misafir olduk. 20’ye yakın erkek bir o kadarda kadın vardı. Misafirlikten öte bir nişan töreni vardı. Çok yakın dostum, arkadaşımın kızına nişan yapacak. Yakın dostlar arasına beni de koymuş. Bende eşimi alarak davete icabet ettim.
Arkadaşım illaki nişan yüzüklerini benim takmamı ısrar etti. Ben de benden daha büyüklerin olduğunu, öncelikle aynı çatı altında bulunan babasının takmasını istedim. Sonuçta benim ısrarım üzerine arkadaşımın kızının ve damat adayının yüzüklerini babası taktı.
GÖÇMENLER BEKLİYOR
Nişan töreni tamamlandı. Damat adayının babası, amcası ve dayıları ile arkadaşımın babası, amcası, erkek kardeşi ile yakınlarıyla sohbete başladık. Önce ordan-burdan derken şehir trafiğine konu geldi. Trafik sıkışıklığı tartışıldı. Buna çözüm bulacak kişinin Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu konusunda çoğunluk birleşti.
Muhabbet yavaş yavaş ısınıp, misafirler bir birleriyle kaynaşınca konu siyasete kadar uzadı. Yaklaşan yerel seçimler ve aday adayları konuşulmaya başlandı.
Arkadaşım Bulgaristan göçmeni idi. Daha doğrusu babası-annesi yıllar önce Eskişehir’e göç etmişler. Özal döneminde de amcası ve yakın akrabaları da Türkiye’ye gelmiş. Türk asilli Bulgar vatandaşı olarak yıllarca özlem duyduğu Türkiye’ye ilk ayak bastığında toprağı öpmüş babası. ‘İşte benim gerçek vatanım Türkiye’ demiş.
Damat tarafı da Bulgaristan göçmeniydi. Eskişehir’deki göçmenlerin çoğunluğu Bulgaristan’dan kalma bir alışkanlıkla sol partilere oy verirler. Yılmaz Büyükerşen’in ilk Belediye Başkanlığı seçimlerinde topyekun desteklemişler. Sadece Yılmaz Büyükerşen değil, Karaoğlan dedikleri Bülent Ecevit’i de desteklemişler. 1999 seçimlerinden 2009 seçimlerine kadar Büyükşehir’de hep Yılmaz Hoca’ya oy vermişler. Genel seçimlerde de CHP’ye. Son genel seçimlerde ise CHP’den AK Parti’ye de oy kaymış.
BU KEZ İÇİMİZDEN BİRİSİ OLSUN
Samimiyet artınca, nişan törenine katılanlara 30 Mart 2014 de yapılacak olan yerel seçimlerde kime destek vereceklerini sordum.
’Bu kez içinizden birisi Tepebaşı Belediye Başkan aday adayı. Aday olursa destek verir misiniz?’ diye bir başka soru daha yönelttim.
Cevap: ‘Evet aday olur ise Zihni Beye oy veririz. İçimizden birisi. Göçmenler için neler yaptıklarını biliyoruz. Bu seçimlere kadar göçmen bir başkan veya milletvekili çıkmadı. Bu kez bizde içimizden birisi destekleyelim. Belediye Başkanı olsun. Bazı göçmenler emanet de olsa oy verir. Yeter ki içimizden birisi olsun.’
‘Ama siz Odunpazarı İlçesinde oturuyorsunuz. Tepebaşında oy kullanamayacaksınız. Zihni Bey aday olursa sizden oy yok’ dedim.
‘Siz öyle sanın. Bizler belki Odunpazarına kayıtlıyız ama, annemiz, babamız, kardeşlerimiz, çocuklarımızın büyük çoğunluğu hala Tepebaşında ikamet ediyor. Tepebaşında göçmen oylar Odunpazarının iki-üç katıdır’ dediler.
Özellikle göçmenleri takip edeceğim. Eğer Zihni Çalışkan aday olursa bakalım gerçekten sözlerinde duracaklar mı? Yoksa yine geçmiş seçimlerde olduğu gibi CHP’ye mi oy verecekler?
AYLİN’İN GELECEĞİ PARLAK
Geçtiğimiz hafta içerisinde yaklaşık 30 yıllık dostum, ağabeyim Dr. Ahmet Dinç bir davetiye tutuşturdu elime.
‘Bu benim kızımın davetiyesi’ dediğinde,’Hayırlı olsun abi. Allah ömür boyu mutluluklar versin. Bir yastıkta kocasınlar’ dedim.
‘Hayır, yanlış anladım. Düğün davetiyesi değil. Kızım Aylin’in Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde bir konseri olacak. Eskişehirli dostlara seslenecek ilk kez. Seni de bekliyorum. Gelirsen bizi mutlu edersin’ dedi.
Ahmet abimin ısrarı üzerine geçtiğimiz Cumartesi günü akşamı davete icabet ettim. Oturduğum koltuğumun yanındaki koltuğu da;’bir dost gelirse o oturur’ diye ayırmıştım. Konserin başlamasına 10 dakika kala Odunpazarı Belediyesi eski Başkanı Ayhan Boyer geldi. Yer ararken gördüm. ‘Başkan burasını sana ayırmıştım!’ diyerek kendisini davet ettim.
BİZDEN TAM PUAN
Şarkı-türkü dinlerim ama sesim uygun olmadığı için söyleyemem. Ama Ayhan Boyer’in hem kulağı hem sesi iyidir. Şarkı söylerken çok dinledim. Sesini beğenirim. Konserin sonunda Ayhan Boyer’e;’Başkan sen 10 üzerinden kaç puan verdin’ diye sordum.
’10 tam puan’ dedi. Salondaki tanıdık sımalara da sordum. Onlar puan yerine, çok beğendiklerini söylediler.
Eskişehirli genç yetenek Aylin Dinç, doğup büyüdüğü Eskişehir’de ilk kez çıktığı sahnede hem dansı, hem sesi ve hem de sahne yeteneği ile izleyenleri büyüledi. Genç yetenek konser sonunda dakikalarca ayakta alkışlandı.
Bir Eskişehirli olarak gurur duydum Aylin ile. Yakın bir gelecekte İstanbul sahnelerinde ismini çok duymaya başlarsanız şaşırmayın. Çünkü o azmi, yeteneği ve sesiyle bunu hak ediyor.