30 Mart Pazar günü yapılan seçimlerden sonra dün Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i ziyaret ettim. Kendisiyle yaklaşık 30 dakika süren bir söyleşi yaptık. Seçim öncesi, seçim ve seçim sonrasını uzun olarak ilk kez değerlendirdi.
Öncelikle şunu söyleyeyim, seçim öncesi sağlığı ile ilgili çıkartılan dedikodulara pek çok Eskişehirli inanmadı. İnanmadığını da verdiği oy ile gösterdi. Dün bir kez daha tanık oldum. Yılmaz Büyükerşen inanın benden dinç. Önce, ‘böyle bir sonucu bekliyor muydunuz?’ diye sordum.
‘Bekliyordum. Çünkü Eskişehirlilerin samimiyetine inanıyordum. Seçim öncesi şehir içerisinde yaptığım ziyaretlerde, büyükşehir belediyesinin sorumluğuna giren ilçe ve köyleri dolaştığımda hemşerilerime yapamayacağım işlerin vaadinde bulunmadım. Özellikle kırsalda yaşayan insanlara 2004-2009 döneminde mecliste çoğunluğun AK Parti’li üyelerde olduğundan dolayı beni nasıl engellendiğini anlattım. 30 Mart tarihinde yapılacak olan seçimlerde ilk kez Büyükşehir Belediyesi için oy kullanacaklarını, “Seçimlerde hangi partinin Büyükşehir Belediye Başkan adayına oy verirseniz verin mecliste de verin” dedim. Onlardan oy istemedim. Geçen 15 yılda Eskişehir’de yaptıklarımı anlattım’ dedi.
KÖYLÜLER HOCAYA İNANDI
Köylerde (artık mahalle oldular) ve ilçelerde Büyükşehir Belediye Başkanlığı için kullanılan oylara göz attım. Seçim öncesi köylerdeki seçmen profiline, il genel meclisi için kullanılan oylara baktığımda AK Parti’nin farklı bir çoğunlukta olduğunu görmüştüm.
Bu sonuçların çok fazla değişmeyeceği inancında idim. Bu nedenle ilçe belediye başkanlıklarının 8-9’unu AK Parti’nin alacağını tahmin ediyordum. Nitekim 12 dış ilçeden 10’unu AK Partili belediye başkan adayları kazandı. Kırsaldaki seçmen ilçe belediye başkanlığı için AK Parti’nin adayına oy verirken, Büyükşehir Belediye Başkanlığında CHP adayı Yılmaz Büyükerşen’i tercih etmiş. Yılmaz Hoca, köylerden ve ilçelerden beklenmedik! Oy almayı başardı.
Bu da kırsaldaki seçmenin köylerine, ilçelerine Yılmaz Hoca’nın daha iyi hizmet yapacağına inandığının göstergesi.
“ELİMDE SİNİRLİ
DEĞNEK YOK”
Yılmaz Büyükerşen’e, ‘Hocam Eskişehir’de bir daha kırılması çok zor bir rekora imza atarak dördüncü kez Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiniz. Bu nasıl bir duygu?’ diye sordum.
Verdiği yanıt çok kısa ve özdü.
‘Ben Eskişehirlileri hiçbir zaman kandırmadım. Onlara yapamayacağım işler konusunda söz vermedim. 1999 yılında yapılan benim de ilk adaylığım sırasında 26 proje açıklamıştım. Bu benim acemiliğime geldi. Daha sonraki seçimlerde bir daha böyle vaatlerde bulunmadım. Köyden mahalle olan kırsala gelince, yapılması gereken çok şeyler var. Oralarında kentteki Vişnelik, Deliklitaş Mahalleri gibi olmaları hakkı. Ama bunun için önce neler yapılabileceği konusunda planlama yapılması gerekir. Alt yapı yok. Kerpiç ve taştan yapılma evler. Köylerden mahalleye dönüşen kırsalda yaşayan insanlara şu plana göre evinizi yenileyin dememiz için elimizin altında planlar olması gerekir. Elimde sinirli değnek yok, dokunayım. Bu planlar bugünden yarına yapılmaz. Önce hangi mahalleye nasıl proje uygulanması tespit edilecek. Bu kağıda dökülecek. Sonra bunlar planlanacak. Belediye Meclisinden geçecek. Yapılacak o işin kaynağı ayrılacak. Bunlar beş yıla sığmaz. Bizim dönemimizde planlamalar yapılır. Meclisten geçer. Bizden sonra gelecek yeni belediye yönetimi projeleri hayata geçirmek için startı verir.’
Yılmaz Hoca bu konuda haklı. 400’e yakın köyün (mahalle) beş yıl içerisinde şehir merkezindeki gibi mahallelere dönüştürülmesi mümkün değil. Ben o mahallelerin şehirdeki konutlara benzer dönüşüme sahip olması için en az 15 yılı bulabileceğini düşünüyorum.
‘BİR AYAĞIM VARDI
ŞİMDİ İKİ OLDU’
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, 30 Mart 2014 tarihine kadar hep Odunpazarı ayağı! nın olmadığından yakınıyordu. 30 Mart günü Odunpazarı İlçe halkı Kazım Kurt’u seçmekle Yılmaz Hoca’yı tek ayaklı! Olmaktan kurtardı. Yılmaz Hoca’nın elini rahatlattı. Artık, Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri uyum içerisinde çalışma imkanına kavuştular.
Yılmaz Büyükerşen bunu şöyle yorumladı:
‘Tepebaşı ilçesi pırıl pırıl aydınlık iken Odunpazarı akşam 19.00’dan sonra karanlığa bürüyordu. Tepebaşındaki gibi sosyal yaşam yoktu. Kazım Kurt ile birlikte benimde desteğim ile artık Odunpazarı da Tepebaşı gibi pırıl olacak.’
BİR YERE ÖNEMLİ
KİŞİ SEÇİLECEKSE HEMEN
BENİ YAKIŞTIRIYORLAR
Yılmaz Büyükerşen’e, ‘Hocam bu yıl içerisinde Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Geçtiğimiz yıl CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sizin adaylığınız sorulduğunda olabilir demişti. Bugünde Kemal Kılıçdaroğlu, iktidar ile uzlaşabilirlerse Cumhurbaşkanın birinci turda seçilebileceğini, hatta kafasında birkaç isim olduğu söyledi. Sizi aday gösterirse kabul eder misiniz?’ diye sordum.
Cevap:
‘Türkiye’de ne zaman önemli bir yere birisi seçilecekse hep benim ismim gündeme gelir. Bu tür yerlerde beni görmek isteyenlere teşekkür ediyorum. Ben Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Yapacağımız işlere bakmak zorundayım.’