Kamu emekçileri ve emeklilerin gözü yeni asgari ücrette!

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Kamu emekçileri ve emeklilerin gözü yeni asgari ücrette!
A
a

Türk-İş, 2025 asgari ücret talebini 29 bin 583 TL olarak açıkladı. Ancak, kamu emekçileri ve emekliler, yaşam maliyetlerinin arttığına dikkat çekerek bu rakamı yetersiz buldu ve daha yüksek maaş taleplerini yineledi.

Sütiş Eskişehir
Türk-İş’in asgari ücret için 29 bin 583 lira talep etmesinin ardından gözler memur ve emekli ücretlerine yapılacak artışa çevrildi. Kamu emekçileri ve emekliler, insanca bir yaşam talep ederken, iktidarın halkı asgari noktada yoksullaştırarak birleştirme hedefinde olduğunu söyledi. 

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üçüncü toplantısında da bir rakam belirlenmemesi üzerine 2025 yılı için asgari ücretin net 29 bin 583 TL olmasını talep ettiklerini açıkladı. Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi’nin (BES-AR)  verilerine göre açlık sınırı 30 bin 475 liraya, yoksulluk sınırı ise 79 bin 948 liraya yükselirken gözler memur ve emekli ücretlerine yapılacak artışa çevrildi.



‘SİLKELENECEĞİZ’ GİBİ GÖZÜKÜYOR

Eskişehir’de öğretmenlik yapan ve Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER) Eskişehir Şube kurucusu Faik Alkan, memurların 1 yıl içinde yaşadığı reel kaybın yüzde 50’nin üzerinde olduğunu belirterek, “Günün moda tabiriyle açıklayacak olursak ‘silkeleneceğiz’ gibi gözüküyor. Türkiye’de sadece 1 yıl içerisinde yaşadığımız reel kaybımız yüzde 50’leri geçti. Asgari ücret sadece 7 milyon insanı ilgilendirmiyor. Biliyorsunuz Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesidir asgari ücret. Oradaki yansıma, oradaki artış oranı kamu emekçilerinin de, eğitim emekçilerinin de maaşlarına yapılan olan zam oranını bir nevi ortaya koyacak. Bugün Türkiye’nin istatistiklerine baktığımız zaman bir bekar kişinin İstanbul’daki yaşam maliyeti 35 – 40 bin lirayı geçti. Eskişehir’de de aynı şekilde. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 84 bin lira dolayında. Şu anda kamu emekçilerine baktığımız zaman aldıkları maaş bunun çok çok altında. Siyasal iktidar ve aynı zamanda işçi sendikalarının şu andaki temel gündemi insanları asgari bir noktada yoksullaştırarak birleştirme üzerine gibi kurulu” ifadelerini kullandı.

GÜNÜ KURTARMA AÇIKLAMASI

Türk-İş Genel Başkanı Atalay’ın açıklamasının günü kurtarmak için yapıldığını söyleyen Alkan, “Şu anda gerçekten zam olarak adlandırılabilmesi için asgari ücretin en az 50 bin lira bandında olması lazım ki insanca yaşayabilsinler işçiler, emekçiler. Bizim açımızdan da öyle. Şu anda toplu iş sözleşmesinden kaynaklı olarak bize öngörülen enflasyon artışını üzerine yapılacak olan zam yüzde 15’leri geçmeyecek gibi gözüküyor. Bugün İstanbul’da, Eskişehir’de bir öğretmenin bu maaşla yaşaması mümkün değildir. Ücretli öğretmenler bu ay onların maaşları dahi yatırılamadı. Biz böyle bir ekonomik ortamda asgari ücreti konuşuyoruz. Biz asgari bir müşterek olan yoksullukta eşitleneceğiz gibi gözüküyor. Türkiye’deki işçi ve emekçiler açısından da, okullardaki öğretmenler için de, üniversitedeki akademisyenler için de gündem bence bunun üzerine oturmuş durumda” şeklinde konuştu.

EN AZ 100 BİN LİRA OLMALI

İnsanca bir yaşam için en düşük öğretmen maaşının 100 bin lira civarında olması gerektiğini belirten Alkan,”Kültürel açlığımızı hiç konuşmuyoruz. İnsanlar sadece karınlarını doyuruyorlar, ekmek yiyorlar sadece. Diğer taraftan kültür, sanat, kitap almak da var… Bugün öğretmenler kitap okuyamıyorlar. Okuma oranlarına, kitap satış oranlarına bakın. Öğretmenin kendini yenileyemediği bir ortamda öğrencilere nasıl bir ütopya ortaya koyacak? Bu da ayrı bir tartışma meselesi. Ben 30 yıllık bir öğretmenim 50 bin lira maaş alıyorum. Almam gereken maaş en az 100 bin lira olmalı ki insanca yaşayacak bir standardım olsun” açıklamasını yaptı.



TÜRK-İŞ’İN ESEFLE KINIYORUM

Emekli Alim Yıldızkan ise Türk-İş’in 29 bin 583 liralık talebinin üzüntü verici olduğunu belirterek, “Biz emekliler olarak şunu biliyoruz ki açlık sınırı 29 bin lira, yoksulluk sınırı 76 bin lira civarında. Açlık sınırının 29 bin lira olduğu bir ülkede Türk-İş gibi Türkiye’nin en büyük sendikal hareketlerinden birisinin bu açıklamasını esefle kınıyorum. Bizim temel beklentimiz, en düşük emekli maaşının en düşük memur maaşıyla eşitlenmesi ve asgari ücretin en az 35 bin lira civarında olması. 35 bin liranın altını kabul etmiyoruz” dedi.

12 BİN 500 LİRAYLA 1 GÜN GEÇİRSİNLER

Emeklilerin demokratik haklarını aramak için alanlara çıktığını söyleyen Yıldızkan, “Arkadaşlarımız TBMM önünde açıklama yaptılar. Emeklilere karşı polis barikatı da kurmuşlar. Bu da üzücü… Bizim amacımız sadece emekliler için değil, herkes için Türkiye Cumhuriyeti’nin laik ve demokratik bir ülke olarak, ekonomik ve demokratik haklarımızı almak. Bu anlamda hem çalışanların hem esnafın hem köylünün hem de işçilerin hakları için mücadele ediyoruz. Bu yolda da mücadelemizi devam ettireceğiz. En düşük memur maaşı 2025 yılında tahminimize göre 45 bin lira civarında olacak. Böyle olduğu zaman, emekli maaşını da buna endekslemeleri gerekir. Zaten 2008’de 5510 sayılı yasa çıkarılmamış olsaydı şu anda en düşük emekli maaşı 60 bin lira civarında olacaktı. Açlık sınırının 29 bin lira olduğu bir ülkede, biz emeklilere 12 bin 500 lirayı reva görenlere ne diyebilir ki? Geçmişte çay – simit hesabı yapanlar emeklilerin haklarını oturup düşünsünler. 12 bin 500 lirayla 1 gün geçirsinler. Sarayın 1 günlük giderini telaffuz dahi etmek istemiyorum” ifadelerini kullandı.
 
Kaynak : HABER MERKEZİ
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi