Yıkıldıktan sonra Millet Bahçesi yapılan Atatürk Stadyumu’nu hatırlayın. Eskişehirsporla nice büyük zaferlere ve acılara tanık olduk…
15 bin kişilik stadyuma 20 bin 25 bin kişi sığdık…
Yarım asır
karda kışta maç oynandı…
3. lig maçına da tanık olduk, Avrupa kupalarına da…
Bir hafta Eskişehirspor’un bir hafta Eskişehir Demirspor’un oynadığı da oldu!
Atletizm yarışları, konserler, mezuniyet günlerini,
Milli bayram kutlamalarını saymıyorum bile…
Şehrin ortasında bir spor vahasıydı…
Depremler, seller geçirdi! Yangınlar oldu! Buna rağmen bu stadyumun bir kere kapandığına tanık olan var mı?
Yarım asır boyunca hiç kapanmadı!
Yeni stadyum 3 yılın sonunda adeta pert oldu!
Yeni her zaman sağlam, her zaman dayanıklı anlamına gelmiyor.
Otomobillerde de durum farklı değil! Bazı markaların eski model otomobilleri uzun yıllar hiç bozulmuyor.
Kimisi aldıktan 5 yıl sonra hurda!
Stadyum daha inşaat halindeyken, methiyeler düzdük! Ancak, stadyumda olacağı söylenen hiçbir şey olmadı!
Binlerce liralık mobilya alındı. Bizim basın tribünündekiler içerde çürümeye terk edildi!
Eskişehirspor küme düşünce, stadyum yatırımı pek gözükmedi! Bir alt lige daha düşersek
bu stadyum “ölü yatırım” olacak! Eskişehirspor değil, İçinde “in cin top oynayacak”
MUCİZE!
Eskişehirspor’un ligde kalması mucize olarak değerlendirmek mümkün! Biz hepimiz bütün bir şehir bir mucizenin peşinde koşuyoruz.
Daha önce gerçekleştirdiğimiz mucizeler var!
Bu nedenle zoru başarmayı daha fazla seviyoruz…
Keçiörengücü maçının mucizenin başlangıcı olarak saymamız mümkün!
Kalecimiz Ekrem, hasta hasta çıktığı maçta bir penaltı kurtardı!
Ender olarak rakip kaleye gittik!
İlk pozisyonda golü bulduk! Mucizenin başlangıcı!
KÜPELİ’NİN TARİFİ!
Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle ESGROUP ve Gazeteciler Cemiyeti’nin birlikte düzenlediği gecede konuşma yapan isimlerden biri de Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli’ydi…
Eskişehir’deki yönetici
konumundaki aktörlerinin basına gazetecilere bakışınız anlatması bakımından son derece önemli. Bakanı ne diyor Küpeli:
- Son dönemde herkesin birer medyası var. Yalan yanlış, iftira çok kolay bir şekilde yazılıyor. Biz de bunları sosyal medya adı altında maalesef paylaşarak besliyoruz, ekmeğine yağ sürüyoruz.
- Sizler olmasanız bütün dünyada bir çok şey yolunda gitmez. Hiçbir güvenlik gücünden korkmayanlar sadece ve sadece basından korkuyor. Basının diline düşeriz diye herkes kendisine çeki düzen veriyor. Bu anlamda gerçekten çok ciddi bir göreviniz var.
- Doğruları yazmak, adaletli davranmak ve gerçekleri herkesin duymasını sağlamak bence çok kutsal bir görev!
- Yazılı ve görsel basının bundan sonra da öneminin azalmayacağından çok eminim. Sıkıntısı olduğunu biliyorum. Herkes elinden geldiği kadar, gücü yettiği kadar basının ayakta durması için gayret etmeli.
- Basını desteklemek başka, kendi geleceğimiz için, kendi haber alma özgürlüğümüz için, kendi adaletli yaşantılarımız için de basının hür ve cesur olması ve mali güce erişmesi çok önemli!
ALİ ÜNAL CHP’YE HEYECAN GETİRECEK!
Ali Ünal, CHP’de resmi olarak il başkanlığına adaylığını açıklayan ilk isim oldu.
Uzun yıllar önce CHP’nin
Gençlik kolları başkanlığını yapan isimdi.
Tabanın tabanından geliyor sizin anlayacağınız!
Ünal, adaylık açıklamasında neler yapacağını özetle şöyle anlatıyor:
-Önce parti içi sevgi, saygı ve birlikteliği sağlayacağız. Genç ve kadın üye yazılım seferberliği başlatacağız. Parti yönetimlerini ve komisyonlarını aktif hale getireceğiz.
…/…
Demek ki genç ekip parti içinde bir sevgisizlik ve saygısızlık hissediyor. En önemlisi gençlerin ve kadınların az olduğu
tespitini yapıyor…
Ali Ünal’ın adaylığı yaklaşan seçimler öncesi CHP’ye yeni bir renk yeni bir heyecan getirecek gibi gözüküyor!
KİTAP!
Kitap bilmektir!
Ve bu nedenle bilen kişiler kimi zaman tehlikeli bulunur!
F.Polloock, şu tespiti yapıyor!
Bir kitap okuyan herşeyi bildiğini zanneder,
İkinci kitabı okuyan kuşkuya döner,
Üçüncü kitabı okuyan hiç bir şey bilmediğini anlar.
GÜNÜN KARİKATÜRÜ