- Şehrin tam ortasında 55 dönümlük bir arazinin yapılaşmaya açılmamasına
- Söz konusu arazinin yeşil alan olacağına
- TOKİ’nin milyonlar kazanacağı böyle bir ranttan vazgeçmesine
- New York’un Central Parkı gibi bir parka sahip olacağımıza
- Avrupa’da bile eşine az rastlanır bir yeşil alanımız olacağına
- Millet Bahçesi adı verilen yeşil alan için harekete geçilmesine
Sizi bilmem ama ben hala inanamıyorum! Öylesine büyük bir hizmet ki inanmakta zorluk çekiyorum... Millet Bahçesi’ni Eskişehir’e kazandıran Nabi Avcı’ya bir kez daha teşekkür ediyorum.
Yaşar Aydın çalışmaya başladı
AK Parti’nin tanınmış isimlerinden Yaşar Aydın, Mahmudiye Belediye Başkanlığı için nabız yoklamaya başlamış. İlk günden itibaren partiye emek verenlerden olan Aydın, sanatçı kimliğiyle daha çok tanınıyor. Bu nedenle Aydın’ın ‘belediyeci yönü’ pek bilinmiyor. Yıllarca Meydan Şefliği yapan Aydın’ın pek çok mahalleye hizmeti var. Sosyal bir kişilik, ilişkileri ve çevresi oldukça geniş... Uzun yıllardır da AK Parti’de siyaset yapıyor. Teşkilatlarda görev aldı, İl Genel Meclisi Üyeliği yaptı. Saha deneyimi, politik tecrübesi belediye başkanlığı için yeterli. Aday olmayı başarır, halk da seçerse Mahmudiye’yi ‘gündeme’ getirir. İlçeye önemli hizmetler yapacağını düşünüyorum. Aydın denince parti programlarında yaptığı sunumlara değinmeden olmaz. ‘Ver coşkuyu ver, vur elleri vur’ diyerek salonu ayağa kaldırırdı. Çıktığı bu zorlu yolda Aydın’a başarılar diliyorum.
ESOGÜ dökülüyor
Hasan Gönen döneminde fiziki mekan anlamında hayli yol alan Osmangazi Üniversitesi’ne yolum düştü. Üniversite tam anlamıyla dökülüyor! Kaldırımlar kırık dökük, çöp kovaları kırılmış, inşaat artıkları sağa sola savrulmuş... En küçük yağışta her yer göl oluyor. Kampüsler eskiden pırıl pırıl olurdu. Gezince içimiz açılırdı. ESOGÜ’yü gezince manzara beni üzdü. Parasızlık falan da değil, resmen ilgisizlik var... Öte yandan yeri gelmişken üniversite otopark sorununu çözmeli. AÜ’nün katlı otopark sistemi örnek olmalı. Hastaneye gidiyoruz yer yok. Arabamızı kampüsün diğer ucuna fark etmek zorunda kalıyoruz.
Ata’ya saygı...
Seyitgazi’nin meydanında bir Atatürk Heykeli var. Zamanında Yılmaz Büyükerşen hediye etmiş. İlçeye son gidişimde yakından baktım. Heykelin, kaidesinin ve çevresinin son derece bakımsız olduğunu gördüm. Heykel çatlamış, boyası kısmen dökülmüş, çevresi yeşil değil, tek çiçek yok, yıllar önce örülmüş taş duvar sıvasız öylece bırakılmış... Seyitgazi mi el atar, büyükşehir mi harekete geçer bilmiyorum ama bu heykeli ve çevresini Ata’ya yakışır hale getirelim.
Termik meselesi
Alpu’ya yapılacak termik santral meselesi... Son gelişme “Danıştay dur dedi” başlıklarıyla kamuoyuna yansıdı. Normal zamanda sevinmem gereken bu gelişmeye doğrusu pek sevinemedim! Termik santral denince aklıma hemen ‘sandıktan çıkan sonuçlar’ geliyor. Bölgenin AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verdiği destek geliyor... Sonra bedenimi ve ruhumu ‘bi ilgisizlik’ kaplıyor. Ne olursa olsun deyiveriyorum! Danıştay dur demiş, Yargıtay olmaz demiş, Sayıştay hayır demiş... Hiç önemli değil! Orada yaşayan halk havasına, suyuna, toprağına sahip çıkmadıktan sonra kimin ne dediğinin önemi yok.
Ama bunu söylemenize gerek yok ki
Sucular Odası Başkanı Gazi Kaya, “Kuraklık var. Kalabak Suyu’nu sadece içme ihtiyacınız için kullanın” dedi. Yıllar önce fiş almak üzerine yapılan bir çalışmada “Ama bunu söylemenize gerek yok ki” diye bir cümle vardı. Gazi Başkan’a bu cümleyi hatırlatıyorum. Son zamla birlikte Kalabak o kadar değerli hale geldi ki zaten sadece içmek için kullanılır. Hoş hep öyleydi ama artık daha dikkatliyiz. Damlasını boşa akıtmıyoruz. O derece yani...
Hedef Süper ama
Eskişehirspor, 1. Lig’den Süper Lig’e çıkma mücadelesi vermiyor! Kentteki sahipsizlik ve vurdumduymazlığa bakınca Amatör’den Süper Lig’e çıkmak için uğraşıyor gibi... Hedefimiz Süper Lig ama destek, yardım ve hareketlilik son derece amatör!
Yılmaz Şahin kim?
Dünkü köşemde “Bir arkadaşım ‘AK Parti İl Başkanlığında eş başkanlık dönemi başladı. Zihni Çalışkan ve Yılmaz Şahin işi birlikte götürecek’ yorumu yaptı” cümlesi vardı. Dün en çok duyduğum sorulardan biri ‘Yılmaz Şahin kim’ sorusu oldu. Düşündüm düşündüm aklıma pek bir şey gelmedi. Yakında tanışırız muhtemelen daha detayla bilgi sahibi olurum. Şimdilik arayanlara Yaşar Aydın’dan ‘parti programlarını sunum görevini’ devralan abimiz diyorum...
Parti içinde ayrışma yok
Başlıktaki cümle AK Parti’nin yeni İl Başkanı Zihni Çalışkan’a ait... Parti içinde ayrışma elle tutular gözle görülür hale gelmesine rağmen Çalışkan neden böyle bir cümle kurmuş olabilir... Çalışkan bir süredir partiden uzaktaydı, gelişmelerden haberi olmayabilir. Bence işe başlamadan önce kim kiminle ne durumda biraz araştırma yapmalı. Ve ona göre yorum yapmalı. Aksi takdirde çaycıların bile ayrıştığı partide “Parti içinde ayrışma yok” demek sonradan söyleyeceklerinin inandırıcılığına zarar verebilir.
Günün sonunda kazanır
Diğer kentleri bilmem ama CHP’nin kurultay süreci Eskişehir’de hayli ‘yıpratıcı’ geçti. Kazım Kurt da en çok yıpranan isimlerden oldu. Olur olmaz argümanlarla Kurt’a yüklendiler... Sonuç ne olur bilmem ama günün sonunda Kurt kazanır. Neden böyle diyorum? Eskişehir’de ‘bilerek ve anlayarak’ politika yapan iki üç isimden biri Kurt olduğu için böyle diyorum. Önümüzdeki günlerde ‘ne anlatmaya’ çalıştığımı daha iyi göreceğiz.