Hep nasıl biliyorduk?
Eskişehirspor 1965’te kuruldu.
1965’ten önce Eskişehirspor diye bir kulüp yok.
*
Hayır efendim, o iş öyle değil!
1965’ten çok önce, Eskişehirspor isimli bir kulüp varmış!
*
Şöyle anlatayım…
*
Elime, dikkat çekici bir yüksek lisans tezi geçti.
Söz konusu tezde, 1939-1945 yılları arasında Eskişehir’in sosyal ve kültürel tarihi incelenmiş.
Bu noktada, Eskişehir’in spor tarihi de irdelenmiş.
Tezi hazırlayan isim Onur Köse; aynı zamanda iyi bir Eskişehirspor taraftarı.
Hazırladığı yer, Afyon Kocatepe Üniversitesi.
Hazırladığı alan, Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı.
Tezin danışmanlığını yapan akademisyenin adı Prof. Dr. Sadık Sarısaman.
Tezi kabul eden jüri üyeleri ise yine Prof. Dr. Sadık Sarısaman, Prof. Dr. Ahmet Altıntaş ve Prof. Dr. Mesut Erşan.
Peki, ne zaman kabul edilmiş?
3 Eylül 2019’da, yani aşağı yukarı iki ay önce.
Çok geçmeden de Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yayınlanacak.
*
Bu bilgiyi verdikten sonra, asıl konuya geleyim.
Yani Eskişehirspor isimli bir kulübün, 1965’ten çok daha önce de var olduğu konusuna...
*
Onur Köse’nin tezinin bir bölümünde şu yazıyor:
TAHMİNİ KURULUŞ YILI ARALIĞI
“Yerel basından öğrendiğimiz kadarıyla 1939, 1940 ve 1941 yıllarında faal bir Eskişehirspor kulübü mevcuttur. Çalışmamız gereği sadece 1939-1945 yılları arasını araştırdığımızdan bu kulübün 1938 ve öncesindeki faaliyetleri hakkında bilgimiz yoktur. Sadece 1937 ve 1938 yıllarında yazılan Cumhuriyet’in 15. Yılında Türkiye kitaplarının Eskişehir kısmında (Cilt 3) bir Eskişehirspor takımının adı geçmektedir. Bu da kulübün 1939’dan önce var olduğunu göstermektedir. Bu eserde takımlar; İdman Yurdu, Türk Gücü, Eskişehirspor ve Demirspor sırasıyla yazılmıştı. Kronolojik olarak yazıldığı düşünülürse; İdman Yurdu 1920’de, Türk Gücü 1922’de ve Demirspor da 1930’da kurulduğuna göre Eskişehirspor adlı ilk kulübün tahmini kuruluş tarihinin 1922-1930 yılları arasında olduğu düşünülebilir.”
27 Mayıs 1940 Pazartesi tarihli Yeni Gazete
*
Yani sadece bu bilgiye dayanarak dahi, Eskişehirspor isimli bir kulübün 1965’ten çok daha önce var olduğunu net ifadelerle söyleyebiliriz.
*
Ancak biliyorum ki bazıları “hayır kardeşim, 1965’ten önce Eskişehirspor isminde bir kulüp yok” şeklinde düşünceyle zıplayacağı ve hazımsızlık yaşayacağı için, konuyu biraz daha pekiştirmekte fayda görüyorum.
*
Söz konusu araştırmanın bir diğer bölümünde şu yazılı:
ESKİŞEHİRSPOR’UN KONGRELERİ
“1939 Haziran ayına kadar başkanı İbrahim Bacanak idi. Kulübün uzun süredir sportif anlamda faal olamadığı belirtilmiş ve bu sebeple Haziran ayı içerisinde başkanın da istifa etmesinden sonra Halkevi salonunda bir kongre düzenlenmişti. Kongre Başkanı Aziz Zeytinoğlu’nun idaresinde, kulüp başkanlığına Osmanlı Bankası Müdürü Cevat Dirim gelmişti. 1940 yılı Mayıs ayının sonunda Eskişehirspor bir kongre daha yapmış, bu kongre sonucunda Doktor İsmail Gümüşel kulüp başkanlığına; Cevat Dirim, Hikmet Çetinkaya (Parti katibi), İbrahim Bacınak (Muallim) ve Türk Ticaret Bankası Memurlarından Mehmet idare heyetine seçilmişti. Kulüp, 4 Ağustos 1940’ta Halkevi salonunda yeniden bir kongre kararı almıştı. Ancak bu kongrenin detayları hakkında yerel basın bilgi vermemişti. 1941 yılının Mart ayında ise Eskişehirspor, bazı kulüplerle birlikte Gençlik Kulübü adı altında birleştirilmişti.”
*
Yukarıdan ne anlaşılıyor?
Eskişehirspor’un sık sık kongre kararı aldığı anlaşılıyor.
Kulübün maddi ve sportif anlamda can çekiştiği anlaşılıyor.
En sonunda da çeşitli kulüplerle birleştiği (İdman Yurdu, Türk Gücü) ve Eskişehir Gençlik Kulübü adı altında bir kulüp oluştuğu anlaşılıyor.
Üç kulübün birleşimiyle kurulan Eskişehir Gençlik Kulübü’nün başkanlığına Şerif Nimet getirilmiş, Asbaşkanlık görevini de Faruk Şükrü Yersel üstlenmiş.
Hatta Süleyman Çakır, 1941’de, Eskişehir Gençlik Kulübü’ne 50 lira bağışta bulunmuş.
*
Her halde zıplayanlar, bu bilgilerden sonra yerine oturmuş ve durumu hazmetmiştir.
*
Ha, 1965’ten çok önce Eskişehirspor isimli bir kulübün var olduğunu hala hazmedemeyenler varsa, onlar için soda niyetine birkaç bilgi daha aktarayım.
*
Bahsi geçen araştırmaya göre, Eskişehirspor’un basına yansıyan müsabakaları şöyle:
“10 Mart 1940’ta Demirspor ile Eskişehirspor arasında yapılması beklenen karşılaşmada Eskişehirspor nizami kadro ile çıkamadığından Demirspor hükmen galip olmuştu. Bu kararın hemen sonrasında iki kulüp anlaşarak aralarında bir dostluk maçı yaptılar.
17 Mart 1940’ta İdman Yurdu ile Eskişehirspor arasında yapılmak istenen müsabakada Eskişehirspor nizami bir kadroyla çıkamadığından maç hükmen İdman Yurdu’nun galibiyeti ile sonuçlanmıştı.
24 Mart 1940’ta yine Eskişehirspor ile İdman Yurdu karşılaşmış, müsabaka 9-2’lik skorla, İdman Yurdu’nun zaferi ile sonuçlanmıştı.
14 Nisan 1940’ta Eskişehirspor ile Türk Gücü arasındaki müsabakayı 3-2’lik skorla Eskişehirspor kazanmıştı.
28 Nisan 1940’ta Bozüyük’te, Eskişehirspor ile Bozüyük takımı arasında müsabaka yapılmış ve maç 5-4 Eskişehirspor üstünlüğü ile sona ermişti.
23 Haziran 1940’ta Eskişehir’de, Eskişehirspor ile Adapazarı İdman Yurdu arasında yerel basın tarafından bir müsabaka haberi verilmiş. Ancak müsabakanın bilgilerine veya sonucuna rastlanılmamıştır.”
*
Umuyorum, hazımsızlık yaşayanlar için soda niyetine verdiğim yukarıdaki müsabaka örnekleri işe yaramıştır!
*
Her neyse…
*
Söz konusu araştırmadan anlayacağınız üzere Eskişehirspor isimli bir kulübün ilk kuruluş tarihi 1965 değil, 1922-1930 yılları arası!
Ve görülüyor ki o dönemde faaliyet gösteren Eskişehirspor, son zamanlarında, bugünkü Eskişehirspor’dan pek farklı değil.
O dönemki Eskişehirspor da son zamanlarında hem maddi, hem sportif, hem de yönetimsel anlamda berbat durumda; sürekli kongre yapmakta.
Bugünkü Eskişehirspor da hem maddi, hem sportif, hem de yönetimsel anlamda berbat durumda; sürekli kongre yapmakta.
*
Diyeceğim o ki…
Durumu şöyle kabul edelim: Bugünkü Eskişehirspor, cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan ve maddi-sportif-yönetimsel bunalım yüzünden kapanan Eskişehirspor’un bir anlamda devamı niteliğinde!
*
Şimdilerde, Eskişehirspor’un aynı maddi-sportif-yönetimsel bunalımı yaşıyor olmasıyla beraber ‘yeni bir kulüp’ fikri ortaya çıktı.
Ancak Eskişehirspor’a alternatif yeni bir kulüp değil; Eskişehirspor’un devamı olacak yeni bir kulüp!
Formül mü?
Formül bulunur, öte yandan formül hazır bile, merak etmeyin.
Zira Eskişehirspor’un durumunda bulunan bazı kulüpler, geçmiş yıllarda bir takım formüllerle kurtuldu!
*
Hatta bakın…
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, geçtiğimiz haftalarda verdiği bir mülakatta ‘Eskişehirspor’un devamı niteliğindeki yeni takım’ formülüne ilişkin konuşmuş ve demişti ki:
GERÇEKÇİ OLMAK LAZIM
“Herkes biliyor, kimse söyleyemiyor, ben söyleyeyim gene… ‘Arkadaş bu adam olmaz, biz bundan vazgeçtik, ne olursa olsun’ diyecekler ve başka bir takımla sıfırdan başlayıp gidecekler. Bunu yapmamak niyedir? Bunu da tam anlamış değilim. Yani bu noktada Eskişehirspor tarihi diye bir takım değerler öne çıkarılabilir, ama biraz da gerçekçi olmak lazım. Gene Eskişehirspor’un tarihi olsun, değerleri olsun, ama bu badireyi de böyle atlattık desinler.”
*
Son söz…
Eskişehirspor, cumhuriyetin ilk yıllarında kuruldu ve maddi-sportif-yönetimsel nedenlerle kapandı. Bugünkü Eskişehirspor, cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan Eskişehirspor’un devamı niteliğinde ve benzer koşullar altında; ya tarih olacak, ya da gerçekçi bir formülle yaşamaya devam edecek.
Peki, bu nasıl olacak?
Eskişehirspor içerisindeki safraları temizleyerek, samimi bir duruş göstererek ve bütünleşerek olacak.
*
NOT: Söz konusu araştırmanın Eskişehirspor bölümünde kullanılan kaynaklar şöyle: ‘Eskişehir Halkevi Dergisi’nin ilgili sayıları, ‘Cumhuriyet’in 15. Yılında Türkiye’ kitabı, ‘Yeni Gazete’nin ilgili sayıları, ‘Kocatepe Gazetesi’nin ilgili sayıları.
Türkiye Cumhuriyeti kurulunca Osmanlının borçlarını ödemeyiz mi dedi borç için kulüp kapatılıp yenisi açılamaz bunu yapmak hakken hukuken yanlıştır teklifi bile çirkindir, böyle dillendirenler olacaktır ama hiç te hoş şeyler değil bunu yaparsak ileride hangi futbolcu t.direktör gelip bize güvenip bizimle çalışacak? Böyle saçma ifadeleri beyan etmelerinin sebebi ilerine muhatabın sadece kendilerinin olmasından korkmaları gibi geliyor bana zira ülkenin gidişatı değişiyor ve bunu dillendirenler nedense 2 türlü şeçilmişlerin kendileri olacağını düşünerek haliyle Eskişehirsporun üstlerine kalacağını düşünmekte ve kurtulmaya çalışıyorlar izlenimi veriyor. Bunu seçimler öncesi öteki parti de yaptı hemen fikri ortaya atıverdiler. Biz Eskişehirspor taraftarı herşeyi anlıyoruz uyuyor sanmayın bizi.
Kimse kusura bakmasın ve biz gerçek Eskişehirsporluların bu sevdadan vazgeçeceğini sanmasın.. Eskişehirspor'un yüzlerce kişiye borcu varken kapanması ve o alacaklıların paralarını gasp etmesi kabul edilemez.. Borçlarımızın, alacaklılar tarafından hak edilip edilmediği ayrı bir konudur fakat ortada sözleşmeler var iken bu borçların ödenmeden gasp edilmesi ne iyi bir Eskişehirliye ne de bir Eskişehirsporluya yakışır.. Bu borçları başımıza musallat eden Halil ÜNAL ve Mesut HOŞCAN yönetimleridir doğru fakat onların bu yönetimleri oluşturabilmesine izin verenler de bizleriz.. Bu borçların bu iki şahıs tarafından ödenmeyeceğini biliyoruz.. İkisi de sözünün eri kişiler değiller.. O zaman bu borçlerı idame ettirecek kişiler yine bizleriz.. Geçmişten ders alarak oluşacak yeni yönetimleri denetleyerek ve şirketleşerek bu işin üstesinden gelebiliriz.. Kulübü onca emekçinin hakkını vermeden kapatmak Eskişehir için utanç vericidir.
Yeni kurulacak kulubün yıllar sonra bu duruma düşmeyeceği ne malum bizde böyle başkanlar yöneticiler varken
Eskişehirspor FK olarak yola devam.