Eskişehirli aileden isyan: Oğlum gelecekken cenazesi geldi!

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılarak içinde Eskişehirli milli voleybolcu Emin Can Kocabaş’ın da olduğu 21 kişinin hayatını kaybettiği, dönemin Battalgazi Belediye Başkan Yardımcısı AK Partili Zafer Kırçuval’a ait Kırçuval Otel davasının ikinci duruşması görüldü. Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Emin Can Kocabaş’ın babası Bülent Kocabaş, annesi Nursel Kocabaş ile otelin enkazında vefat edenlerin aileleri, otelin sahibi Zafer Kırçuval'ın da aralarında bulunduğu tutuksuz yargılanan sanıklar ve avukatlar katıldı. Duruşmada, sanıkların tutuklu yargılanması yönündeki talep mahkeme tarafından kabul edilmedi. Mahkeme ayrıca Elazığ depremi sonrası alınan hasar tespit raporlarının gönderilmesine karar verdi.Duruşma 13 Aralık'a ertelendi.

KIRÇUVAL’IN KIZINI ŞAHİT YAPTILAR

Duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan Bülent Kocabaş mahkeme heyetinin tutum ve davranışlarının değiştiğini söyledi. “Davanın genel seyri tam bir tiyatro” diyen Kocabaş,  “Karşı tarafın avukatları mahkeme heyetine 3-4 tane şahit sundular. O kabul edildi. Şahitlerden birisi otel sahibi Zafer Kırçuval’ın kızı. Ne kadar sağlıklı bir şahitlik yapacağı aşikar. Tanıkların çoğu zaten çelişkili ifadelerde bulundular. Tanığın birisi ‘Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan kontrol için 1 kişi geldi’ diyor, diğeri‘2 kişi geldi diyor.’ Kendi aralarında bile tezatlık var” ifadelerini kullandı. 

BAKANLIK ÇIKTI ALIP GÖNDERMİŞ

Mahkeme heyetinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan 2020 yılında Elazığ’da meydana gelen depremin ardından otelin hasar durumuna dair belge istediğini söyleyen Kocabaş, “Bilgisayar çıktısını almışlar, hasarsızdır diye mahkeme heyetine göndermişler. Türkiye’de kurumların ne kadar çalıştığı burada ortada... Orada bir ıslak imzalı veya oteli denetlemeye giden kişilerin isimleri olan bir belge gelmesi gerekirken bilgisayar çıktısını alıp göndermişler” dedi. 

HEYETİN TUTUMU DEĞİŞTİ

Savcı ve hakimin bir önceki duruşmaya göre kendilerine karşı tavır ve davranışlarında değişiklik gözlemlediklerini belirten Kocabaş, “Bizler bunu hissedebiliyoruz. Duruşmaya karşı bakışları değişti. Hakimin hareketleri, tavırları ‘biran önce bitsin de gitsin’ gibiydi. Bizlerin, müştekilerin istekleri tutuklu yargılanmaları yönünde. Şahitler baskı altına alınabilir ya da deliller karartılabilir. Biz bunları dile getirdiğimizde mahkeme heyeti tarafından önemsenmedi” şeklinde konuştu. 

‘NE YAPARSANIZ YAPIN’ DEDİLER

Mahkemede yaşadıkları olayı anlatan Kocabaş, “Tutuksuz ve adli kontrol şartının devamı yönünde bir karar verildi.Mahkeme heyeti kararı okunurken müştekilerden Resul Gün’ün babası Süleyman Gün, karşı tarafın güldüğünü ve bizleri tahrik ettiğini söyledi. Hakimin verdiği cevap: ‘Çıkın dışarı ne yaparsanız yapın!’ Bunları söyleyen Türkiye Cumhuriyeti’nin ağır ceza hakimi. Ben bununla ilgili CİMER’e ve Adalet Bakanlığı’na yazılar yazdım. Reddi hakim talebinde bulunduk. Biz bu hakimi bu davada istemiyoruz” diye belirtti.

21 KİŞİ CAN VERDİ AMA TUTUKLANMIYORLAR

Hakimin söylediklerinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Kocabaş, “Biz hakimin, savcının mağdurun yanında olmasını beklerken, bu söylemler iki tarafı da kin ve nefrete sürüklüyor. Biz hukuk neyse, adalet neyse onun yerine gelmesini istiyoruz. Biz evlatlarımızı kaybettik. Mahkeme heyetine de hiçbir saygısızlıkta bulunmadık. Biz mağdur olduğumuz halde bizim önümüzde jandarma, polis, özel güvenlikler var. Biz oraya saldırmaya gitmiyoruz. Biz adalet için oradayız. Fatih Sultan Mehmet’in bir sözü var: ‘Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür. Adalet öldüğü gün de devlet ölür.’Yani Türkiye’de adalet sadece bir kadın ismi. Adalet yok. Allah’ın adaleti şaşmaz ama biz istiyoruz ki adalet şu an tecelli etsin. 21 kişi can verdi bu otelde ama otel sahibi tutuksuz yargılanıyor” açıklamasını yaptı.Kocabaş ayrıca 13 Aralık 2024 tarihinde gerçekleşecek 3’üncü duruşmada, otel enkazından cenazeleri çıkaran madenci Görkem Altsayın’ın şahit olarak dinleneceğini söyledi. 

OĞLUM GELECEKKEN CENAZESİ GELDİ

Malatya’da duruşmayı takip eden Anne Nursel Kocabaş ise gözyaşlarına hakim olamadı. Tek istediklerinin adalet olduğunu söyleyen acılı anne, “Diyor ki otel sahipleri, ‘bizim otelimiz sağlamdı.’ Otel sağlamdı ama saniyeler içinde yıkıldı. Çocuklar içindeydi. Ben her zaman söylüyorum, benim evladım uyanıktı. Saniyeler içinde yıkılmasaydı bu otel, benim oğlum dışarı çıkardı. Ben adalet istiyorum. Benim bir tek evladım vardı. Benim evladım nerede? Benim evladım oraya voleybol oynamaya gitti. Gerçekten voleybolu çok seviyordu. Son haftasıydı. Ben oğlumu beklerken, sarılarak gelmesini beklerken, cenaze aracında getirdik. O yüzden ben adalet istiyorum. Nefesimin son noktasına kadar, ömrümün yettiğince, Allah için adalet istiyorum. Biliyorum, evladım gelmeyecek ama neden bu şekilde kalsın? Hiçbir yardım yoktu. Ben 6 gün oradaydım. O otelin enkazını gördüğüm anda ben bittim zaten” diye konuştu.