Eskişehir'deki maden faaliyetlerinde kullanılan siyanürlü liç yöntemi ile ilgili çevre mühendisleri önemli bir uyarı yaptı. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Eskişehir Bölge Temsilciliği, bu yöntemin doğaya verdiği zararlar ve uzun vadeli sağlık etkileri konusunda dikkat çekti.
Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Kenan Çalışır, yaptığı açıklamada, altın çıkarma sürecinde kullanılan siyanür ve diğer ağır metallerin çevre kirliliğine yol açtığını belirtti. Çalışır, siyanürlü liç yöntemi ile altın elde edilmesinin doğada kalıcı tahribatlara neden olduğunu, bu yöntemin ağır metallerin su ve toprağa karışmasına yol açtığını ifade etti.
Çalışır, arsenik, cıva, kadmiyum, kurşun ve krom gibi zararlı maddelerin, maden faaliyetlerinden sonra su kaynaklarına karıştığını, bunun da uzun vadede insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Uzun süreli maruziyetin cilt hastalıkları, nörolojik bozukluklar, kalp hastalıkları ve kanser gibi sağlık problemlerine yol açabileceği uyarısında bulundu.
Özellikle İliç bölgesindeki geçmiş maden faaliyetlerinin çevresel tahribatından örnekler veren Çalışır, benzer sorunların Eskişehir’de yaşanmaması için, maden işletmelerinin denetimlerinin sıkı bir şekilde yapılması gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, siyanür kullanımının engellenmesi gerektiğini ve bu madde kullanılmaya devam ediyorsa da gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Kimya Mühendisleri Odası, çevre ve insan sağlığını korumak için maden sektöründe kullanılan kimyasalların dikkatli bir şekilde denetlenmesi ve çevresel risklerin en aza indirilmesi gerektiğini belirtti.
Ayrıca Kenan Çalışır'ın açıklamasından dikkat çeken kısımlarda şu şekilde:
"Hem ağır metal zehirlenmeleri hem de havzanın içerisindeki değişik dinamikleri tetikleyerek halk sağlığı sorunları oluşturmaktadır.
Siyanür; maruziyetten sonra hızla kan dolaşımına girer. Vücut, küçük miktarlardaki siyanürü büyük miktarlardakinden farklı şekilde işler. Küçük dozlardaki siyanür, daha az zararlı olan ve idrarla atılan tiyosiyanata dönüştürülebilir. Ayrıca sağlıklı sinir ve kırmızı kan hücrelerinin korunmasına yardımcı olan B12 vitamini oluşturmak için başka bir kimyasalla birleşebilir. Büyük dozlarda ise vücudun siyanürü tiyosiyanata dönüştürme yeteneği bastırılır. Hücrelerin oksijen kullanmasını engellemesi siyanür zararları arasında en önemlisidir. Bunun sonunda bu hücreler ölür. Kalp, solunum sistemi ve merkezi sinir sistemi siyanür zehirlenmesine en duyarlı olanlardır.
Uzun süreli arsenik maruziyeti cilt lezyonlarına, nörolojik etkilere ve kalp hastalıklarına neden olabilir. Ayrıca, arsenik, akciğer, karaciğer, mesane ve deri kanserine yol açabilen karsinojenik bir madde olarak sınıflandırılmıştır.
Su ve çökeltilerde bulunan cıva yüksek oranda zehirli olduğundan ve hayvanlar tarafından kolayca alınarak insan besin zincirine girdiğinden başlıca kaygı nedenidir. Dünya Sağlık Örgütü, halk sağlığı konusunda kaygı uyandıran 10 kimyasal maddeyi tanımlamıştır. Bunlardan dördü ağır metallerdir: kadmiyum, cıva, kurşun ve arsenik.
Kadmiyum ile kontamine gıda ve su alımı, kusma ve ishal gibi akut gastrointestinal etkilere neden olur. Kronik maruziyet (uzun bir süre boyunca düşük seviye) böbrek, kemik ve akciğer hastalığına neden olabilir.
Kurşun beyine, sinir sistemine, kan ve böbreklere zarar verir. Kandaki kurşun seviyeleri, 6 yaşın altındaki çocuklarda öğrenme ve davranış problemlerine neden olabilir. Kurşunun zararlı kalıcı etkileri mevcuttur.
Krom; kanserojen bir maddedir ve cildi tahriş eder. Bu nedenle pek çok ülkede yasaklanmıştır. Küçük miktarlarda bile; cilt yanıklarına, zatürreye, doğum sırasındaki komplikasyonlara ve mide kanserine neden olabilir. Krom +6 bileşikleri (Sodyum dikoromat, kromik asit vb.)Avrupa Kimyasallar Ajansı tarafından yüksek önem arz eden maddeler sınıfındadır kullanımı sınırlandırılmış ve yasaklanmıştır."
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...