Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan Halk Lokantası önünde binlerce kişilik kuyruk oluştu. Bu görüntüleri gördükten sonra, Halk Lokantalarının açılması konusundaki son tereddütlerim de ortadan kalktı.
Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan Halk Lokantası önünde binlerce kişilik kuyruk oluştu. Bu görüntüleri gördükten sonra, Halk Lokantalarının açılması konusundaki son tereddütlerim de ortadan kalktı.
Lokantada ilk gün mercimek çorbası, kavurma, pilav ve armuttan oluşan menü 65 liradan vatandaşa sunuldu.
Kendisiyle söyleşi yapma imkanı bulduğum Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’ye söz konusu lokantanın 1.000 kişilik yemek kapasitesinin artırılıp artırılmayacağını da sordum. Ünlüce böyle bir kararı bölgedeki lokantacı esnafıyla konuşarak alabileceklerini söyleyerek, esnafın da ekonomik durumunu düşündüklerini belirtti.
65 liralık yemek için kuyrukta bekleyen vatandaşlarımızı görüp de Türkiye’nin durumuna üzülmeyen ve utanmayan kişinin, insanlığından şüphe ederim.
Avrupalı emekliler ülkemize tatile gelirken, benim emeklimin dolmuşa binmek için parasını iki kere sayıyor olması utanılacak bir şeydir.
İnşallah günün birinde emeklilerimiz adam gibi bir maaşa kavuşurlar ve canları hangi lokantada yemek yemek istiyorsa, o lokantaya gidebilirler.
Bu arada ülkemiz adına utanılacak bu durum karşısında resmi açılış töreni yapmayan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni da ayrıca tebrik ederim.
Güvenli sokaklara ne oldu?
Ümraniye’de polisten kaçan bir zanlı, sadece 27 yaşında olan Polis memuresi Şeyda Yılmaz’ı başından vurarak şehit etti.
Yunus Emre Geçit adındaki 19 yaşındaki katilin 26 ayrı suç kaydının bulunması ise ayrı bir skandalı ortaya koydu. Adam 19 yaşında ve yaşından daha çok suç kaydı bulunuyor. Hem de ne kayıt?
İki kere çocuklara cinsel istismar, bir kere yetişkin bir kadına cinsel istismar, uyuşturucu kullanmak ve satmak.
Gasp, adam yaralama, mala zarar verme, nitelikli dolandırıcılık ve yağma…
Bu arkadaş genç yaşta yaptığı bu suç kariyerine sonunda cinayeti de eklemiş.
Şimdi zanlıyı çöp poşetine geçirip, hayvan taşıma aracında adliyeye götürmek yüreğimizin yağlarını eritiyor ancak bu uygulama şehit polisimiz Şeyda Yılmaz’ı geri getirmeyecek. Bizler Şeyda Yılmaz gibi şehitler vermek istemiyorsak, böyle suç makinelerini içeri tıkmalıyız.
“Güvenli sokaklar” diye ortalığı velveleye verip, köpeklerin öldürülmesini isteyenlere soruyorum.
Siz zavallı 4 ayaklı köpeklere değil, sokaklarda dolaşan suç makinelerine bakın. Asıl onlar sokaklarımızın güvensiz olmasına neden oluyor.