Eskişehirspor Taraftarlar Birliği (ETB) Başkanı Murat Diri, Eskişehirspor'un son zamanlardaki performansına ve camiada yaşanan gelişmelere dair sert bir açıklama yaptı. İşte Murat Diri'nin açıklamalarından öne çıkanlar...
ESGROUP Spor Servisi’nden Aytaç Ersoy ile Eskişehirspor Teknik Direktörü Levent Kartop’un, Ersoy’a karşı yaklaşımı tepki toplamıştı. Eskişehirspor Taraftarlar Birliği (ETB) Başkanı Murat Diri yazılı açıklamada bulunarak, “Yerel basınımız, en uzak deplasmanlarda bile taraftar ile beraber yağmur çamur kar kış dinlemeden gelip görevini layıkıyla yapıyorlar” dedi.
Takıma eleştiriler sürüyor
ETB Başkanı Murat Diri şu ifadeleri kullandı, “Sezonun ilk yarısını lider kapatmış olsak dahi oynanan futbol taraftarımızı sürekli endişeye düşürmüştü. İlk yarıya fikstür avantajıyla başladığımız için taraftarımızın "Lig daha başlamadı" söylemleri o dönem ciddiye alınmamıştı ve yaşanan puan kayıpları taraftarımızın haklılığını göstermişti. Sezonun ikinci yarısına yine fikstür avantajıyla başlamış olsak dahi yine taraftarımız endişelerini dile getirmişti. Gelinen noktada Sincan deplasmanında kaybedilen 2 puan mı diyelim yoksa zar zor kazanılan 1 puan mı? Kim ne derse desin ama şampiyonluk yolunda ilerleyen bir takımın bu denli kötü oynaması bu kadar rahat puan kaybetmesi telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurur.”
Başarı böyle gelmez
“Elbette herkes şampiyonluk için bu camiada bir arada. Futbolcular, yönetim, teknik heyet taraftar ve Basın tabi ki şampiyon olmak istiyor. Ancak bu şartlarda birlik beraberliğin olmadığı ortamda mümkün değildir. Daha önce bunları çok gördük.”
Türk futbolu da unutmaz
“Buradan topçu kardeşlerimize birkaç sözümüz var. Önünüzde 9 lig maçı var yani 27 puan. Bu puanların hepsini toplamak için sahaya çıkacaksınız. Sahanın her karışına terinizi bırakacaksınız. Bazen tribünden tepki gelecek moral bozmayacak daha çok koşacaksınız. Bazen paranız gecikecek, takılmayacaksınız. Çünkü zor durumdayız ve kimsenin bir kuruşu bu kulüpte kalmaz. Siz bu yıl vereceğiniz mücadeleyle bizim geleceğimizi kurtaracaksınız. Kendi geleceğinize de çok daha emin adımlarla yürüyeceksiniz. Biz bunu asla unutmayız! Fakat başka türlü bir tavırda olursanız bunu sadece biz değil Türk futbolu da unutmaz! Kendinize çeki düzen vermelisiniz.”
Burası nargile salonu değil
“Eskişehirspor tesisleri nargile salonu değildir. Belki siz amatör kafada insanlar olabilirsiniz. Gelişime kendinizi kapatmış buradan 3-5 kazanıp hayatınızı idame ettirmeye çalışıyor olabilirsiniz ancak Eskişehirspor amatör bir camia değildir. Burada sahada dökülen, koşmaya mecali olmayan, bu camianın şampiyonluğuna inanmayan şimdiden söylesin.”
Son kez uyarıyoruz
“Forma bulamadığı için sitem eden arkadaşların Sincan maçında sahadaki kötü performansını hepimiz gördük. Biz size bu uyarıyı ilk ve son kez yapıyoruz. Bizler beraber kenetlenme sürecinde olalım diye uğraşıyoruz ancak unutmayın ki biz zaten amatöre düşmüşüz bizim için bundan daha kötüsü zaten olamaz ama bu sevginin saygının da bir sınırı var. Yılların verdiği üzüntü hüsran bütün kırgınlıkların patlamasını bizler sizlerde yaşamak istemiyoruz. Giydiğiniz formaya layık olmaz zorundasınız.”
Teknik ekip gerekeni yapsın
“Teknik ekip ve hocamıza gelince. Verimli bir kamp dönemi yaşandı. Bu kadronun bu yarı sadece motivasyona ihtiyacı var. Antrenmanlarda oluşacak sakatlıklara karşı dikkatli olmak gerekiyor. Hangi durumda olursa olsun, moraller ne olursa olsun sizden istediğimiz tek şey takımı inandırmanız. İnancımızı koruduğumuz sürece sahadaki Siyah-Kırmızı renkler kimseye boyun eğmez. Ancak sahada gezinen, eli belinde oynayan, ruhunu ve terini o sahaya dökmeyen, futbol ile alakası olmayan bu arkadaşların acilen toparlanması gerekiyor. Tabi ki öncelikle teknik heyetin kendisinin toparlanması da gerekiyor. Bu stres kaos ortamı doğurur ve kaos ortamında da hiçbir başarı gelemez. Takımdaki eksikleri görüp bu konuda gerekenleri yapmanız veya yönetime iletmeniz en olmadı şehre açıkça çağrıda bulunmanız lazım.”
Yerel basın emektardır
“Burası Eskişehirspor. Burası küçük bir şehir. Yıllardır çok üzüldük artık tahammül kalmadığı bir noktadayız. Böyle bir ortamda hocanın da sinirleri yıpranmış olabilir üzerinde çok baskı kurulmuş olabilir ve sahadaki kötü bir oyunu beğenmediği için sinirleri gerilmiştir. Ancak emektar yerel basınımızla karşı karşıya gelmesi camiadaki birlik beraberliğimize zarar verir. Bu konuda gerekli adımları atmalı ve yerel basımızla bir araya gelerek bu karşılıklı söylemleri acilen düzeltmeliler. Bu gerginlik kimseye fayda sağlamaz.”
Yönetime tepki gösterilmedi
“Sıra yönetimde, geçtiğimiz sezon Trabzonspor dosyası kapatılması ve transferin açılıp tekrar umutla yola çıkmıştık ama maalesef tarihimizde ilk defa amatör lige düştük. Buna rağmen taraftarımız hepimizin elinden geleni yaptığını gördüğü için tepki göstermedi ve amatörde de armasını yalnız bırakmadı. Ancak bizler sezon başında sezona nasıl başladığımızı unutmadan hareket edemedik. Bizlere destek olanlara gereken samimiyeti gösteremedik. Yönetim kurulu diyoruz tabi ki ancak yönetimde koşturan kovalayan kişi sayısı belli önümüzde 9 maç var ve takıma takviyeler lazım 9 prim, tesis giderleri vs derken bu konuda en az 10 milyon civarında bir para lazım.”
50 transfer yapıldı başarı yok
“Bunun bulunması için yapılan çalışmalar varsa hızlanmalı eğer yoksa da açıkça camiayla paylaşılıp bu sezon şampiyonluk kaçırılmamalıdır. 1 senede takıma 50 ye yakın oyuncu transferi gerçekleşmesine rağmen ideal bir kadro tam anlamıyla oturtulamaması transfer komitesi başarısızlığıdır. Bu konuda nasıl kötü gidişatta hoca daha sonra yönetimler futbolcular sorumlu tutulursa bu konuda görevliler de sorumludur.”
Taraftar ümitsiz
“Kulüpte yaşananlar sürekli sümen altı edilirse bu yarın çığ gibi büyür ve sümen altına sığmaz. Bu şartlarda şampiyonluk maalesef hayal olur. Yönetim kurulu acilen toplanıp bu konuları masaya yatırıp kenetlenmesi gerekmektedir ve umutsuzluğa kapılan camiaya umut aşılayacak eylemlerde bulunmalıdır. Eskişehirspor taraftarı ümitsizliğe kapılmış durumda ve bu hava camianın motivasyonunu düşürür.”
Tribün birliği oluşmalı
“En nihayetinde biraz da kendimize dönelim. Biz Eskişehirspor taraftarları olarak doğru bildiğimiz yolda kendilerine göremedikleri yanlışları görmeleri amacıyla silkelenmeleri için herkese gereken uyarıları yapıyoruz ancak bizlerinde üzerine düşenler var. Kendi özeleştirimizi yapmamız lazım. En ufak bir galibiyet sonrası futbolcuları göklere çıkarmanın kimseye bir faydası olmadığını yıllardır görüyoruz. Sadece galibiyete odaklanmalı ve takımımızın yanında olmalıyız. TV başından maç izleyen birçok taraftarımız var. Tabii ki şehir dışındaki ve yurt dışındaki taraftarımız için iyi ancak şehrimizde olan taraftarımızın Hepsinin bir an önce tribündeki yerini alması gerektiğini hatırlatıyoruz. Maalesef TV taraftarı olma konusunda çok alıştırılıyoruz. Okul okul sokak sokak gezip bizler tribünlerdeki birliği korumaya çalışıyoruz.”
Son düzlüğe girdik
“Bandodaki abilerimiz 70 yaşlara gelenler olmasına rağmen hala gelip takımının yanında olurken bazılarının kişisel hırslarına yenik düşüp stadyumdan uzaklaşmasını anlayamıyoruz. Son düzlüğe girdik 9 hafta kaldı. Lig şimdi başlıyor. Hatta şu an Polatlı bizden önde artık maç kaybetmeden Polatlı’ya karşı farklı galip gelip yolumuza devam etmeliyiz. Artık bu yolda yapılması gereken takıma, yönetime ve basınımıza destek verip bu zor dönemi hep beraber atlatmak. Bu zorlu süreçte sosyal medyada oluşabilecek fitneye de ayak uydurmamak oluşabilecek kaoslarda sakin kalarak sadece şampiyonluğa kenetlenmemiz gerekir. Sosyal medyada oluşturulan trol ordusuna karşı tek ses olmak zorundayız.”
Bu bize yetmez
“Sonuç olarak; Bu zorlu süreçte herkes elini taşın altına koyacak. Yönetim yöneticiliğini yapacak, teknik ekip kendi sorumluluğunu bilecek ve geldikleri bu görevde takımı sonuna kadar inandıracak futbolcu terinin değil kanının son damlasına kadar savaşacak basına diyecek laf yok en uzak deplasmanlarda bile taraftar ile beraber yağmur çamur kar kış dinlemeden gelip görevini layıkıyla yapıyor ve büyük taraftarımız bu şartlarda bile hala ülke gündeminde ama bize yetmez daha iyisini yine yapmak zorundayız.”
Kaynak : MUHABİR - AHMET DENİZ CANORUÇ