Ayşe Ünlüce verdiği sözü tutuyor: 5 bin konut hazır olacak!

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Talat Yalaz, kentsel dönüşüm ve TOKİ tartışmaları hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yalaz, “Ayşe Başkan kentsel dönüşümle ilgili verdiği sözün arkasında olduğunu hemen icraata başlayarak göstermiş oldu. Bu dönem için 5 bin konutun dönüştürülmesi hedefi var. Bu hedefe ulaşma yolunda da ciddi şekilde çalışıyor” dedi.

Büyükşehir Belediyesi tarafından Gündoğdu’da yapımı tamamlanan 60 konutun hak sahipleri belirlendi.  Başkan Ayşe Ünlüce’nin proje lansmanında 5 bin konutun dönüştürülmesi hedefi vardı. Eskişehir’in kentsel dönüşüm konusundaki son durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

HEDEF 5 BİN KONUTUN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ

“Ayşe Başkan’ın proje lansmanında açıkça ifade ettiği ve 5 bin dairenin bu dönem içinde dönüştürülmesi hedefi ortaya koyduğunu biliyoruz. Seçimin olduğu günden itibaren de Ayşe Başkan’ın ve ekibinin çok ciddi ve samimi bir çalışma içerisinde olduğunu da hepimiz gibi ben de gözlemliyorum, biliyorum. Bu hususta girişimlere de başlanıldı. Ayşe Başkan kentsel dönüşümle ilgili verdiği sözün arkasında olduğunu, hemen icraata başlayarak göstermiş oldu. Bu dönem için 5 bin konutun dönüştürülmesi gibi bir hedef var. Bu hedefe ulaşma yolunda da Ayşe Başkan ciddi şekilde çalışıyor.”

BAKANLIK DA AYNI İRADEYİ GÖSTERMELİ

“Eskişehir’in kentsel dönüşüm konusunda bir aktivasyon gösterilmesi gerekilen, deprem riskli bölgelerden biri olduğu da dikkate alındığında, bu hususun üzerine hassasiyetle gidilmesi elzemdir. Bu hususta görevli 1’incisi belediye, 2’ncisi de Bakanlıktır. Eskişehir’in konjonktürü itibariyle, deprem riskinin ve eski binaların olduğu yerler değerlendirildiğinde, Küçük Sanayi Sitesi ve Gündoğdu gibi, asıl sorumlu da kendisinin yetkisi bulunması sebebiyle Bakanlıktır. Ayşe Başkan kendi nezdinde verdiği vade ve halk tarafından da seçilmesi itibariyle takdir görmüş olan hedefine uygun hareket etmektedir. Bu husus siyasi bir mesele değildir. Şehrin bir meselesidir. Bu anlamda bütün yükümlüler, ilgililer üzerine düşeni yapmalıdır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetilen Büyükşehir Belediye Başkanlığı olarak gerekli iradeyi ortaya koyduk. Buna ilişkin de somut adımları atma anlamında ciddi bir irade ortaya koyduk. Bakanlıktan da aynı iradeyi bekliyoruz.”

SAMİMİYETİMİZİ YEREL MUHALEFET DE TASDİKLEDİ

“Bu hususta Ayşe Başkan’ın samimiyetini gösteren unsurlardan birisi de kentsel dönüşüme ayrılan bütçenin artırılmasıdır. Buna ilişkin de son meclis toplantısında Ayşe Başkan da kamuoyuna açıklama yaptı zaten.  Bu hususta aynı iradeyi asıl sorumlu olan Bakanlıktan da bekliyoruz. Mevkidaşım gayet siyasi nezakete yakışır ve bizi de memnun eden bir şekilde, Ayşe Başkan’a teşekkür etmiştir. Bu da samimiyetimizin, ortaya koyduğumuz iradenin tasdiki anlamına geliyor yerel muhalefet tarafından. Bütün ilgilileri de Ayşe Başkan’ın samimi olarak yaptığı gibi üzerine düşeni yapmaya davet ediyoruz.”
 
TOKİ üzerinden yapılan tartışmalarda, AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın“Buraya gelsinler ve iş nasıl yapılır, mazeret üretmeden sonuç nasıl alınır görsünler” açıklaması olmuştu. Ancak ortada TOKİ mağdurları diye bir gerçek de var. Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

TOKİ DAR GELİRLİYE KÜLFET OLMAMALI

“TOKİ’yi kentsel dönüşüm kapsamında kabul etmek tartışılması gereken bir konu. Kentsel dönüşüm, şehrin deprem riskli alanlarının yenilenmesi suretiyle ya da depreme yönelik bir şehircilik politikası nezdinde girişimlerde bulunmayı ifade eder. TOKİ aslında ihtiyaç sahibi olan, normal imkanlarlamevcut piyasa konjonktüründe bir konut edinmesi çok da mümkün olmayan kesimlere, sosyal devlet anlamında hizmet öngören bir husustur. TOKİ’den yararlanan halk kesiminin maddi durumları da değerlendirildiğinde, bunun bir külfet olmaması gerekir. Ama maalesef ki TOKİ’nin bugün geldiği aşamada, gerek daha önce konut edinmişler gerekse bugün konut edinmek için başvurmuş olanlar için ciddi mağduriyetler söz konusu. Bunu biz söylemiyoruz. Bunu TOKİ mağdurları, seçimden önce her gün ama her gün eylem yapmak suretiyle seslerini duyurmaya çalışarak söylüyorlar. Biz de bunu göz ardı edemeyiz. Bu anlamdaki mağduriyetin de son bulmasını diliyoruz.

KDV ARTIRILMASI HAKKANİYETLİ DEĞİL

“Sadece konut yapmak değil, bu konutun insanlara kazandırılması ve kazandırıldıktan sonra da onlara külfet olmayacak bir şekilde hizmet olarak lanse edilmesi gerekir ki bu hususta hizmet amacına ulaşsın. Biz maalesef bugün böyle bir irade görmüyoruz. KDV’lerin artırılması, değişken fiyatların enflasyona bağlı olarak, o imkandan yararlanan halkımıza dayatılması hakkaniyetli değildir ve yapılan hizmetin amacına da uygun düşmez. TOKİ konusunda bu tür mağduriyetlerin giderilmesi gerekir. Biz de takipçisiyiz.”

MAĞDURİYETLER GİDERİLİRSE TEŞEKKÜR EDERİZ

“Mevkidaşımın ‘TOKİ konutlarını birlikte gezelim’ gibi bir söylemi oldu. Biz şehrin her tarafını görüp gezen insanlarız. Orada ne yapıldığını ve ne yapılacağını biliyoruz ama oradaki mağduriyeti de gözardı edemeyiz. Bu hizmet mağduriyetlerden arındırılarak yapılırsa, sayın mevkidaşımnasıl ki kentsel dönüşüm konusunda Ayşe Başkan’ın yaptığı icraatlarateşekkürle karşılık vermişse, biz de oradaki bu mağduriyetler giderildiği takdirde aynı şekilde çıkar halkımıza yapılan bu hizmet için teşekkür ediyoruz deriz. Bundan da gocunmayız. Ama burada ciddi bir mağduriyetin söz konusu olduğunu ve TOKİ mağdurlarının da bizi sürekli olarak aradığını, bunu gündeme getirmek konusunda da talepte bulunduklarını da değerli mevkidaşımın bilmesini isterim.”
Cumhuriyet Halk Partisi son dönemde ülkedeki ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve iktidarın ekonomi politikalarını eleştiren söylemlerin üzerinde duruyor. Halkın geçim sıkıntısını gündemde tutma hedefi var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

TÜRKİYE’NİN 1’İNCİ SORUNU EKONOMİDİR

“Eskişehir’in de Türkiye’nin olduğu gibi en büyük gündemi ekonomik sorunlardır. Ekonomi gittikçe kötüye gitmektedir. Yanlış ekonomi politikalarında iktidar ısrar etmektedir. Özellikle uluslararası yatırımcı ve yerel yatırımcılara iktidar yanlış ve sürekli değişken olan ekonomi politikaları sebebiyle ekonomide olmazsa olmaz 1’inci unsur olan güven ortamı ortadan kaldırılmıştır. Bunun yansımasını halkımız çok ağır şekilde çekmektedir.”

DÜNYANIN EN ÇOK VERGİ ÖDEYEN MİLLETİYİZ

“Vergiler son derece fazladır, artırılmıştır. Belki de dünyanın en çok vergi ödeyen milletiyiz. Bu anlamda, bu vergi yükü ağır olmakla birlikte, saniyede 129 bin lira gibi korkunç bir vergi ödeme gibi bir durumumuz var. Bununla ilgili ironik durumlar da söz konusu. Cep telefonları artık hayatımızın olmazsa olmazı, ayrılmaz bir parçasıdır. Sadece telsiz kullanım ücreti olarak yıllık 12 – 13 milyar TL vergi ödüyoruz. En pahalı ve en düşük hızda interneti kullanıyoruz. Telefonu alırken 4 adet, konuşurken 3 adet, şarja taktığımızda dahi 2 adet ayrı vergi ödüyoruz. Evet, devlet vergi alır. Devletin en önemli gelir kaynağı vergidir. Ancak bu vergilerin nereye gittiğini biz tespit edemiyoruz. Halk bilmiyor. Ödediğimiz korkunç derecedeki ağır vergiler nerelerde kullanılıyor? Bu anlamda iktidarın şeffaf olması gerekir. Bu şeffaflığı görmüyoruz.”

İSRAF DÜZENİ ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR

“Tasarruf genelgeleri belediyemiz için ön görülüyor, belediyelerimiz için uygulanıyor. Belediye çoğunluğu, sayıca üstünlük bize geçtiği zaman uygulanıyor ama iktidarda, bakanlıklarda Tasarruf Genelgesi’ne yönelik herhangi bir şey görmüyoruz. İsraf düzeni almış başını gidiyor. Kamu kaynakları nasıl kullanılıyor, nerelerde kullanılıyor bilmiyoruz. Kamu taşınmazları 2024 yılının ilk 8 ayında 8 milyar TL’yi aşan rakamlara ulaşmış. Şeffaflık bir an önce uygulanmalıdır. Ekonomik sorunlara ilişkin iktidar bilimsel, ekonominin gerektirdiği konjonktüre, evrensel kurallara göre hareket etmeli ve halkımızın içinde bulunduğu bu ekonomik bunalımı bir an önce sonlandırmalıdır.”

HALKIN İKTİDARINDA YOZLAŞMA SONA ERECEK

“Kira bedelleri almış başını gitmiş. Bir çalışan kişi, eşiyle birlikte dahi çalışsa, kiradan sonra geçimini sağlayacak bir rahatlığa asla erişemiyor. Böyle bir hayali bile kalmamış. Bu Türkiye’nin de, Eskişehir’in de birinci gündemidir.  Bunun üzerinden yaklaşılması gerekir. Bu sorunu çözmesi gereken iktidardır. Biz de bunun takipçisiyiz. Halkın iktidarında, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı olduğu zaman, ekonomiden başlamak üzere, devletin bütün yozlaşan kurumlarının tekrar düzeltileceğini ifade etmek isterim.”