DEVA Partisi Eskişehir İl Başkanı Resul Ertürk, Eskişehir’deki ekonomik zorluklar, kentsel dönüşüm ve deprem riski gibi konuları ele aldığı bir basın açıklaması düzenledi. Ertürk, halkın en büyük gündeminin geçim mücadelesi ve artan ekonomik sıkıntılar olduğuna dikkat çekerek, Eskişehir'in ihtiyaç duyduğu çözüm önerilerini sıraladı.
Eskişehir’in sorunlarını ve çözüm önerilerini sunarak Eskişehir siyasetinde farklı bir muhalefet örneği ortaya koymak istediklerini belirten Ertürk, “Bugün ülkemizde son dönemde yapılan alışılmışın dışındaki siyasi açıklamalar, özellikle beklenmedik kişilerden beklenmedik çağrılar önemli bir gündem teşkil etmekte. Ancak halkımızın gündemi; akşam yemeğinde yenilecek yemek, okulda öğrencilerin alıp alamayacağının muamma olduğu simit ve çay, ay sonu ödemelerin nasıl yapılacağı derdidir. Ekonomik şartların gün geçtikçe ağırlaşması ise maalesef çok daha kötü bir hayat tarzı yaşanmasına sebep olmaktadır” şeklinde konuştu.
Ertürk, asgari ücretin ülkede alternatif bir ücret olmaktan ziyade çoğu hanede ana gelir kaynağı olduğunu gördüklerini belirterek, “Bu sebeple Ocak ayında asgari ücrette yapılacak zammın toplumun geniş bir kesimi için çok önemli olduğunu hatırlatıyoruz. Ocak ayında asgari ücrete yapılacak zammın halkımızı rahatlatacak düzeyde olması gerekmektedir. Milleti fakirleştirerek enflasyon düşmez. Asgari ücretin alım gücünün artırılması ise genel ekonomi politikalarının yanında ülkedeki adaletin, eğitimin ve özgürlüklerin genişlemesine bağlı olduğunu iktidara hatırlatıyoruz, halkın ihtiyaçlarını görmezden gelemezsiniz” diye konuştu.
Eskişehir’in en önemli sorunlarından bir diğerinin deprem gerçeği ile yaşamak zorunda olması olduğunu kaydeden Ertürk, “Deprem, ülkemizin çok acı tecrübeler sahibi olduğu bir alandır. Eskişehir deprem riski yüksek bir coğrafi alanda yer almaktadır. Yarın çok geç olmadan şimdiden gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Yakın tarihimizde yaşadığımız Kahramanmaraş, Hatay depremlerinin acısı hala yüreklerimizde taze durmaktadır” dedi.
Ertürk, Eskişehir’de deprem riskinin yüksek olduğunu vurgulayarak, “Mevcut binaların depreme dayanıklılığını kontrol etmek için performans analizleri yapılmalı; özellikle Porsuk Çayı çevresindeki alüvyonlu zeminlerde bulunan bitişik nizam, yüksek katlı yapılar, kentsel dönüşüm projeleri ile yenilenmeli. Deprem riski göz önünde bulundurularak şehrin imar planları güncellenmeli, zemin etütleri yapılarak uygun yerlere yapılaşma izni verilmelidir” ifadelerini kullandı.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...