Cihan Yıldırım yazdı
AK Parti’de bir süredir yaşandığı ‘söylenen’ ve dahi gözlenen huzursuzluk pazartesi günü esgündem26’da yayınlanan röportajla ‘resmiyet’ kazandı. Söz konusu röportajda Milletvekili Emine Nur Günay, politika ile hele hele AK Parti gelenekleriyle pek bağdaşmayan açıklamalar yaptı.
Günay, Milletvekili ve MKYK Üyesi Harun Karacan ile diyaloğun kopuk olduğunu açıkladı. Yine satır arasında Karacan’ın siyaset yapma biçimini eleştirip Nabi Avcı için ‘liderimiz’ dedi.
Bunlar da çok önemli tespitler!
Ama teşkilat için söylediği cümleler hepsini ‘gölgede’ bıraktı. Günay, İl Yönetimi ve SKM’nin yeterince çalışmadığını, dört vekil için uğraşan Avcı ve kendisine destek olunmadığını da ifade etti.
İşte burada ipler koptu...
Dündar Ünlü, beklendiği üzere sert bir tepki verdi. Günay’ın destek vermemekle itham ettiği il yönetimini oluşturan ve SKM’yi yönlendiren Ünlü, AK Parti’deki ‘politik sınırların’ dışına çıkarak teşkilata sahip çıktı.
Başka bir açıklama olmadı. Mesele şu an ‘derin dondurucuya’ kondu.
Başka açıklama yok ama politikanın neredeyse tek konusu haline geldi. Her yerde, tüm ortamlarda ve watsap gruplarında tartışılıyor.
İki üç gündür ‘tepkileri’ takip ediyorum. Gözlemlerim şu şekilde...
Az da olsa Emine Nur Günay’ı haklı bulanlar var. Hatta ‘cesur kadınmış, meselenin adını koydu kardeşim’ diyenler duydum. Günay’ın tarzını ve açıklamanın içeriğini doğru bulmadığı halde ‘sonuçları bakımından hayırlara vesile olacak inşallah’ diyenler var.
Ama genel olarak parti tabanından tepki var... Hele hele teşkilatlarda görev yapmış kimseler ateş püskürüyor. Emine Hoca, hem rakiplerinin eline önemli bir koz verdi hem de tabanla, teşkilatla arasındaki uçurumu biraz daha açtı.
Günay, bu çıkışıyla herhangi bir sorunu çözemediği gibi ‘eski defterlerin’ açılmasına da neden oldu. Eskişehirliliği tartışılır hale geldi. Pek çok sohbette ‘misafir’ olduğu vurgusu yapıldı.
Doğal olarak bu süreçten en fazla zararı kendisi gördü, görecek...
Öte yandan ‘krizden’ güçlenerek çıkanlar da var.
İlki şüphesiz Dündar Ünlü...
Burada iki açıdan bakmak gerekiyor. İlki taban, teşkilat açısından... Bu alanda Ünlü, krallığını ilan etmiş durumda. Liste haksızlığı, ardından Günay’ın eleştirileri Ünlü’yü ‘en karizmatik mağdur’ yaptı. Ünlü, Genel Merkez’in ‘sıcak’ bakmayabileceği cevap niteliğindeki açıklamasıyla teşkilatla arasındaki bağı daha güçlendirdi.
Ünlü sevgisi bir kez daha hortladı! Bunu abartılı biçimde gösterenler bile oldu. Ünlü, makamı terk etmesine rağmen ‘etkili’ bir politikacı olduğunu gösterdi. Bu olayla birlikte Ünlü’nün hikâyesinin ‘yarım kalmayacağını’ da görmüş olduk.
Günay’ın siyasetin dışına itmek istediği Ünlü, siyasetin tam merkezine oturdu. Ünlü, net çıkışıyla krizi fırsata çevirdi.
Günay’ın hedefindeki diğer isim ise Karacan’dı. Karacan da süreçten kazançlı çıkanlardan... Karacan düne kadar ‘oyunbozan, uyumu baltalayan’ olarak görülüyordu. Özellikle bayramlaşmada yaptığı konuşmayla eleştiri okları üzerindeydi... Röportajdan sonra partililerde “Karacan haklıymış, bu insanlarla nasıl politika yapacak’ gibi bir hava esti. Karacan hem ‘gündemden’ düştü, hem de rakibinin esaslı bir hata yapması nedeniyle rahat bir nefes aldı.
Günay’ın açıklaması Nabi Hoca’yı da etkiledi... Az da olsa Hoca da nasibini aldı. Sonuçta Günay ile aynı ‘ekipte’ yer alıyorlar. Günay, kendisi için ‘liderimiz’ diyor. Günay’a açıklamayı Nabi Hoca yaptırdı diyenler bile duydum. Nabi Hoca’nınki tam olarak ‘Almanlar yenilince’ durumu... Günay, yenilince Avcı da zarar görmüş oldu.
Eskişehir’den görünenler böyle... Ankara’yı şimdilik bilmiyoruz. Yakında öğreniriz...