Türkiye’de enflasyonla mücadele programı kapsamında soğutulmaya çalışılan ekonomide ilk fireler sanayide kendini göstermeye başladı.
Türkiye’de enflasyonla mücadele programı kapsamında soğutulmaya çalışılan ekonomide ilk fireler sanayide kendini göstermeye başladı.
Yüksek enflasyonu engellemek amacıyla hayalci ekonomi uygulamalarından rasyonel yani akılcı ekonomi politikalarına geçildi ancak bunun bir bedeli var tabii ki.
İlk düğme yanlış iliklenince gerisi doğru gitmiyor malum.
Faizi indirimine gidildiği 2018 yılından 2021 yılının ikinci yarısına dek baskılanan kurun patlamasıyla bozulan ekonomik dengeler halen dikiş tutmuyor.
Reel sektöre gelince…
Küçük, KOBİ ve büyük ölçekli sanayiciler, kura yapılan müdahalelerden, yüksek oranlı kredilerden, çalışan, enerji ve yatırım maliyetlerinin yüksekliğinden dert yanıyor.
Rakamları tartışmalı TÜİK verileriyle yoksul bir halk kitlesi yaratılması ise cabası.
Bugün gelinen noktada…
Rekabet gücünü koruma pahasına kar marjından ödün vererek ihracat yapan Türkiye’nin dev firmaları bir süre stoka çalıştı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, bu durumu yalın bir dille şöyle anlatıyor:
"Şu anda Türkiye, uzak rakiplerinden yüzde 40-50 daha pahalı. Türkiye’de bu kur politikası değişmediği sürece sanayiciliğin ayakta kalma şansı yok.
İnsanlar Mısır’a gittiler. Müşterileri de oraya yönlendiriyor. Herkes küçülüyor. Yazık değil mi bu sanayiye?
Ülkemizde ihracatçı kazanayım derdinde değil, yaşamanın derdinde. Bütün sektörler küçülüyor, sanayi küçülüyor. O aşağı doğru inmeyi çok görmeden sanayicinin işi zor.
Türkiye pahalı değil, çok çok pahalı. Doların 33 lira olmasıyla 37 lira olması arasında bir fark yok. Yap 37 lira.”
Buradan da anlaşılacağı üzere…
Sadece emekli, dar ve sabit gelirli ile asgari ücretli değil, herkes dertli.
Gelelim Eskişehir’e…
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) dünyaya ihracat yapan birçok büyük ölçekli firma eleman çıkarmadan önce vardiya sayılarını azaltıyor.
Biriken stoklar ise çalışanları ürkütüyor.
Vardiya sayılarından sonra eleman çıkarma gündeme gelecek.
Umarım korkulan olmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zor ikna ederek iş başına getirdiği Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “ekonomiyi soğutacağım” derken batırmaz.
Sanayi odası başkanlarının unuttukları en önemli madde
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu aralarında Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın da olduğu sanayi odası başkanlarıyla sanayicilerin sorunlarını ele alan bir toplantı yaptı.
Ardından ortak açıklama yapıldı.
Başlıklar halinde 4 maddelik açıklamaya bakarsak…
1. Uygulanan makroekonomik programı destekliyoruz
2. Üretim kapasitemizi ve istihdamı korumalıyız
3. Şirketlerimizi bu süreçte yıpratmamalıyız
4. Vergi adaleti ve kayıt dışılıkla mücadele öncelik olmalı
Bu değerlendirmelere katılmamak mümkün değil.
Ancak bu maddelerin ilki “adalet” olmalıydı…
Bir ülkede adalet yoksa…
Her şey eksik kalır.
Adalet olmazsa fırsat eşitliği olmaz.
Fırsat eşitliği olmazsa adil kalkınma olmaz.
Adil kalkınma olmazsa gelir adaletsizliği olur.
Gelir adaletsizliği olmazsa yoksulluk olur.
Anlayacağınız…
Türkiye’nin geldiği yerin adı tam da budur.
Bilmem anlatabildim mi?