Eskişehir'e vefa!

Odunpazarı Bölgesi’nde pek çok müze, sanat galerisi var. Bunların hepsinin ortak özelliği “kamuya ait” olmasıdır. Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi ve Anadolu Üniversitesi Odunpazarı’nı bir müzeler bölgesi haline getirdi…
Eti ailesi “Göz Müzesini” kurdu. Erol Tabanca ve Cem Siyahi, Modern sanat müzesi yaptırıyor…
Ali Eldem’in, katkılarıyla Eldem Kültür ve Sanat Vakfı, Dalyancı konağını yaklaşık 1,5 milyon liraya restore ederek, sanat galerisi haline getirdi.
İş adamlarımızın yaşadıkları şehre bir vefasıdır bu yapılanlar!
“Şehirde kazanıyoruz, yine şehre veriyoruz” demişlerdir. Para, finans, döviz, banka cümlelerinden çıkıp, iş adamlarının da kültüre sanata değer verdiğinin en büyük göstergesidir…
Ali Eldem, açılışta yaptığı konuşmada dedesi Hasan Hüseyin Eldem’in Sarıcakaya’da bulunan konaklarını da Sarıcakaya Belediyesi’ne bağışladıklarını ve “Kent Müzesi” haline getirildiğini de aktardı…
İş adamlarımızın bu çabasının örnek olmasını diliyoruz!
 

Büyükerşen'in o sözü konuşuluyor ama!

Eldem Kültür ve Sanat Vakfı tarafından organize edilen Dalyancı Konağı’nın açılışında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in şu sözleri epeyce konuşuldu:
-Talihin şu cilvesine bakın ki; ben aşağı mahallede doğup büyüdüğüm halde Odunpazarı’na ağırlık vermeyi tercih ettim. Şu garip talihe bakın ki aşağı mahalleli olan Kazım Kurt bu şehrin başkanı oldu. Ahmet Ataç da Odunpazarılıdır. O da aşağı mahallenin belediye başkanı oldu. Bunda bir keramet var herhalde diye düşünüyorum…          
…/…
Büyükerşen bu sözlerin benzerini bir önceki yerel seçimlerde de söylemişti. Yeniden bizlere hatırlattı…
Bu sözlerden benim anladığım “aynı ekiple yola devam ediyoruz” mesajını vermesidir...

Kurt'un çağrısı!

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, konağın açılışında bir çağrı yaptı. Ancak o yoğun konuşmalar ve koşuşturmalar açısından pek dikkat çekmedi…
Kurt diyor ki:
-Bizde daha ne konaklar var. Hazırız yenilerini gerçekleştirmeye. Şu anda arkadaşlarımızın çalıştığı projeler Eskişehirli iş adamlarımızı bekliyor. Bu bölgeyi ayağa kaldıracaksak bu işi biraz sivilleştirmeliyiz…
…/…
Önemli bir çağrıdır!
Kimlerin duyacağını şimdiden merak ediyorum…

AK Partililer de orada!

Dalyancı Konağı’nın açılışı…
Adeta miting alanı gibi! Bir yanda CHP’liler, bir yanda Ali Eldem’i sevenler, bir yanda sanatseverler!
Hepsi bir arada!
Konağın avlusu, sokaklar tıklım tıklım dolu. İğne atsan yeri düşmüyor!
CHP’li bir belediyenin organizasyonunda pek de alışık olmadığımız isimlerle de karşılaştık…
AK Parti’nin etkili isimlerinden Ayşe Fert Dökmeci, Tepebaşı İlçe Başkanı İbrahim Yılmaz Kaynarca, Sarıcakaya Belediye Başkanı Faruk Güler oradaydı…
Demek ki Ali Eldem, gibi toplumu birleştirici isimlere daha çok ihtiyacımız var!

Türk futbolunun beyefendi ismi!

Eskişehirspor’un kendi sahasında bileği bükülmüyor. İstanbul’dan sonra Osmanlı’yı da 1-0 mağlup ederek, düşme hattının üzerine çıktı!
Es-Es taraftarı galibiyetin tadını çıkarıyor. Ve rakip Osmanlıspor’un Teknik Direktörü Mustafa Reşit Akçay’ın, maçın bitiminin ardından yaptığı açıklamalar, gurur vericiydi...
Akçay’ı Eskiden bu yana beğenirdim. İmkansızlıklar içinde Avrupa kupalarında üst düzey başarı elde etmiş bir teknik adam…
Maçtan sonra yaptığı açıklama rakip takım nasıl tebrik edilir, gösterdi…
Söylediklerinin her satırı önemli:

• Eskişehir’in genç takımla oynuyor olması bizi müsabaka olarak umutlandırdı. Ancak yüksek şiddetli koşular konusunda olsun, hareketlilik konusunda olsun son dönemlerde Eskişehir takımındaki çocukların gelişme içerisinde olması bizim işimizi oldukça zorlaştırdı.
• Eskişehir’in bu uygulamadan çok karlı çıkacağını düşünüyorum. Genç oyunculardan birkaç tanesinin en azından Türk futboluna kazandırılmış olması veya kazanılmış olması da iyi bir proje olarak gözüküyor. Zorlukla yapılmış bir proje ama iyi olacak inşallah. Türk futbolu adına da seviniyoruz. Tebrik ediyoruz rakibimizi.
• Bizim oyunumuzla ilgili çok fazla bir şey söylememe gerek yok. Bunu kamuoyu taktir eder ama dediğim gibi almak istediğimiz şeyleri alamadık. Rakibi tebrik ediyorum"

BİR SÖZ

’Kalem eğri dilli, siyah yüzlü, kağıt iki yüzlü! Şimdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım.’’ Yunus Emre