Ancak, CHP’nin genel merkezi tabandaki bu “andımız” hassasiyetini göremiyor.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, diğer kentlerde başka Eskişehir’de çok daha başka kutlandı…
Önce bir tespit yapmak istiyorum…
CHP’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı reklam filmlerine değinmek istiyorum…
Kılıçdaroğlu’nun şu iki sözü var
-Cumhuriyetimize sonuna kadar sahip çıkacağız, bayrağımıza sahip çıkacağız!
Ankara’daki CHP böyle! Ya Eskişehir!
İlk olarak Odunpazarı Belediyesi, tüm binalarına “andımızın tam metninin yer aldığı” pankartları astı…
İlk meşale Atatürk Stadyumu’nda taraftarlarca ateşlendi. Binlerce taraftar hep bir ağızdan andımızı okudu!
Daha sonra Cumhuriyet parkı açılışında Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, sahneye çıktı ve andımızı okudu binlerce Eskişehirli ona eşlik etti…
Daha sonra Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen Funda Arar, konseri öncesi Utku Görkem Kırdemir, sahneye çıktı ve andımızı okuttu. Elbette, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in talimatıyla…
CHP tabanında bir “andımız” hassasiyeti var…
Ancak, CHP’nin genel merkezi tabandaki bu “andımız” hassasiyetini göremiyor.
Ya da görmek istemiyor!
Eskişehir’den yükselen ses, CHP genel merkezini uyandırır mı bilmiyorum…
Bildiğim Eskişehir’de CHP kendi seçim stratejisini uygulamaya başladı!
CHP’de bir dip dalgası var, görebilirlerse bütün hesap kitap farklı olur!
HESABI KİTABI İYİ BİLMEK
Daniel Ducaste…
Fransa Maliye Bakanlığı Müşavirliği ve Osmanlı Devleti'nden alacağı olan devletlerin Hesap Komisyonu Başkanlığını yapmış döneminin etkili bir ismidir. Tanzimat dönemi uygulamalarına yön veren ve Osmanlı borçlanmasının sonuçlarını irdeleyen araştırmalar yapmıştır.
1889 yılında yazdığı kitapta, yalnızca o dönemde değil, bugün de uygulanmakta olan önermelerde bulunmuştur:
"Şimdi Türkler hızla borçlanmaktadırlar. Ancak yirmibeş yıl sonra Osmanlı toplumunda borçlanmaya karşı muhalif unsurlar ortaya çıkacaktır. İşte o zaman, gerek alacaklarımız ve gerekse bunların faizleri tehlikeye düşecektir. Bu nedenle Osmanlı Devleti'nin maliyesi, ekonomisi ve servetleri üzerindeki çıkarlarımızı koruyabilecek Türk yöneticilere ihtiyacımız olacaktır. Ben, bu 'yerli misyonerlerin', bizden ve yapacağımız siyasi baskılardan çok daha yararlı olacağı kanısındayım. Bunlar, Türk halkına kendi dilleri, kendi ikna yöntemleri ile yaklaşma olanaklarına sahiptirler. Bu 'yerli misyonerler' alacaklarımızın, bir ya da birkaç yüzyıl, teminat unsurlarının en önemlilerinden biri olacaktır."
…
Sözün özü, hesap kitap meselesi günlük değil, yüz yıllıktır…
69’DAN 18’E
Şair Refik Durbaş'ın 1969 yılında çıkardığı “Kuş tufanı” kitabında “Acıyla” adlı şiiri bence unutulmazların arasında...
Su erken uyanır.
Önce sigara karşılar
Sonra ev kirası
Dertli zeytin
Küflü ekmek
Kör yalnızlık
Ve bir kelebek ırmağı
Der ki, şarap delidir.
Tütün kıskanç
Esrar haindir
Rakı yurtsever
Eroin kurnaz.
Votka çalışkandır
İspirto kuvveti!
Nargile çarpıcı
Bira hırsızdır.
Umut, bulunmaz hanemizde
…/…
Şiiri hatırlayınca insan sormadan edemiyor. Acaba 2018’de şair bu tarifi nasıl yapardı!
KONUŞMAYI BIRAKINCA
Pablo Neruda ne demiş:
-İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.
Ve...
Freud'un söyledikleri:
-Garip değil mi? Yüzüne gülecek kadar dost sandığın kişiler, aslında arkandan konuşacak kadar yüzsüzler.
GÜNÜN SÖZÜ
Mutluluk sorunsuz bir yaşam değil, onlarla başa çıkabilme yeteneği demektir.
James Robert Brown