DSİ’nin adaletsizliği…

DSİ’nin en önemli görevlerinden bir tanesi de baraj yapmak. Bu görevi yerine getirdiğini söyleyebiliriz ancak hakkaniyetli bir biçimde icra ettiğini ifade etmek pek de mümkün değil.
*
Bu durumu şöyle açıklamak istiyorum… Merkezi Eskişehir’de olan DSİ 3. Bölge Müdürlüğü, Sakarya’nın Akyazı ilçesinde üç yıl önce bir baraj inşaatına başladı.
Ballıkaya Barajı!
Söz konusu bu barajın yüzde ellisi tamamlandı. 110 milyon metreküp su tutabilme kapasitesi olan Ballıkaya Barajı’nın bütçesi ise aşağı yukarı 1 milyar Türk Lirası.
*
Sakarya, Sapanca’dan suyunu alıyor ve aşağı yukarı 20 yıl boyunca hiçbir biçimde su sorunu çekmeyecek. Yani yeteri kadar içme ve kullanma suyu mevcut.
Ancak DSİ 3. Bölge Müdürlüğü geleceğe yatırım yaparak, Sakarya’nın en az 50 yıl daha içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayacak bir baraj yapıyor.
Buraya kadar her şey güzel, desteklediğimi net bir biçimde ifade edebilirim.
*
Peki, DSİ 3. Bölge Müdürlüğü’nün, 2019’da içme ve kullanma suyu kıtlığı tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı öngörülen Eskişehir için herhangi bir yatırım planı var mı?
Yok!
Öyle ki, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin tamamen kendi kaynaklarıyla yapmış olduğu Ilıca Barajı’ndan kente su getirilebilmesi noktasın
da parmağını kımıldatma girişimi dahi yok.
Dahası, söz konusu barajdan su getirilebilmesini, iktidar partisiyle istişare ederek engelleme girişimi var!
Hatırlayın…
ESKİ Genel Müdürlüğü’nün 2018 yatırım programında bulunan Ilıca Barajı’ndan arıtma tesislerine kadar 20 kilometrelik isale hattı yapımına ilişkin ayrılan ödenek, iktidar partisi çoğunluğundaki belediye meclisince yatırım programından çıkarılmıştı. 
*
Durum böyle olunca, ESKİ Genel Müdürü Suat Balcı’nın konuya ilişkin görüşlerini dinlemek istedim. Bakın Suat Balcı, ESKİ’de yaptığımız görüşmede, DSİ 3. Bölge Müdürlüğünün söz konusu tavrı karşısında ne dedi:

SU TAHSİSİ İZNİ YOK

• “DSİ, büyük bir devlet kuruluşudur. Baraj yapmak gibi, içme ve kullanma suyu getirmek gibi görevleri var. Ancak bizim, böylesine büyük yatırımlar yapma gibi bir gücümüz yok. Kaldı ki su tahsisi onların işidir. Bakın, Sakaryabaşı’ndan su tahsisini bize vermediler. Gerekçeleri tarım oldu, sulama oldu. Ancak içme ve kullanma suyu birinci önceliklidir. DSİ, bu kuralı dinlemedi.

100 MİLYON TL LAZIM

• Diğer taraftan Ilıca Barajımız var bir de. Tamamen kendi imkanlarıyla bu büyüklükte bir baraj yapabilen tek su ve kanalizasyon idaresidir ESKİ. Fakat kente suyu ulaştırabilecek isale hattı için 100 milyon Türk Lirasına yaklaşan bir bedel söz konusu. Ancak böylesine devasa bir bedeli karşılayabilecek bütçemiz yok. Bakın bizim su fiyatımız çok düşük. Diğer illerin çok altında. Zorda kalmadıkça da zam yapmıyoruz. Dolayısıyla gelirimiz az.”

ESKİŞEHİRLİNİN SUÇU NE?

• Ancak gelin görün ki DSİ 3. Bölge Müdürlüğü, Sakarya’nın su sorunu olmamasına rağmen 110 milyon metreküp su tutabilecek bir baraj yapıyor. Bakın Eskişehir’in yıllık su ihtiyacı 45 milyon metreküp. Sakarya’ya yapılan barajın su kapasitesi, bizim ihtiyacımız olan suyun neredeyse üç katı. Bakın Porsuk Barajı’nın durumu ortada. Ilıca Barajı’mızı kullanamıyoruz. Sakaryabaşı’ndan su getirilmesine izin vermiyorlar. 2019’da içme ve kullanma suyu kıtlığı yaşayabiliriz. Yani Eskişehirlinin suçu ne? Biz DSİ’nin Sakarya’ya baraj yapmasını eleştirmiyoruz tabii ki. Yatırım olsun, biz seviniriz. Ancak eşit olsun, adaletli olsun.”

*
Suat Balcı’nın konuya ilişkin açıklamalarını okudunuz. Haksız olduğu söylenemez. Aksine, bir hayli haklı. Öyle ki, DSİ’nin su sorunu olmamasına rağmen Sakarya’ya baraj yatırımı yapmasını olumlu karşılayarak destekliyor, ancak adaletli davranmasını istiyor.
*
Suat Balcı’ya bir dokundum bin ah işittim diyebilirim. Önemli bir konu hakkında daha konuşmak istediğini söyledi Suat Balcı. Alpu yolunda yer alan ikinci etap atık su tesisi!
*
2008 yılından devreye alınan ikinci etap atık su tesisinin vadesinin dolduğuna vurgu yapan Suat Balcı, Eskişehir’in 30 yılını kurtaracak üçüncü etap atık su tesisi için İller Bankası ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan hala geri dönüş alınamadığını ifade etti. Balcı, söz konusu meseleyi şöyle detaylandırdı:

SU ÜZERİNDEN SİYASET OLUR MU?

• “Alpu yolundaki merkez atık su arıtma tesisinin ikinci etabı 2008 yılında devreye alındı ve şu an kapasiteyi oldukça zorluyoruz. Buna ilave olarak üçüncü etap yapmak istiyoruz. Çünkü önümüzdeki 30 yılı kurtarmak istiyoruz. Projemiz hazırlandı ve İller Bankası tarafından onaylandı. Biz iş ve işlemler için iki ay önce İller Bankasına müracaatımızı yaptık. Fakat yazımıza hala bir cevap verilmedi. Durum böyle olunca Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mücahit Demirtaş ile yüz yüze görüştük. Ancak konuyla ilgili henüz geri dönüş sağlanmadı. Burada neden böyle bir tavır gösteriliyor, neden engelleniyoruz anlamış değilim. Yani su ve kanalizasyon üzerinden siyaset olur mu Allah aşkına? Olmaz, olamaz, olmamalıdır.

DESTEK YOK, BARİ ENGELLEMESİNLER

• Bakın… Su ve kanalizasyon idarelerinin çevre yatırımları, genelde ağırdan alınır. Çünkü bu yatırımlar, getirisi olan yatırımlar değildir. Bu yatırımlar, idareler için bir yüktür aslında. Ancak biz bu yükü sırtlamaya ve çevreyi korumaya hazırız. Zaten ilçelerimize beş tane paket atık tesisi yaptık, ikisinin ihalesi bitti, üç tanesinin ise projesine başladık. Yani ESKİ’nin atık tesisleri ile ilgili bu ısrarcı yaklaşımı, çevre hassasiyetinde ne kadar samimi olduğunu gösteriyor. Yine diyorum; biz, çevremiz için bu yükü çekmeye hazırız. Destek vermeseler dahi, bari engellemesinler, önümüze set koymasınlar.”

*
Evet… Suat Balcı’nın baştan sona görüşlerini okudunuz. Bir daha ısrarla vurgulamak istiyorum: Balcı görüşlerinde haksız mı? Haksız olduğu, iddia dahi edilemez!

NOT: Dün kaleme aldığım ‘‘Utku Çakırözer, belediye başkan adayı mı olmak istiyor?’’ başlıklı yazım üzerine, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ve CHP Eskişehir eski Milletvekili Cemal Okan Yüksel cevap haklarını kullanmak istediler. MIH sütunları bugün yetmediği için yarın değerlendireceğim.