Tekirdağa’a termik santral yapılması söz konusu olmuş... Ahali isyan etmiş, millet ‘yaptırmayız’ demiş... Partili partisiz herkes iktidar partisinin kapısına dayanmış. İsyan dalga dalga büyümüş. Malum yerel seçime gidiyoruz. Tekirdağ’ın AK Partili Milletvekili soluğu Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in yanında almış. Sonuç? ‘Teknik’ nedenlerden dolayı termik santralin yapımından vazgeçilmiş. Alpu’ya da termik santral kurulması planlanıyor. Aylardır Eskişehir halkı isyan ediyor. Bizim AK Partililer Ankara’ya gidip ovaya yapılması planlanan santrali durduracakları yerde “Bilim adamları bi tartışsından” öteye geçemedi. Darısı başımıza diyorum. Umudum var mı? Doğrusu pek yok! Yok, Ankara ile ilgili değil umutsuzluğum... Bizim üç vekille ilgili... Bir araya gelemezler o yüzden... Bir araya gelip gitseler bile Allah korusun bakanın önünde birbirlerine girerler ve Eskişehir’e beş termik santral ‘müjdesiyle’ dönebilirler. Bakanın önünde kavga edilmez mi? Reis’in önünde kavga ettiler diyorum ve diğer yazıma geçiyorum.
Çizmelioğlu’nun hedefinde kim var
AK Parti’nin tanınmış isimlerinden Akif Çizmelioğlu’nun Facebook paylaşımı aynen şöyle: “Değerli Ak partili dostlarım çoğunuz bildiği gibi bu partide kuruluşundan bu güne teşkilat bşk lığı 2 dönem büyükşehir ve odunpazarı meclis üyeli ği gurup bşk vekilliği meclis bşk vekilliği il disiplin kurulu bşk lığı sizin anlayacağınız her kademesinde görev almış bir kardeşiniz olarak burdan bazı şeyleri yazmaya kalksam sayfalar dolusu olur ama bugün için önemli gördüğüm konuyu burdan paylaşmak istiyorum. Değerli dostlar bu partide genel bşk yrd bakanlık il bşk lığı veya MKY, MKYK yanı bu ve buna benzer görev yapmış
BAZI O İNSANLAR HIC BIR ZAMAN AK PARTİ LI OLMAMIŞTIR, ANCAK AKP Lİ OLABİLMİŞTİR. Değerli dostlar bu tipler gerçek AK PARTİ Lİ dava sahiplerini çeşitli uydurmalarla partide ve kamuoyunda yıpratmayı başarmışlardır. Dostlar dedim ya bunlarla ilgili o kadar çok yazacaklarım var ama NOKTA.” Çizmelioğlu’nun çok dertli olduğu belli ama kimi kast ettiğini ‘net bir şekilde’ ifade etmemiş! Paylaşımının altına ‘ağzından baklayı çıkar abi’ türü yorumlar yapıldı... Not: İmla hataları ve yazım yanlışları paylaşım sahibine aittir.
Hepsi CHP’ye yaradı
Yerel seçim süreci devam ediyor. Aday adaylığı sürecinin sonuna yaklaştık. Şu saate kadar olan bitene bakıyorum ve “Her şey CHP’ye yaradı” diyorum. Bir kere CHP bu adaylık işini kavgasız gürültüsüz halletti. Tereyağından kıl çeker gibi merkezdeki üç adayını belirledi. CHP, İYİ Parti ile büyükşehir için anlaştı. Belki Odunpazarı ve Tepebaşı’nda da aday çıkmaması, CHP’nin desteklenmesi söz konusu olabilir. İYİ Parti’nin desteği de alınmış görünüyor... Hoca’nın meclis üyeliği konusunda yaptığı çalışmalar ise sürece pozitif katkı sunuyor. Kısacası CHP’nin bu süreçteki artıları çok fazla... AK Parti’ye bakalım... Büyükşehirde daha iddialı adayları varken Burhan Sakallı’nın aday yapılması sürecin düşük yoğunluklu başlamasına neden oldu. Partideki hiçbir güç odağının Sakallı’nın arkasında durmaması da CHP’nin işine geliyor. AK Parti’nin yenile yenile bugünlere gelmesi de CHP’ye moral üstünlük sağlıyor. Öte yandan AK Parti ve MHP ittifakının Eskişehir özelinde ‘çıkmaza’ girmesi de CHP’ye rahat bir nefes aldırıyor. MHP’nin Odunpazarı’nı ısrarla istemesi CHP’de bayram havası estiriyor. AK Parti’nin Tepebaşı’nda aday sıkıntısı yaşıyor görüntüsü de CHP’nin rahat rahat politika üretmesine neden oluyor. İşte bu ve buna benzer olaylar nedeniyle “Şu ana kadar yaşanan her şey CHP’nin işine yaradı” diyorum.
Kitap fuarına ne zaman ikna olurum?
- Rahmi Emeç “Çok güzel olmuş” derse
- Dündar Ünlü, “Aradığımı buldum” diye tweet atarsa
- Nabi Hoca “Tavsiye ettiğim kitapların çoğu burada” diye konuşursa
- Ali Demirel “Şu kitabı arıyordum, orada buldum” paylaşımı yaparsa
- Serkan Zengin “Harika olmuş, ikincisini heyecanlı bekliyoruz” notuyla gençlerle selfie patlatırsa
- Erdoğan Tekgöz “Metin Güler’i kutlarım, iyi iş çıkarmış” derse
- Celalettin Kesikbaş ESOHABER’in “Bu fuar mutlaka görülmeli” başlıklı haberini paylaşırsa
- Burhan Sakallı “Yarım saatliğine gitmiştim üç saat geçirmişim” derse
- Doç. Dr. Yağmur Say “Bu fuara en az bir gün ayırılmalı” çıkışı yaparsa
Kütüphane sıkıntısı
Eskişehir için ‘eğitim kenti’ yakıştırması da yapılıyor. Hemen ardından ‘üç üniversiteye sahip’ diye başlayan cümleler kuruluyor. Eğitim kentimizin bir süredir ciddi bir sorunu var. Kütüphane sıkıntısı yaşanıyor. İl Halk Kütüphanesi yeniden yapılıyor. Şu an kullanımda değil... İki üniversiteye ait kütüphane ise ‘herkese’ açık değil. ESOGÜ lise öğrencilerine açık... AÜ’deki kütüphaneye hatırladığım kadarıyla lise öğrencileri de alınmıyor. Elbette üniversitelerin haklı gerekçeleri olabilir ama ortada da ciddi sorun var. Bir sınava hazırlanan, iki saat kitap okumak isteyen, bir kaynağa ihtiyaç duyan ‘sıradan’ insanlar kütüphanelere giremiyor! Yılmaz Hoca ve Nabi Hoca’nın dikkatlerine sunmak istiyorum.
Yenikent’i ilçe yapar
Ali Paşa Şanlı’nın Yenikent muhtarlığına aday olduğunu öğrendim. Şanlı, mücadele insanıdır. Hemen hemen pek çok konuda ‘farklı’ düşünüyorum ama mücadele azmine hayranım. Şanlı, sıradan işler yapmaz, yapamaz! Her zaman ve her şart altında iddialıdır. Yol, yöntem bilir... Kime, ne iş yaptıracağını, kimden ne isteyeceğini çok iyi bilir. Türlü çeşit baskıya, haksız uygulamaya maruz kalmış Şanlı, aynı zamanda tecrübeli bir isim... Seçilmesi durumunda başta ‘ezilenler, hakkı yenenler ve fakir fukara’ olmak üzere herkesle, her kesimle iyi diyalog kurar. Yenikent, altın çağını yaşar... Yenikent pek çok hizmetle, projeyle tanışır. Şanlı seçilirse bir iki yıl sonra kimileri Yenikent’i “merkez ilçe” sanabilir. Başarılar diliyorum...
Demirel’e “Sakallı nasıl bir aday” diye sormuşlar
Rahmetli Süleyman Demirel’e sormuşlar; Burhan Sakallı nasıl bir aday diye... Demirel “Sakallı iyi bir aday değil” deyince bir grup AK Partili ‘‘Bak gördün mü Demirel de bizim gibi düşünüyor” demiş. Demirel daha sözümü bitirmedim diyerek “Sakallı kötü bir aday değil” diye eklemiş... Bu sefer de diğer AK Partililer ‘‘İşte doğru olan bu, bakın Baba da bizim gibi düşünüyor” diyerek sevinmişler. Demirel, evladım sözümü bitirmedim derken partililer de kendisine dönüp “Baba iyi değil, kötü değil peki nasıl bir aday” diye hafiften çıkışmışlar. Demirel, “Sakallı iyi değil, kötü de değil... Sakallı uygun bir aday” demiş
Özokcu ne yapıyor?
Sol siyasetin ve cemiyet hayatının tanınmış isimlerinden İlker Özokcu bugünlerde hayli gündemde. Aday adayı falan değil ama pek çok sohbette ismi geçiyor. Sohbette genelde “Özokcu ne yapıyor, Özokcu ne yapmaya çalışıyor” gibi manidar bulduğum sitemli sorular oluyor. Parti içi demokrasi isteğiyle hareket eden Özokcu’nun bu süreçteki istek, talep ve görüşleriyle biraz ‘sevimsiz’ hale geldiğini düşünüyorum. Mücadele yönteminin ve zamanının yanlış olduğunu görüyorum. Mücadele edecek o kadar sorun varken partinin marka olmuş belediye başkanlarıyla uğraşmak pek partili davranışı gelmiyor bana. Gücünü, çevresini CHP’nin başarısı için kullanabilirdi. Özokcu, Emirdağlıların Suat Er desteğiyle de gündemde... Yaptığı bir toplantı var. Yanlışını kabul etmiyor, yine olsa yine yaparım diyor. O toplantıda “CHP’nin bizi sahiplenmediği kadar bu süreçte sağ partiler bizi sahiplendi. Akıl almaz tekliflerle geliyorlar. Bunları hiçbir zaman kimseyle paylaşmadım” diyor. Özokcu, CHP’de iki kez il başkanlığı için yarıştı. İlkini bir oy farkla kaybetti. CHP kendisine daha nasıl sahip çıkacak? Umarım CHP’den ‘akıl almaz’ teklifler beklemiyordur. Yine konuşmasının devamında “Daha ittifak bile olmadan 75 yaşındaki insanlara ilçelerin belediye başkanlarını atama yetkisini veriyorlar. Bunları apaçık ortaya koymuyoruz, seslenmiyoruz ama zamanı geldiğinde her şeyi tek tek ortaya koyacağız” dedi. Ortalık yangın yerine dönmüşken CHP’liler Özokcu’nun yaptıklarına anlam veremiyor. Bir Yozgatlı olarak Emirdağlı hemşerim olan İlker Abi’me ileteyim dedim.
İkinci raunt olur mu?
MHP’ye geçip Büyükşehir aday adayı olan Osman Yüksel, 2006 yılındaki AK Parti İl Başkanlığı kongresinde Fikret Dönmez ile karşılaştı. İl Genel Meclisi Başkanı olan Yüksel, genel merkezin itirazına rağmen aday olmuştu. Yüksel seçimi 10-15 oy farkla kazandı. İtiraz falan edildi, fark azaldı ama sonuç değişmedi. İşte o Yüksel, MHP’nin büyükşehir aday adayı oldu. MHP’nin Odunpazarı’nı istediği biliniyor. Yüksel anlaşma olmazsa MHP’nin Odunpazarı adayı olabilir. Yıllar önceki rakibi Dönmez’in adı da AK Parti Odunpazarı için geçiyor. İki isim yıllar sonra karşı karşıya gelir mi? Öyle şeyler yaşıyoruz ki ‘neden olmasın’ diyorum...
Osman Yüksel’e dair
- AK Parti’nin kurucu il başkanıdır
- Kimse yokken, olanlar cesaret edemezken ‘ben varım’ demiştir
- Eskişehir ile kimyası, politika tarzı uymuştur
- Liderdir ama ekibe inanır
- Karizmatiktir ama herkesle rahatça konuşur
- İki kez ‘yapma’ denileni yapmıştır
- O nedenle piyasa birilerine kalmıştır, yoksa Eskişehir’in kralı kendisiydi
- Yüksel ‘ceza almayıp’ işbaşında olsaydı AK Parti’de politika yapan pek çok ismi duymazdık
- ‘İstifa etme’ denilmesine rağmen il başkanlığından ayrılıp 2002’de vekil aday adayı oldu. Listeye alınmadı
- 2004’te il genel meclisi başkanı oldu. ‘Kongrede aday olma’ denilmesine rağmen Fikret Dönmez ile yarışıp il başkanı seçildi.
- Sonrasında baskılara dayanamayıp istifa etmek zorunda kaldı
- 12-13 yıldır aktif siyasette yok. Hep af çıkmasını bekledi. O af bir türlü çıkmadı
- Bu süre içinde partisine, liderine olumsuz tek laf etmedi
- Başka partilerle ismi defalarca anıldı
- ETO, ESO ve ESES başta olmak üzere pek çok başkanlığa yakıştırıldı
- Yüksel hakkında zaman zaman “Ne yaptı bu adam? Adam mı öldürdü, banka mı soydu? Öyle olsa bile cezası biterdi. AK Parti neden böylesine bir evladına sahip çıkmıyor” denildi
- Burada kısaca özetlemeye çalıştığım Osman Yüksel, MHP’ye geçti ve Büyükşehir Aday Adayı oldu
Yılın hamlesi MHP’den
İttifak kapsamında Odunpazarı Belediyesi Başkanlığının kendisine bırakılmasını isteyen MHP’den müthiş bir hamle geldi. AK Parti’ye Odunpazarı’nda aday çıkarma, bizim adayımızı destekle diye haber gönderen MHP, öyle bir ismi transfer etti ki... O isim Osman Yüksel... AK Partililerle ile arası fena değil. En azından kötü değil... Hatta bir grup partilinin hayli sevdiği bir isim Yüksel. MHP Yüksel hamlesiyle “Ben daha ne yapayım” dedi... MHP yılın siyaset hamlesini yaptı bana göre.