Dolandırıcılara dikkat

Yılbaşının yaklaşmasıyla birlikte, yeni alışveriş kampanyaları başladı. “Fırsat Ürünler” olarak karşımıza çıkan bu kampanyalardan faydalanmak akıllıca. Çünkü uzun zamandır almayı istediğimiz bir ürünü, internet üzerinden ucuza gördüğümüz zaman, bu fırsatı kaçırmak
istemiyoruz.

Ancak aynı kampanyalar, “Fırsat bu fırsat” diyen dolandırıcıların da ilgisini çekiyor. İnternet üzerinden, özellikle de sosyal medya üzerinden yapılan alışverişin çoğunda vatandaş mağdur oluyor.

Geçtiğimiz günlerde Eskişehirli bir lokanta işletmecisi olan İsmail Karagöz, Çin kökenli bir internet sitesinden 15 bin lira değerinde sipariş veriyor. Karagöz, püsküllü perde siparişi verdiğini, ancak bunun yerine üzerinde püskül resmi olan bez aldığını belirtti.

Bu ve benzeri dolandırıcılara karşı dikkatli olmalıyız. İnternet alışverişi çok güzel bir uygulama. Ama içlerinde dolandırıcılar olduğunu da unutmamamız lazım.

Tarihte Bugün

Reichstag Yangını örnek olsun 

Bundan tam 91 yıl önce 22 Aralık 1933’te Almanya'da Reichstag olarak bilinen parlamento binası yangınını çıkarttığı iddia edilen Van der Lubbe adlı meczup Hollandalı, idama mahkûm
oldu.

O yıllarda Alman vatandaşları, Hitler’in propaganda makinesinin etkisinde kalarak, gerçekten de muhaliflerin Alman Parlamento binasını yaktığına inanmıştı. Muhaliflerin asrın lideri

Adolf Hitler’i darbeyle indireceğine inanmışlardı.

İşin aslı yıllar sonra öğrenildi. Aslında iktidardaki NAZİ Partisi kendi parlamento binasını kendi elleriyle yakmış, suçu da işkenceyle “öttürülen” Marinus van der Lubbe adlı bir ruh hastasına atmıştı. Bu olaydan sonra NAZİ Partisi hariç tüm partiler kapatıldı. Hitler, “Tek Adam” oldu.

Tarihten ders almamız gerekir; diktatörlükler her zaman darbeyle iktidara gelmez. Bazen seçim kazanan partiler, bir takım sahte darbe teşebbüsleri üreterek muhalefete baskı yapabilir ve muhalefeti yasaklayabilir. Bunun örneklerini Rusya gibi ülkelerde görebiliyoruz. Rusya’da Vladimir Putin’in muhalifleri ya apartmanın 4’üncü katından düşerek kazara ölüyor, ya da kapatıldıkları hapishanede kalp krizi geçirerek aramızdan ayrılıyor. Tabii iktidarkontrolündeki mahkemelerce “Ahmakça” davalarla tutuklanıp zindana atıldığını da ekleyelim.

Demek ki iktidar tarafından yayılan her sahte darbe iddiasına balıklama atlamamak lazımmış.

Demek ki iktidar kontrolündeki basın – yayın organlarının her dediğine inanmamak lazımmış.

Demek ki vatandaş olarak gelişmeleri sorgulamamız lazımmış.

Günün Sözü

“Hiç bir diktatör iç savaş çıkarmadan gitmez."

Vladimir İlyiç Lenin