Günümüz dünyasında insanların her zamankinden daha yorgun olduğu bir sır değil. Birçoğumuz günlük rutinlerimize ayak uydurmakta zorlanıyor, en temel görevleri bile tamamlayacak enerjiyi toplamakta güçlük çekiyoruz. Bazıları bunu uyku eksikliğine bağlasa da, sürekli yorgunluğumuza katkıda bulunan başka birçok faktör var. Sağlık ve zindelik alanında önde gelen uzmanlar olan Uzmanlar, yorgunluğumuzun üç temel nedenini tespit etti ve bu makalede her birini ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
1. Sürdürülebilir Olmayan Yaşam Tarzı:
Günümüzde insanların her zamankinden daha yorgun olmasının bir nedeni, çoğumuzun sürdürülemez yaşam tarzıdır. Akıllı telefonlar, tabletler ve dizüstü bilgisayarlarla her zamankinden daha fazla bağlantı halindeyiz. Ayrıca sosyal medya, yayın hizmetleri ve çevrimiçi oyunların boş zamanımızın önemli bir bölümünü almasıyla dikkatimizi dağıtmaya her zamankinden daha yatkınız. Sonuç olarak, teknolojiye bağlı olarak daha fazla saat geçirirken, egzersiz yapmak, sevdiklerimizle vakit geçirmek ve sadece dinlenmek gibi bedenimizi besleyen faaliyetlere daha az zaman ayırıyoruz. Bu yaşam tarzı sürdürülemez ve rahatlamayı başardığımızda bile, kendimizi kapatmak için çok fazla kablolu bulabiliriz, bu da ertesi gün yorgun hissetmemize neden olabilecek düşük uyku kalitesiyle sonuçlanabilir.
2. Kontrolümüz Dışındaki Stres:
Her zamankinden daha yorgun olmamızın bir diğer nedeni de hayatlarımızda çoğu zaman kontrolümüz dışında gelişen stres ve kaygılardır. İş, aile ve ilişkiler stres seviyelerimize katkıda bulunabilir ve COVID-19, siyasi huzursuzluk ve iklim değişikliği gibi dış faktörlerle birleştiğinde, kendimizi bunalmış hissetmemiz şaşırtıcı değildir. Yüksek stres seviyelerinin fiziksel ve zihinsel sağlığımız üzerinde çok sayıda zararlı etkisi vardır ve yorgunluk yaygın bir sonuçtur. Vücudun strese tepkisi kortizol seviyelerini artırır, bu da doğal uyku döngümüzü bozarak gün içinde yorgun ve daha az uyanık hissetmemize neden olabilir.
3. Finansal Güvensizlik:
Son olarak, finansal güvensizlik de yorgunluk seviyelerimize önemli ölçüde katkıda bulunabilecek bir diğer faktördür. Finansal kaygılar zihnimizde ağır bir yük oluşturabilir, geceleri bizi uyutmayabilir ve ertesi gün endişeli ve bitkin hissetmemize neden olabilir. Mali durumumuz konusunda kendimizi güvende hissetmediğimizde, sürekli bir kriz halinde yaşıyormuşuz gibi hissedebiliriz ve bu da zihinsel ve duygusal olarak yıpratıcı olabilir. Stres uyku kalitemizi etkileyerek gün içinde yorgunluğa ve konsantrasyon güçlüğüne yol açabilir.
Üretkenliğe ve başarıya değer veren bir toplumda, yorgunluk kişisel bir başarısızlık gibi hissedilebilir. Ancak, yukarıda incelediğimiz gibi, uykusuzluğun ötesinde yorgunluğumuza katkıda bulunabilecek birçok faktör vardır. Teknolojiden uzaklaşmak ve rahatlamaya öncelik vermek gibi yaşam tarzımızda küçük değişiklikler yaparak ve stres ve mali güvensizlik kaynaklarını ele alarak, bugün bizi rahatsız eden kalıcı yorgunluğun bir kısmını hafifletebiliriz.