Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, görevinde güven tazeleyen Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan’ı ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerini iletti
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, görevinde güven tazeleyen Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan’ı ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerini iletti. Bu vesileyle hem Sayın Buluşan'ı hem de Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Sayın Hüseyin Şen'i biz de tebrik ederiz. Her iki isim de yıllardır Eskişehir ziraatine önemli katkılarda bulunuyor. Ziyaret esnasında konuşan Ahmet Ataç, kırsal kalkınmaya önem vermeye devam edeceklerini belirtmiş. Ataç Tepebaşı Ziraat Odası'yla birlikte çalışarak önemli yatırımlarda bulunduklarını hatırlatarak, "1999 yılından bu yana Süleyman Buluşan ile de bir aradayız. 31 Mart’tan sonra da kırsal kalkınmaya yönelik birlikte yapacağımız önemli projelerimiz olacak” ifadelerinde bulunmuş. Yerel yönetimlerle işbirliğine her zaman sıcak baktıklarını ifade eden Süleyman Buluşan ise "Önümüzdeki dönemde de kırsal kalkınma adına daha güzel işler yapacağımızı biliyorum. Başkanıma da şimdiden başarılar diliyorum. Gerçekten Tepebaşı’nı, Tepebaşı yapan bir konumda kendisi ve biz de Ahmet Başkanımız ile gurur duyuyoruz ve sonuna kadar yanındayız” diyerek Ahmet Ataç'a açık destek vermiş. Süleyman Buluşan'ın sözlerinin Tepebaşı bölgesinde ikamet eden çiftçilerimizin ortak fikri olduğunu düşünüyorum. Bakalım 31 Mart'ta bu 'ortak fikir' sandıklara nasıl yansıyacak?..
Bu seneyi atlatacağız...
Çok duygusal bir millet olduğumuzu sıklıkla vurgularım. Türk Milleti'nin moralini yükseltmek için küçük bir palavra yeter de artar bile. Mesela her seçimlerden önce, "Karadeniz'de petrol bulmuşuz. Eskiden Amerikalılar petrol çıkartmamıza izin vermiyormuş. Lozan'da varmış. Ama artık eski Türkiye yok!" denir, seçmenlerin morali düzeltilir. Elbette bu kadar kolay düzelen moralimizin bozulmasına da küçük bir kıvılcım yeter. Futbol'da da durum aynı. Eskişehirspor olarak sezona çok kötü başladık. Pek çok kişi küme düşeceğimizi zannediyordu. Sonra transfer tahtasını açarak, daha tecrübeli futbolcularımızı da sahaya sürmeye başladık. 4 hafta üst üste yenilmedik. Bu sefer "Kesin küme düşeriz" diyenler, "Kesin şampiyon oluruz" demeye başladılar. Fakat Adana Demirspor'a yenilince "Kesin şampiyon oluruz" diyenler bu kez de "Afyon'la aramızda 3 puan fark kaldı, küme düşmesek bari" demeye başladılar. Duygusal olmak güzel bir şey. Suriyeli bir mülteciye bozuk para atıp, yerden toplamasına gülen bir Alman'la, lokmasını paylaşan bir Türk arasında fark varsa, bundan gurur duyulur. Yani duygusal olmamıza bir itirazım yok. Fakat duygularımızı bu kadar uçlarda yaşamamız da pek doğru bir şey değil sanki. Moraliniz bozulmasın, küme düşmeleceğiz. Ve sakın havaya girmeyin; şampiyon filan olmayacağız. Bu seneyi kazasız – belasız atlatıp, önümüzdeki sezona bakacağız. Hepsi bu...
İhracat böyle olur
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, akreplerin zehrini toplayarak seruma dönüştüren ALBİLA’yı ziyaret etti. ALİBA adlı şirket Eskişehirimizin gurur kaynaklarından birisi. Çok sayıda ortakla kurulan şirket, bir litresi 10 milyon dolara varan akrep zehirleri üretiyor. Yani susadığınız zaman bakkala gidip, "Yarım litrelik Kalabak verir misin; soğuk olsun!.." dersiniz ya, işte o şişenin 26 – 27 milyon lira değerinde olduğunu düşünün... "İhracat" dendiği zaman aklımıza İtalyanlara mermer satmak, Ruslara domates satmak gibi şeyler geliyor. Ki artık domatesi bile İspanya'dan almaya başladık... Çalışarak, araştırma ve geliştirme yaparak, yani özetle kafamızı çalıştırıp fark yaratarak ihracat yapabileceğimize ihtimal bile vermiyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ALİBA ziyareti sırasında, "Türkiye’de daha böyle bir ürün yoktu. Akrep ve yılan zehirlenmelerine karşı anti serum üretiyor arkadaşlarımız. İnşallah bu sene sonunda da Türkiye’nin ilk kuduz anti serumunu da ALBİLA üretecek. Bu sayede Türkiye’nin yaptığı milyonlarca dolarlık ithalatın da önüne geçmiş olacağız" ifadelerinde bulunmuş. Hem Sayın Varank'ı gösterdiği hassasiyetten ötürü, hem de ALİBA'nın bilimadamlarını çalışmalarından ötürü kutlarım. İşte ihracat böyle olur...