AK Parti İl Başkanı
Zihni Çalışkan’ın, normalleşme süreciyle beraber vites yükselttiğini önceki yazılarımda ifade etmiştim.
*
Bu kapsamda özellikle kırsal ilçeleri ziyaret edip, temel sorunları çözüme kavuşturulmaları için kamuoyuyla paylaşması faydalı oluyor.
Zira sorunların muhataplarından ‘ses’ geliyor ve Çalışkan’ın işaret ettiği bazı problemler, sorumlular tarafından ortadan kaldırılıyor.
*
Peki, Çalışkan, yalnızca kırsal ilçelerin sorunlarıyla mı ilgileniyor?
Hayır!
Merkezde de, belli başlı problemleri gündeme getiriyor.
Öyle ki, ‘eksiklikleri ve etkisizlikleri’ artık herkes tarafından kabul edilen AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı
Ali Acar ile AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı
Hakan Çizmelioğlu’nun ‘açıklarını’ da bir bakıma ‘kapatmaya çalışan’ isim oluyor, Başkan Çalışkan.
*
Zihni Çalışkan’la, en son, ES TV ekranlarında buluştuk.
Gündemde olan pek çok konuyu masaya yatırdık ancak bugün, Çalışkan’ın o konulara ilişkin yaptığı açıklamalara değinmeyeceğim; zira TV’de izlediniz, gazetelerde okudunuz, izleyip okumadıysanız da yine ES TV’nin dijital platformlarından ulaşabilirsiniz.
*
Başkan Çalışkan’a ilişkin bugün aktarmak istediğim ne peki?
*
Şu:
Zihni Çalışkan, canlı yayında…
- Bugüne kadar hiç görmediğim kadar rahattı.
- Özgüveni yüksekti.
- Keyfi yerindeydi.
- Konulara hakimdi.
- Kısa kesmedi, lafı eğip bükmedi, hiçbir konuyu değiştirme çabası içine girmedi.
- Ayırt etmeksizin tüm CHP’li belediyelere muhalefet yaptı.
- AK Parti’nin eski başkanlarını kucakladı ve şahsına muhalefet edenlere karşı kendini savunma refleksi içine girmedi, onlara elini uzattı.
*
Bütün bunların yanı sıra, duyuyorum ki, Zihni Çalışkan’a çok sert muhalefet eden bazı partililer artık bu tavırlarından vazgeçmişler.
Hatta içlerinden bazıları da, bizzat Çalışkan’ın yanına gidip ‘zeytin dalı’ uzatmış; Çalışkan ise zeytin dalını kabul edip ‘biriz beraberiz, asıl olan davamızdır’ demiş.
*
Özetle, Covid-19 salgını sonrası başlayan normalleşme süreci içerisinde Zihni Çalışkan ve AK Parti’deki kongre sürecine ilişkin şu söylenebilir.
Çalışkan morallenmiş, çünkü bir daha il başkanı olabilmek için önünde hiçbir engel kalmamış!
‘Engellerin’ bazıları ortadan kaldırılmış, bazı ‘engeller de’ Çalışkan’ın rüştünü kabul etmiş!
*
O nedenle…
Şimdiden ilan etmeyi erken görmüyorum.
Olağanüstü bir durum yaşanmazsa, Zihni Çalışkan, önümüzdeki kongrede güven tazeleyerek AK Parti’nin il başkanlığına seçilecek!
Odunpazarı Belediyesi kayıt dışı çalışanlarla buluşuyor!
Covid-19 salgını birçok sektörü zora soktu ve o sektörlerde çalışanları deyim yerindeyse
perişan etti!
Özellikle kayıt dışı çalışanlar, -hiç abartmıyorum- bir kuru ekmeğe muhtaç bırakıldılar, çoğu zaman hayırseverler tarafından verilen erzak kolileriyle karınlarını doyurdular.
*
Başkan Kazım Kurt ve Meclis Üyeleri Kadir Kodak ile Halil Bilici sektör çalışanlarını dinliyor. Katılımcıların fotoğrafına, teşhir olmamaları için yer vermedim.
Kafelerde-restoranlarda çalışan garsonlar, inşaatlarda çalışan işçiler, düğün-davet organizasyonlarında çalışan sanatçılar, vesaire…
Neredeyse hepsi, kayıt dışı, yevmiye usulü çalışıyor.
Birikmişleri yok, sağlık güvenceleri yok, devletin sunduğu hiçbir haktan yararlanamıyorlar; kazanırlarsa yiyorlar, kazanamadıkları gün Allah kerim!
*
İşte,
Odunpazarı Belediyesi, zor durumda olan sektörlerin çalışanlarına ulaşmak, sorunlarını dinlemek, yaralarına merhem olmak ve kamuoyu yaratmak amacıyla çeşitli toplantılar düzenlemeye başladı.
*
Bu noktada, CHP Odunpazarı Belediye Meclis Üyesi
Kadir Kodak, söz konusu toplantıları organize ediyor.
*
İlk olarak, kayıt dışı çalışan
inşaat işçileriyle bir toplantı gerçekleştirildi.
Bu toplantıda, CHP Eskişehir Milletvekili
Utku Çakırözer de bulundu, meclise ulaştırmak amacıyla notlar aldı.
*
Hemen sonrasında
şarkı söyleyen, beste yapan, enstrüman çalan, DJ’lik yapan, müzik aleti imal eden, müzik eğitmenliği yapan, ışıkçı, sesçi, fotoğrafçı, kameraman olmak üzere 10 bin kişilik bir kitleyi kapsayan sektör çalışanlarıyla toplantı yapıldı. Bu toplantıya da Odunpazarı Belediye Başkanı
Kazım Kurt katıldı; sorunları dinledi, fikirlerini beyan etti, bugüne kadar belediye eliyle yapılan ancak reklamı yapılmayan yardımları anımsattı, sorunların çözümü için girişimde bulunacağını ifade etti.
*
Bu toplantıların
önemli olduğunu düşünüyorum.
Birileri, insan onuruna yakışmayan bir biçimde yaşamaya mahkum edilen bu insanların sesi olmalı, mazlumun elinden tutmalı.
*
Söz konusu toplantıların devamını diliyor, toplantı çıktılarının kamuoyu ve ilgili kurumlarla paylaşılarak ciddi bir tartışma ortamı yaratılması gerektiğini düşünüyorum.
Ali Safa Şen’den samimi anlatım
Covid-19 salgınıyla beraber her birimiz farklı bir şey keşfettik, ya da idrak ettik.
Bunlardan bir tanesi de aile hayatımız!
Bu noktada birçok görüş dinledim, ancak en samimi anlatımı yapan kişinin Eskişehir Seyyar Tuhafiyeciler ve İşportacılar Odası Başkanı Ali Safa Şen olduğunu net ifadelerle söyleyebilirim.
Başkan Şen, bir sohbetimizde, esnafın hayatı üzerinden kendi yaşayışını ve salgın sürecinde ailesiyle iletişimini anlatı.
Şimdi, o anlatımı aktarıyor ve bu bölümü kapatıyorum.
Okuyalım…
‘EŞİMİ, AİLEMİ, EVİMİ, SOKAĞIMI, HUZURU TANIDIM’
“Esnaf camiasında şöyledir. Haftanın yedi günü sabah saat 08.00’de dükkanımızı açıyoruz, gece geç vakte kadar dükkanımızda bekliyoruz ve ticaretimizi yapıp evimize ekmek götürmeye çalışıyoruz. Hayat şartları zorlaştı, bir mücadelenin içerisindeyiz. Durum böyle olunca ailemize ayırdığımız vakit son derece az. Nasıl? Gece saat 10.00’da evinize gidiyorsunuz, duşunuzu alıyorsunuz, yemeğinizi yiyorsunuz, önemli bir şey varsa eşinizle konuşuyorsunuz. O vakte kadar çocuğunuz ufaksa uyumuş oluyor. Büyükse arkadaşlarıyla beraber oluyor. Sabahleyin de yine erkenden çıkıp işinize gidiyorsunuz. Dolayısıyla aile bağlarında sıkıntılar olmaya başlıyor. Ben, aile bağlarının güçlenmesi noktasında, bu Covid-19 salgınının, biraz faydalı olduğunu düşünüyorum. Örneğin ben eşimi tanıdım, öyle diyeyim. Ailemi tanıdım, evimi tanıdım, sokağımı tanıdım ve huzuru tanıdım.”