Zengin daha zengin, fakir daha fakir!

Ekonomik olarak bir kısır döngü içine girdik gibime geliyor…
Dolar arttıkça fiyatlar artıyor.
Fiyatlar arttıkça dolar artıyor.
Dolar biraz düşüyor. Ama fiyatlar düşmüyor! Daha sonra dolar artıyor, fiyatlar bir daha artıyor…
Hayat pahalılığı arttı diyorlar…
Her şeye zam geldi diyorlar.
Türk lirası değer kaybetti diyorlar. Aslında olan biten tek bir olay var.
Ücretler eritildi.
Emeği ile geçinenlerin, emeklilerin, işçinin, memurun ücretleri her geçen gün azaldı eridi! Doların, Euronun altının artması demek, çalışan kesimin ücretlerine el konulması anlamına geliyor…
Dövizin, altının durması halinde bile bir daha uzunca bir süre ücretler eski seviyesine gelmeyecek…
“Hayat pahalılaştı” dediğimiz olay, çalışan kesimin ücretinin düşürülmesinden başka bir şey değildir. Emek artık değersizdir.
Elbette, bunun sorumlusu faizleri düşürmek değil! Faizler düşürülürken, fırsatçıya, stokçuya, döviz spekülatörlerine de prim verildi. Denetlenmedi adeta “Yürü ya kulum” denildi…
Olan biteni sanırım şu cümleyle özetlemek mümkün…
-Zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu!
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ

 

MİTHAT KÖRLER KALDIĞI YERDEN TEMPOYA DEVAM!

Eskişehirli sanatçı desen, akıllara Mithat Körler gelir…
Mithat Körler desen akla Eskişehir ve Es-Es gelir. Yaşadığı şehirle böylesi bütünleşen sanatçı sayısı çok az…
Sadece sanatçılığı iyi değil!
Temiz kalpli…
İyi kalpli bir abimiz Mithat Körler!
Bu iyi kalp yıllar içinde, tüm kalpler gibi yoruluyor. Soluğu, Eskişehir Özel Ümit Batıkent Hastanesi’nde Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selami Doğan’ın yanında alıyor…
4’de hastaneye geliyor, 5’de ameliyata giriyor…
Körler’in Bypass ameliyatı biraz farklı yapılıyor. Kalbi çalışmaya devam ediyor…
Körler’in ameliyattan çıkar çıkmaz ilk izlenimlerini şu cümlelerle aktarıyor:
- Yani bu bir apandisit ameliyatı değil, bypass ameliyatı oldum, ama çok hızlı bir şekilde sağlığıma kavuştuğumu hissediyorum, şimdiden yürürken kalbimin daha iyi olduğunu hissedebiliyorum. Öncelikle Selami hocama ve onun ekibine teşekkür ediyorum…
Bizde tüm kalbimizle geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz…
Kalbi yenilendi, tazelendi…
Kaldığı yerden yüksek tempoya devam!
 

VİRÜS FALAN KALMAZ!

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, salgının bir türlü neden bitmediğini şu cümlelerle anlatıyor:
-Hiç aşı olmayanlar da eksik aşılı olanlar da en kısa süre içerisinde aşı olmalı. Süreci aşısızlar uzatıyor!
Sadece Slovakya’dan bir örnek vermek istiyorum…
Slovakya Maliye Bakanı Igor Matovic, 60 yaş üstü kişilere 3. doz korona virüs aşısı yaptırmaları halinde 300 Euro verileceğini açıkladı…
Bu uygulama Türkiye’de olsa, memlekette virüs falan kalmaz!
 

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ

1910'lu yılların başlarında Eskişehir'de öğrenime başlayan Fransız Sainte Croix koleji. Yunan Eskişehir’den çekilirken bu okulu tamamen bombalamış ve yakmış!
 

NALLARI DİKMEK!

Şöyle bir deyimimiz var…
-Nalları dikmek!
Ölenler, zor durumda kalanlar için kullanıyoruz…
Atların dizlerinde bir tür kilit mekanizması vardır. Bu sebeple ayakta uyurken hiç enerji harcamazlar. Atlar öldüklerinde dizleri kitlenmiş haldeyse sırt üstü devrildiğinde bacakları havaya kalkmış halde durur. Nalları dikmek deyimi işte buradan geliyor…
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Evrensel bir nimet olan sessizlikten zevk alabilenler, dünyanın en mutlu kişileridir. Charlie Chaplin