Dün, bu sütunlarda kaleme aldığım yazım şöyle başlıyordu: Türkiye ekonomisinin vaziyeti ortada; pek iç açıcı olduğu söylenemez. Hükümet, her ne kadar olumlu bir tablo çizmeye çalışsa da büyük sermaye grupları dahi zor durumda. Esnaflar kepenk kapatma yarışına girdiler. Vatandaşın tenceresi alarm veriyor. Çiftçi “zarar ettik” diyor. İşçi “aldığımız parayla ay sonunu getiremiyoruz” diyor. Asgari ücretli ikinci bir işte kaçak olarak çalışıyor ve yaşamını idame ettirmeye gayret gösteriyor. Emeklinin hali zaten fecaat. İşsizlik almış başını gidiyor; zira cumhuriyet tarihinin en büyük genç işsiz problemiyle boğuşuyoruz…
*
İşte, tüm bunların üzerine, bir de yüksek oranda zamlarla belimiz bükülüyor.
*
Elektriğe fahiş oranda zam…
Doğalgaza fahiş oranda zam…
Akaryakıta fahiş oranda zam…
*
Isınmak için doğalgaz ya da elektrikten kaçsak; kömüre de hiç olmadığı kadar zam geldi kardeşim.
*
Çiftçinin kullandığı mazot altın değerinde, zarar üstüne zarar, dolayısıyla her biri üretmekten vazgeçiyor; bu saatten sonra traktör yerine öküz kullanılacak değil ya?
*
Bu ülkede soğan borsası oluştu soğan; Allah’ın soğanı...
*
Tüm bunların sorumlusu kim?
Ülkeyi yönetenler tabii ki değil(!)
Peki, kim o zaman?
Vatandaş!
*
Öyle olmasa, bunca zam sırtına binmişken niye süt dökmüş kedi gibi yerinde otursun ki.
İnsan itiraz eder, “bu kadar da olmaz der” öyle değil mi?
*
Eeee, o halde zam, bize müstahak!
*
Zam çok.
Paranın değerinin arttığı yok.
Zam çok.
Maaşın arttığı yok.
Zam çok.
İş bulabilen yok.
Zam çok
Tepki veren yok!
*
Halimizden memnunuz o zaman…
*
Yenice, Eskişehir’in şebeke suyuna yüzde 60 oranında zam yapıldı.
Şöyle düşündüm: İmam amuda kalkarsa, cemaat havada takla atar.
Durum bu kadar basit.
*
Yani, devleti yöneten hükümet her şeye bu denli yüksek oranda zam yapar ve her anlamda maliyetlerin artmasına sebep olursa, yerel yönetimler de çaresiz kalarak zam yapma zorunluluğu içerisine giriyor.
*
Hele ki, kimse Anayasal hakkını kullanıp demokratik bir biçimde gösteri ve yürüyüş yaparak duruma itiraz etmiyorsa…
Daha güzel zam yapıyor.
Bal gibi zam yapıyor.
Küt diye zam yapıyor.
Ve son kertede, ansızın, şak diye de…
*
Her neyse…
*
Fahiş oranda yapılan zamların, gerekçesi her ne olursa olsun savunulacak yanı yok.
Bu noktada bir kez olsun düşünelim.
Yurttaşlar olarak niçin sürekli benzer muamelelere maruz bırakılıyoruz, niçin vaziyete itiraz etmiyoruz?
Ben şöyle düşündüm: Bir bölümümüz hala derin derin uyuyor, bir bölümümüz ise farklı nedenlerle muktedirlerden korkuyor…
*
Ya, siz nasıl düşünüyorsunuz?
1 ocak 2020 itibariyle suya yapılan %60 zamma bağlı olarak . lokanta - kahvehane -fırın -hamam - lavabo - kısacası suyun olduğu tüm hizmet ve ürün üreten sektörler % 60 zam yapacak .
sayın arif beyin yazısından ben şunu anlıyorum. doğalgaz - akaryakıt %60-70 artı doğal olarak su da %60 arttı . madem öyle su ile üretilen ÇAY - YEMEK- EKMEK VS ÜRÜNLERE % 60 zam gelmesi gerekir . sonuçta bir lokanta yada Kahvehane su ile üreitm yapıyor . maliyetleri %60 artmış oluyor. Lise arkadaşım bir simit fırını çalıştırıyor . 1 ocaktan itibaren simide %60 zam yapılmasını istiyor. nedenmi : su gideri %60 arttığı için.
1 Ocaktan itibaren su faturalarımız doğalgaz faturalarından fazla olacağı kesin.
bürokrasinin rakamları haklılığının dayanağını oluşturmak için nasıl kullandığının çeşit örneklerini her akşam ana haberlerde, meclis kürsüsünde, basın toplantılarında vs... görüyoruz.Dolayısıyla bu açıklamanın da farklı olduğunu düşünmüyorum... Maliyet artışları ile açıklanacak bir oran değil bu ... Kaldı ki Su çok temel bir gereksinim , dolayısıyla burada kar zarar çok gözetilmemeli diye düşünüyorum.. Eski 2019 hedef bütçesinde 2019 gider bütçesi : 306.000.000 tl. Bu gider rakamı nın yarısı (%41.4) personel harcamasından oluşuyor, yani kalan % 50 lik kısımdaki maliyet artışlarının toplam maliyet üzerindeki etkisine ayrıca bakmak lazım. zira personel ücretlerinde bu artışı doğrulayacak, haklı gösterecek bir artış olduğunu sanmıyorum... keşke olsa.
Arif bey. Bu kadar zamları savunuyorsunuz..o zaman belediye işçilerine de yüzde 60 zam haberi yapın ..kosenizden...o zaman tarafsızlığınızi anlarız...
Bence su israf edilmesin diye sonucta kuraklık baş gösteriyor tabi akp yönetimine yüklememek lazım her zammı da
Bence su israf edilmesin diye sonucta kuraklık baş gösteriyor tabi akp yönetimine yüklememek lazım her zammı da
Sayın Baskan , meclis üyelerinin çoğunlukta olmadığı dönemin acısını mı çıkarıyırsunuz.Olmadı.Bu kadarı da çok fazla evet zam olabilir ancak basarısızların yapıklarını örnek almak nıye?
Ben düşündüm ki, Belediyeyi AKP mi yönetiyor dedim .İstanbul gibi Belediye meclisi AKP çoğunlukta değil. Yanlışmı düşünüyorum. Kusura bakmasın ESKİ yöneticileri.İnsaf %60 lık zam olurmu? Bunu makul bir düzeye çekilmesini bekliyorum bir CHP üyesi olarak.
Arif bey, siz zaten aklımızdan geçenleri yazmışsınız. Neredeyse aynı şeyleri düşünüyoruz. Bu enflasyon ortamında, herşeye zam gelirken, belediyenin bazı hizmetlerinde zam yapmayacağını hayal etmek için ya çok ağır saf olmak lazım, ya ülke gerçeklerinden uzak tuzu kuru biri olmak lazım, yada bu cehape varya halk düşmanı diye düşünmek lazım