Zamları geri alın

"Aisopos"un ünlü dil öyküsünü bilirsiniz...
Efendisi, "Git çarşıdan en iyi ne varsa al da gel" demiş...
Adam gidip "dil" almış...
Aradan birkaç gün geçmiş yine yollamış efendisi:
"Git çarşıdan en kötü ne varsa al da gel..."
O da gitmiş ve yine "dil" getirmiş.
……..
Son aylarda özellikle tramvaylar üzerine büyük eleştiriler oldu...
"Neden Tülomsaş'ta yapılmıyor?"
"İhaleler adrese teslim anlayışı ile mi yapılıyor?"
Sürüp gidiyordu bunlar...
Aslında gerçek sorun halkın isyanıydı...
"Tramvaya binmek ve inmek arasında geçen zaman bir sırat köprüsü gibi!"
Tıklım tıklım, üst üste gidiyor millet!
Uyarmaya çalıştık:
"Bir formül, çözüm bulun..."
Buldular, zam yapmakla!
“Vatandaşların büyük bölümü bilet fiyatı fazla diye yürümeyi tercih edecek...”
Yolcu sayısı azalınca...
"Binenler de rahatlayacak!"
……..
Esprimizi bağışlayın...
Ve de gerçeğe bakın...
İstanbul'un bir ucundan diğerine git...
"Bilet fiyatı 2 lira..."
Eskişehir!de Vişnelik'ten bin, Çarşı'da in...
"Bilet fiyatı 2.70 TL..."
Peki çözüm?
Biliyoruz, ücretsiz binen çok...
"65'liklere saat konulamaz mı?"
Bu satarları okuyan yetkilinin şu anda kafasından geçenleri de okur gibiyiz:
"Bunu düşünmeyecek kadar keriz miyiz? Ama gel de hükümete anlat!.."
Dünyada en iyi şey dil...
"Anlatacak adamı bulun!"
En kötüsü de dil...
Bu zammın adına halk ne diyor, biliyor musunuz?
"Darbe fırsatı!"
Alın şu zamları geri...
 -------------
Günün Şiiri
Ülkü yolcusu
Alıp başını öyle deli toylak gider
Bir güvençli ki hani bu kadar olur
Yüreğini tüm sevgilere açık tutmuş
Bilmez, yasaların geçersizliğini
Bilmez, kuralları ezilip ufalanır
Yine de dediğim dedik çaldığım düdük
Bir şarkı dudaklarında ince soluk
Alıp başını öyle deli toylak gider
Yüreğini tüm sevgilere açık tutmuş
Bir güvercin ki hani bu kadar olur...
                              Süleyman Özel (Varlık -1968)
***********************************************************
 Foto:
Sabah Kahvesi'nde, Şinasi, Amigo Orhan ve ben...
 
Amigo Orhan'ın onur mirası!..
Mirasın "onuru" olur mu?
Söz konusu "Amigo Orhan"sa olur...
Önceki gün gittik "Sabah Kahvesi" programı için...
Havuz başında oturan iki gençten biri "Orhan abiyi tanıyorum" dedi:
"Orhan Oğuz'du galiba!"
Kemal Yakut, "Hayır, Amigo Orhan" deyince bize döndüler :
"Sizi tanıyamadık!.."
……..
"Şinasi Kula" arkadaşımız konuk olmamız için yıllardır rica ediyordu...
Televizyon, gerçekten ayrı bir harika...
Her türlü sosyal etkinliğin üst düzeyde olduğu İngiltere gibi ülkelerde bile en güçlü araç...
BBC’de 1 Nisan 1957'de yayınlanan "Panorama" programında "Richard Dimbleby", İsviçre'nin
güneyinde "spagetti" yetiştirildiğini öne sürdü.
Dallarından spagetti sarkan ağaçlar ve spagetti toplayan köylü gösterdi...
İngilizler, bunun “1 Nisan Şakası” olduğunu anlayamadılar! BBC'nin telefonları kitlendi...
Herkes nereden "spagetti tohumu" bulabileceğini soruyordu. Yanıt aynıydı:
"Tohuma gerek yok. Toprağa biraz spagetti gömüp bol bol domates suyu vereceksiniz..."
Hafta içinde domates suyu satışı tavana vurdu!..
……..
“Hüseyin Sarıoğlu ve Tolga Akın" adlı iki genç kameraman bizi 1.5 saat görüntüledi...
Amigo Orhan, kafasındaki tarihi belgeseli, günümüzün nesline bir "onur mirası" gibi akıttı...
Bir nebze pay alabilene ne mutlu...
Bize gelince...
Eve geldik, on yaşındaki torun dedi ki:
"Mussolini gibi oturdun be dede..."
Sevindik, küçük kızımız "Mussolini"yi tanıyormuş diye!..
“Teşekkürler Şinasi Kula”
 -------------------------------------
Uçan Kuş’tan
Söyle şu "Şinasi Kula"ya da abi...
Beni de çıkarsın televizyona
Sana söz olsun ki...
"Okumuş leyleklere pike yaptırmam!"
---------------
Günün sorusu
Niçin hiç kimse AKP kurucularının Refah Partisi'nden nasıl koptuklarını, bu kopuşta Fethullah Gülen Cemaati'nin ve Amerika'nın rolünü irdelemiyor?
                                                                                                              Emre Kongar
---------
Günün Balı
Anlaşıldı... Artık "USA"ya değil de...
"US"a yakın dış politika izlenecek...
                                                                 Balthör
-------------
 
Günün Sözü
Koca bir halk bu korkunç kaostan kendi iradesiyle silkinip çıkamaz...
Koca bir halk kandırılmalara bir türlü doyamaz!
                                                                                  Mine Söğüt
--------------
Günün İncisi
Edep, sefahatin en ince tanımıdır.
Çünkü duyguların iki yüzlülüğünü taçlandırır.
                                                                         Maurice Dekobra
------------
Özdeyiş
İnsanın kişiliği, güçlüler karşısında belli olur...
                                                              Hanri Benazus
 -----------------
Askeri liseler
Emekli Orgeneral "İlker Başbuğ" ve "Edip Başer", askeri liselerin kapatılmasını doğru bulmadıklarını açıklamışlardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, "Bu darbeyi yapanlar askeri liselerden gelenler", diyerek bu liselerin kapatılmasını savundu.
Bu tartışma açıldığında imam hatipler de gündeme geliyor.
Geçenlerde Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 3.762 kişi görevden uzaklaştırıldı. Bunların en az yüzde 80'i imam hatip lisesi mezunuydu. Ancak bu böyle diye imam hatiplerin kapatılması gündeme gelmedi. Suçlu olan askeri liseler mi? Liselerin yöneticilerini atayan üst makamdakiler mi?
Sorunun yanıtı zor olmasa gerek…
---------------------
Kaç yaşındasın kızım?
Yeni evli çift, balayılarında İngiltere'de tarihi Ortaçağ Şatosu'nun mezarlık bölümünü gezerken, gruptan sessizce ayrılmışlar...
Daha sonra da mezarlardan birinin üzerinde fantezilerini gerçekleştirmişler!..
Genç kadın, ertesi gün o maceradan kaynaklanan müthiş bel ağrısı ile doktora gitmiş.
Doktor muayeneden sonra "Kaç yaşındasın kızım?" diye sormuş.
"22" demiş kız ve eklemiş:
"Neden sordunuz?"
Doktor da tebessümle yanıtlamış:
"Poponuzun üzerinde mosmor bir şekilde Doğumu: 1755 baskısı var da!.."
********************************************************
Ölü sayısı
2 kişilik bir "Cessna" uçağı Karadeniz'de bir köy mezarlığı düşmüş.
Köyün muhtarı Temel Bey, gazeteciye verdiği telefon mesajında şimdiye kadar "1886" cesede ulaşıldığını ancak kazı devam ettikçe bu sayının "sürekli arttığını" ifade etmiş...
-----------
Güllün Olayı
Kahramanlık "iktidar düşmanlarına küfretmekle" değil, Ergenekon'da olduğu gibi iktidara karşı "mağdurların hak ve hukukunu savunmakla" olur...
                                                                                          Akif Kökçe
--------------
Günün Biberi
Şarkıcı Sıla, "Yenikapı'ya gitmeyeceğim" dediği için linçe uğratıldı. Yeni Türkiye'nin demokrasi anlayışı budur:
"Benim gibi düşünmeyenler ölsün, Demokrasi benim gibi düşünenler topluluğudur."