Zamanı geldiğinde koltuktan kalkmayı bilmek

Ben 57 yaşındayım. Geriye dönüp baktığımda bu ülkenin başında başbakan olarak Süleyman Demirel, Turgut Özal ve Bülent Ecevit’i hatırlıyorum. Ara hükümetleri saymıyorum. Yani darbeler sonucu ülke yönetimini ele geçiren askerlerin kurduğu hükümetleri.

Yine bu süreç içerisinde geriye dönüp baktığımda siyasi parti liderleri olarak Demirel, Erbakan, Deniz Baykal’ı hatırlıyorum.

Allah daha uzun ömür versin. Yıllarca Adalet, Doğru Yol Partisi’nin Genel Başkanlığı yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel’e bugün fırsat tanınsın, ilerleyen yaşına rağmen Genel Başkanlık koltuğuna oturmak ister.

Erbakan Hoca, rahatsızlığına ve tekerlekli sandalyede oturmasına rağmen Saadet Partisi’nin başından ayrılmak istemedi.

Ecevit, yürüme zorluğu çekmesine rağmen hala Başbakanlık ve DSP Genel Başkanlığı koltuğunu ölünceye kadar bırakmadı.

Bunları niye yazıyorum.

Pazar günü partisinin Eskişehir İl Kongresi’ne gelen Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Eylül’de yapılacak olan büyük kongrede son kez genel başkanlığa aday olacağını vurguladı. Ve şunu söyledi:

“Söz verdiğimiz gibi. Üzerimize düşeni yapacağız. Partimiz yenilenecek. Bu ülkenin gençleri var. Bu gençlere imkan vereceğiz, fırsat vereceğiz. Bu partide bu davada asla ve asla makam mevki kavgası olmaz. Ellerini ovuşturanlar var. Bunlar boşuna ellerini ovuşturacaklar, hayal kırıklığı yaşayacaklar. Farklı senaryolar çizenler, hüsrana uğrayacaklar. Fal bakanların, niyet okuyanların, tasarım yapmak isteyenlerin hevesleri bir kez daha kursaklarında kalacak. Bütün yüreğimle inanıyorum ki yeni süreçte de dostluk kazanacak, dayanışma kazanacak, elbette ki kardeşlik kazanacak."

Bunu Erdoğan’a kadar hiçbir lider yapmadı. Bu ülkenin yönetiminden 7 kere uzaklaştırılıp 8 defa gelenler bile.

Senden sonra geleceklere fırsat tanımak istemezsen, ‘benden sonrası parti dağılır’ korkusuyla! O koltukta oturmayı sürdürürsen, yanına da yalakalık yapanları alırsan, elbette onlar senin o koltuktan kalkmanı istemez. Sen gidersen onlarda gidecekler. Onlar da ‘küçükte olsa o koltuk benim olsun’ düşüncesinde oldukları, o koltukları babalarının tapulı malı gibi gördüklerinden kalkmak istemezler.

Recep Tayyip Erdoğan’ın yaşı en az iki dönem daha Genel Başkanlık yapmaya müsait. Ama o koltuğunu babasının tapulu malı gibi görmüyor. Zamanı geldiğinde oturduğun koltuktan kalkmasını bileceğinin mesajını verdi Eskişehir’de. Bu, bugün siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin tepesinde yıllardır çöreklenmiş olanlara herhalde anlamlı bir mesaj olmuştur!

2014'TE ESKİŞEHİRLİ NE YAPACAĞINI BİLİYOR

Başbakanın büyükşehir mesajı da önemliydi, "2014'te Eskişehir'in tüm mülki sınırları büyükşehir olacak. İstanbul nasıl büyükşehirse, Kocaeli nasıl bir büyükşehirse, Eskişehir’de aynı şekilde bir büyükşehir olacak. Eskişehir'in tümü büyükşehir için oy kullanacak. Dolayısıyla sizleri şimdiden gayrete davet ediyorum. Koşacağız, çalışacağız ve Eskişehir'in ilk büyükşehir belediyesinin AK Parti ile startını vereceğiz. Şimdi Eskişehir üzerinde önemli bir görev var. 2014'de Eskişehirli ne yapacağını biliyor, ben buna inanıyorum. Eskişehir kendisine yakışanı yapmak durumundadır diye inanıyorum. Şu anda Eskişehir'e yapılanları görüyorsunuz. Altyapısıyla, hızlı treniyle, batçıklarıyla, atılan bu adımlarla Eskişehir'e yapılanları görüyorsunuz.”

Bakalım 2014’de eğer yola devam etme kararı alırsa sandıktan yine Yılmaz Hoca mı çıkacak. Yoksa bu kez AK Parti muradına erecek mi?

 

 

Harun Karacan belediyeye, Osman Yüksel ETO’ya

 

Sanayi Odası’nın ‘Bir sanayileşme mucizesi’ toplantısına katılan Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Harun Karacan’daydı gözlerim.

Toplantının yapılacağı çadırın altına gelir gelmez masaları tek tek dolaşmaya başladı. Basın mensuplarının oturduğu masaya da geldi. Onlarla da sohbet etti. Çadırın altında kurulan masalarda yaklaşık 600 kişi vardı. Hiç üşenmedi her masaya gitti.

Harun Karacan’ın masaları tek tek dolaşarak kiminle öpüşmesi, kiminin elini sıkmasını ESO’nun önemli isimlerinden birkaç kişiyle yorumladık.

“Harun Karacan kesin siyasete atılacak. AK Parti’den Büyükşehir Belediye Başkanı adayı diye konuşuluyor. Kendisinin ağzından siyasete gireceğim diye söz çıkmasa da kesin aday. O nedenle şimdiden alt yapısını oluşturuyor” dediler.

Ben de aynı görüşteyim. Ev sahibi Savaş Özaydemir bile tek tek masaları dolaşmadı. Karacan’ın şimdilik tek rakibi Burhan Sakallı. Bunu bir başka yazıda ayrıca değerlendireceğim.

Harun Karacan yeniden aday olup olmayacağı bilinmezken şimdilik ETO’ya aday olacağını dostlarının kulaklarına fısıldayan tek kişi var. O da AK Parti’nin ve İl Genel Meclisi’nin ilk başkanı Osman Yüksel. Osman Yüksel, “Benim içimde Eskişehir’e hizmet etmek aşkı var. Koltuk sevdalısı değilim. Hizmet etmek, kalıcı eserlere imza atmak istiyorum” diyormuş.

Osman Yüksel, yerdeki karıncayı bile incitmekten, onların bilmeyerek de olsa üzerine basmaktan çekinen bir isim. Kendisinin hayallerini ve neler yapmak istediklerini az çok biliyorum. Eğer başkanlık kısmet olursa da hizmet yapacağına inanıyorum. Sadece ben değil pek çok ETO üyesinin de aynı düşünce de olduğunu da biliyorum.

Bir koltuğu belki de 10 kişi ister. Bir kişiye nasip olur.

Nasipse onun önüne kimse geçemez.