Zaman tünelinde…

Zaman tünelinde…

6 Mart 2014 10:01
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

 

İnsanoğlu zamanı durduramıyor ama tünelini iyi kazıyor...

Kısa yaşamında, dünyayı her alanda yeniliyor...

Ama bazen, İki tünel arasında geçiş yapanlar.. “unutulan değerleri de özlüyor!.."

Maliye Eski Bakanı "Kemal Unakıtan"ın Anemon Otelde gerçekleştirdiği bir basın toplantısıydı...

Bir arkadaşımız katılanları tanıtırken sıra bize gelmişti… Bakan,şöyle bir kafasını kaldırıp bakmıştı :

"O sen miydin?"

Aynı toplantının çıkışında da milletvekili "Nedim Öztürk" çevirmişti:

"Eleştirilerinizi zevkle okuyorum..."

…………..

İlk kez o gün görmüştük Nedim Bey’i...

Gerçekten Eskişehir'e yakışan bir milletvekiliydi...

“Çünkü, kenti, Eskişehir’i biliyordu...”

Odunpazarı’ndan belediye başkanı adayı yapılacağı günlerde aramıştık…

Her zaman ki gibi kibar karşılamıştı:

"Görev verilirse yaparım... Şu anda burada ki işlerimi tasfiye etmeye çalışıyorum..."

Bu sözlerden sonra aday olacağına inanmıştık...

Ama bir baktık ki, çark birden tersine çalıştı AKP'de...

Büyükşehir'den Harun Karacan...

Tepebaşı'ndan Orhan Soydaş...

Odunpazarı’ndan Nevzat Önder...

………….

Bir AKP’li okurumuz, “ya şöyle olsaydı'' diyor ve soruyor:

“Büyükşehir’ den Burhan Sakallı…”

“Tepebaşı'ndan Zihni Çalışkan..."

“Odunpazarı'ndan Nedim Öztürk...”

 Seçim daha heyecanlı olur muydu?

Bilemiyoruz ama…

“İnsanoğlu zaman tünelini çok iyi kazıyor..

Bazen, iki tünel arasında geçiş yapanlar...

“Unutulan değerleri de özlüyor!.."

 

 

Günün Şiiri

 Basmadan giyinen nehir

 

Eski sözcüklerle Porsuk'u yaşamak

İşte basmadan giyinen bir nehir

Kentin ortasında tozlanmış gerdanlık

Söğütlerin yelesinden süzülüşü suyun gövdesinde

Akşam vakti, elinin elime değmesi

Sonra bir Ayhan Işık filmi açık havada

Yaslanmış afişten bakıyor uluorta

Çarşıda kız sevmenin rüyası

Tren çığlıklarına asılıyor durmadan

Rahmi Emeç (Kırık Zihinler Sahafı’ndan)

 

Günün İncisi

Yürüyen bir aptal, oturan iki akıllıdan daha çok yol alır.

Çin Atasözü

 

 

 

Günün Sözü

Bir iş için bulunan insan değil, aranan insan olmak önemlidir.

Hanri Benazus

 

Günün Sorusu

"Alaturka demokraside devlet sırrı olur mu?  

Olmaz…

“Sadece kısa zamanda servet yapan siyasetçilerin sırrı olur...”

 

 Özdeyiş

Övünen armut, genellikle kurtlu çıkar…

 

"Alo Fatih"ler mizahla başladı!

 

O günlerde "Alo Fatih" denilecek bir kurum yoktu ama, "mizah" bile korku simgesiydi...

1 Şubat 1959 tarihli "Varlık" dergisinde "Aziz Nesin"e soruyorlar:

"Hakiki demokrasilerde mizah sınırları ne şekilde çizilir?"

Yanıtlıyor Aziz Nesin:

- Demokrasiler çeşitli anlaşılıyor. Önce hakiki demokrasinin ne olduğunu belirtmek lazım. Ben basın içinde mizahın ayrıca sınırı olduğunu zannetmiyorum. Mesela, "baskı"ya karşı savaşılıyorsa o zaman bütün baskı yapanlara karşı savaş açılmış demektir.

"Kimler mizahtan korkar?"

-Bunun cevabı sorunun içinde var. Mesela "Abdülhamit" mizahtan korkanlardan biriydi. Yaptıklarını kendileri de beğenmeyen kusurlu insanlar, mizahtan korkarlar.

Abdülhamit, çeşitli yollardan mizah gazetelerini kaldırmak istedi. Başaramayınca Meclisi Mebusan'a mizah gazetelerini yasak edici tasarı getirtti. Meclisten de çıkmayınca "sansür" koydu.. Türkiye'de ilk sansür mizah yüzünden konmuştur. Abdülhamit'in saltanatı boyunca 30 küsur yıl bir tek mizah gazetesi çıkmadı. Dergiler ve gazeteler memleket dışında çıkarılıp ülkeye sokuldu.

Bütün diktatörler, müstebitler mizahtan korkar. Mizahtan korkmak demek..

"İnsanın kendisinden korkması, yaptığı işi kendisinin beğenmemesi demektir..."

 

 

Karada ve salonda kürek

 

Beden Eğitimi dersinde öğretmen çocukları gruplara ayırmış:

"Siz futbol oynayın, siz basketbol, siz kültürfizik yapın, sizler de kürek çekin..."

Kürekçiler anlayamamış:

“Hocam, karada ve salonda kürek nasıl çekilir?"

"Çekilir" demiş öğretmen:

"Yere oturun, kürek çeker gibi yapın, sanki altınızda tekne var, siz de kürek çekiyorsunuz..."

Nasıl yapacaklarını gösterip anlattıktan sonra diğer grupların yanına gitmiş.

Bir süre sonra dönmüş gelmiş ve bakmış ki, dört kişi tıpkı kürek çeker gibi çalışıyor, biri ise sessiz sedasız ve Hareketsiz oturuyor.

"Sen ne yapıyorsun?" diye bağırmış...

Çocuk, "Görmüyor musun hocam?" demiş:

"Ben dümenciyim, dümeni tutuyorum..."

 

 

Gizli tanık

 

Eski zamanda adamın birine bir atlı çarpıp kaçmış. O da mahkemeye vermiş.

Kadı, "Tanığın var mı?" diye sormuş,

Adam "Tanrı şahidimdir" demiş.

Kadı da zabıt katibine dönüp yazdırmış:

"Duruşmanın gelecek ayın son çarşambasına ertelenmesine ve tanığa davetiye çıkarılmasına karar verildi…"

 

 

Mahmut Esat Bozkurt’tan

 

Cumhuriyet döneminin Adalet Bakanı "Mahmut Esat Bozkurt" diyor ki:

-Devlet adamları fakir ölmelidirler ki, idare ettikleri milletler zengin ve mesut olsunlar. Devlet adamları cep doldurmaya kalkarlarsa millet, fakir, bedbaht olur, dava hezimete uğrar.

Fakirlik içinde ölmek, devlet adamının, hele ihtilal şeflerinin süsüdür. İhtilal şefleri, devlet adamları fakirlikle taçlanırlar.

 

 

Gabin ne demek?

Bir hukuk profesörü sınavda, öğrencilerden birine sormuş:

"Gabin’in ne olduğunu bir örnekle tanımlayınız?"

Öğrenci hemen yanıtlamış:

"Ben bu soruyu bilmediğim için bana sıfır verirseniz, buna gabin denir efendim..."

Profesör şaşkın:

"Oğlum ne diyorsun sen?"

Öğrenci, "Hocam, kitabınızda kendiniz öyle yazıyorsunuz" demiş:

"Gabin, birinin bilgisizliğinden yararlanarak, onu zarara uğratmaktır..."

 

 

Günün olayı

Adam çıkıp, "Çaldım ulan ne var, hem de çoluk çocuğumla, yedi göbek sülalemle çaldım" dese, “Helal olsun, ne delikanlı adam" deyip alkışlayacak bir sürü insan var bu memlekette...

Facebook’tan

 

Günün Biberi   

İşte AKP'nin "İleri demokrasi hedefi..."

Ortaçağ düzeyinde bir kültür ve üçüncü dünya ülkeleri düzeyinde bir ekonomi, ama hepsi AKP’lilerin!

Emre Kongar

 

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi