Yüze tüküren klavye…

“Böyle bir yazı yazmak nereden geldi aklına?” diye soracak olursanız, bir sosyal medya kullanıcısının, değişik ve kaliteli hakaret cümleleri bulma konusunda yardım istemesinden etkilendim…

Sanırım bu arkadaşı, sosyal medyada yeterince kullanılan hakaret cümleleri pek kesmemiş…

Daha güçlü ifadeler bulmak istiyor…

Dinleyici ile okuyucu arasındaki en önemli fark, dinleyicinin konuşana mahkum olma durumu varken, okuyucu için ise bu durumun isteğe bağlı olmasıdır.

Ama bazen sonunu kestiremeyip okumak gafletinde bulunduğum ya da istemeden de olsa gözüme takılan bazı yazılarıdan da kaçamıyorum, doğrusunu söylemek gerekirse…

Bir de yazıların kalıcı olması gibi bir durum var… Hani çok bilinen bir deyim vardır ya; “söz uçar yazı kalır”, diye…

Yukarıda değindiğim kişiyi pek tatmin etmese de, bazen öyle yazılar okuyorum ki; keşke onlar da sözler gibi uçup gidebilselerdi…

Burada kastetmek istediğim, ister medyada isterse sosyal medyada olsun, insanların onur sahalarına  ve özel yaşamlarına giren, hakaretler içeren yazılar…

Elbette kişileri ve onların savunduğu düşünceleri ya da yaptığı uygulamaları eleştirebilirsiniz… Ancak yukarıdaki sınırlara dikkat edilmeden yapılan eleştirilerde, yazanın eleştirel aklını kullanabilme ve kelime servetinin sınırlılığını gösterir…

Affınıza sığınarak, bazen bu tür yazıları yazanların bilgisayar ve benzeri araçlarında, seçtikleri kelimeleri tanıyan ve “yüzlerine tüküren klavyeleri” olsaydı, diye hayal ediyorum….

Düşündükçe çıldırıyorum…

Bildikleri yetmiyormuş gibi, bir de ödünç hakaret cümleleri istiyor, başkalarından…