Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanı Turhan Çömez, adını açıklamadığı bir ilde AK Partili milletvekillerinin bir toplantıda münakaşa ettiklerini sonra işin çirkinleşip birbirlerine yumruk attıklarını söyledi. Lafı hiç uzatmayalım; o il Eskişehir değil. Kimileri bu çirkin hâdisenin Bursa'da olduğunu, kimileri Trabzon'da olduğunu söylüyor. Dedikodular çok. Ancak dedikodusunda bile Eskişehir'in adı geçmiyor. Zaten Eskişehirli Milletvekillerinin birbirine yumruk atması da imkansız. Bir insanın bir diğerine yumruk atabilmesi için, en az bir kol boyu yakınlaşması lazım. Bizim AK Partili milletvekillerimiz birbirlerine 1 kilometreden daha çok sokulmuyorlar ki yumruk atabilsinler. Gerçi AK Partililer birbirine yumruk atmıyor ancak, iftira atmaktan geri durmayanlar da var. Milletvekili Emine Nur Günay ile İl Başkanı Zihni Çalışkan'ın arasına kavga varmış gibi gösteriliyor. Aralarında bazı anlaşmazlıklar elbette olabilir. Ancak ileri sürüldüğü kadar büyük bir sorun olduğunu zannetmiyorum. Birileri ortaya beceriksizce fitne atmaya çalışmış. Ancak önemli olan şey bu fitneyi rakip partilerin atmadığı. Bu dedikoduları çıkaranlar da yine AK Partililer. Özetlemek gerekirse AK Parti'nin rakibe ihtiyacı yok. Kendi kendilerini yıpratmakla meşguller. Şimdi söyleyeceklerimden dolayı AK Partililer bana kızabilirler, ancak lafımızı da esirgemeyiz; Bu AK Parti 2002 yılındaki AK Parti değil. 2002 yılındaki AK Partiyi bir araya getiren şey dava aşkıydı. Ancak şimdi bazı partilileri bir arada tutan şey ganimet aşkı. AK Partililer iktidar koltuğunun altlarından çekildiğini hissediyor. Bu durum sinirlerinin yıpranmasına neden oluyor. Sinirleri gerildikçe daha büyük hatalar yapıyorlar. Bu gidişle Eskişehir'deki en büyük rakipleri CHP veya İYİ Parti değil, yine kendileri olacaktır.
Eskişehirli kuyruğa girdi
Beklenen oldu ve Eskişehir'de şebeke suyuna yüzde 40'lık zam yapıldı. Aslında bu zam daha önce yapılacaktı. Ancak aralarında Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'un da bulunduğu bir grup CHP'li meclis üyesinin, başka bir sebepten red oyu vermesi nedeniyle zam ertelenmişti. Sonuç olarak yüzde 40 zam yapıldı ve vatandaşlar kartlarına ucuz tarifeden son bir kez su yükletmek için uzun kuyruklar oluşturdular. Ben zam yapılmasından dolayı Büyükşehir Belediyesi'nde kabahat bulmuyorum. Nihayetinde su elektrikle dağıtılıyor ve elektriğe zam gelince, suya da zam gelmesi kaçınılmaz oluyor. Ancak insanların uzun kuyruklara girmesi de, yüreğimizi dağlıyor. Söz konusu kuyruklar, milletimizin içine düştüğü fakirliği göstermesi açısından ibretlik. Türkiye insanların kuyruklarda ömrünü heba ettiği fakir bir ülkeye dönüşüyor.
Bu fiyatlar çok abartılı
Adının açıklanmasını istemeyen bir okurumuz, Yunusemre Devlet Hastanesi'ndeki kantin fiyatlarından yakınmış. Lafı uzatmayalım ve bazı fiyatlardan örnekler verelim; Yıldız Tarım 170 ml ayran 7,5 Lira, Cappy Kutu meyve suyu 15 Lira, Eti Benimo 10 Lira, Eti çubuk kraker 5 Lira, Eti Popkek 6,5 Lira... Bu rakamların piyasa ortalamalarının iki misli olduğu açık. İnsanların hastanedeki çaresizliğini fırsat bilip, bu kadar yüksek fiyatlar çekmek ayıptır. Hastane yönetiminin bu duruma müdahale etmesini bekliyoruz.