Yuh kere yuh

Hafta sonunda, Eurosport naklen yayınladı.. Avrupa Milli Takımlar Süper Lig Atletizm Şampiyonası vardı. Kadın ve erkek atletlerimiz, 12 milletle yarıştılar. 11’incinin yarısı kadar puan toplayarak sonuncu oldular ve küme düştüler.

“Yuh” deyişim küme düşmemize değil..

Düşünün bir kadın erkek, tüm branşlarda yarışacak bir Milli Takım seçiliyor, kimsenin haberi yok. Bu takım Avrupa’ya yarışmaya gidiyor, kimsenin haberi yok.

Yarışıyor.  Kimsenin haberi yok.. Sonuncu olup küme düşüyor. Gene kimsenin haberi yok. Bu nasıl bir Atletizm Federasyonu, bu nasıl bir spor medyasıdır, birisi bana söyler mi?

Yahu bir federasyon çalışmalarından medyayı, en azından ilgilenen bir gazeteciyi haberdar etmez mi?

Bir spor medyası dünyanın 1 numaralı sporunun Avrupa Milli Takımlar Şampiyonasından ve ona katılan Türk Milli Takımından haberdar olmaz mı?

“Yuh hepimize..”

Başta spor teşkilatımız, sonra biz, medya kendimiz.. Hepimize yuh..

“Hepimize yazıklar olsun!”

                                       *************

Geçtiğimiz  günlerde köşesinde aynen böyle yazıyordu duayen gazeteci “Hıncal Uluç”

Bütün spor medyasının Dünya Kupasıyla yatıp kalktığı şu günlerde gözlerden kaçan ve içinde yoğun özeleştiri taşıyan oldukça vahim bir yazı…

İnsan gerçekten sorgulamak istiyor bütün sporların anası kabul edilen atletizmin ve Atletizm Federasyonu’nun ülkemizdeki yürekler acısı durumunu…

Ve 77 milyonluk koca ülkeyi, Avrupa Milli Takımlar Atletizm Şampiyonası’nda bu hale düşürenlerden mutlaka bunun hesabı sorulmalı…

Bu iç karartıcı başarısızlıkların yanı sıra ülkemizde güzel şeylerde oluyor…

Özellikle Eskişehir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünce “Hedef 10 bin Çocuk” parolasıyla başlatılan yaz okullarının açılışı gerçekten muhteşem oldu…

Spor İl Müdürlüğü neredeyse tüm personeliyle yaz okullarının bütün semtlere, bütün velilere ve çocuklara ulaştırabilmek için büyük özveri gösteriyor...

“Atletizmden tutun Atıcılığa, Basketbola, Bisiklete, Bocceye, Boksa…”

“Cimnastikten tutun Eskrim, Futbol, Güreş, Halter, Kano, ve Pilatese…”

“Hentbolden tutun Judo, Kano, Karate, Taekwando, Yüzme, Tenis ve Voleybola” kadar…

Daha isimlerini yazamadığım 39 ayrı dalda, kendi branşlarında pedagojik formasyon alan uzman hocaların nezaretinde çalışmalar göz kamaştırıyor…

Halen 6 bin civarında öğrencinin eğitim aldığı yaz okullarında yüzme hariç bütün branşlar ücretsiz.  “Sağlam Kafa Sağlam Vücutta Bulunur” savına hizmet eden, çocuklarımızın fiziksel ve kişisel gelişimine büyük katkılar yapan bu okullar özellikle velilerimiz tarafından çok iyi değerlendirilmeli…

Sıcakların giderek arttığı şu günlerde Spor İl Müdürü “Hüseyin Aksoy” un mesaisinin büyük bir bölümünü bu okullara harcamasına yakından tanık oluyoruz…

Basını bilgilendirmek için yaptığı son toplantıda, yaz okullarının yanı sıra yatırım programında yer alan modern spor tesislerinin de kısa bir süre içinde Eskişehirlilerin hizmetine vereceklerini müjdeleyen “Aksoy” un dur durak bilmeyen çalışmalarının sporu gerçekten sevmesinden kaynaklandığını görüyoruz…

Bu tempoyla, “10 bin çocuk hedefini”  çok kısa bir sürede yakalayacaklarını ümit ediyorum…

Sporu sevmek gönül işi…

Spora emek vermek ise yürek işi…

O yüreği de “Hüseyin Aksoy” ve çalışma arkadaşlarında fazlasıyla görüyorum…