Yorumdan yoruma

Normal 0 <w:HyphenationZ

20 Ocak 2013 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

Yaşamın İçinden: Ömer Duru

 

Akıl hastanesini gezen adam, koğuşların birinde diğerlerinden farklı bir hastaya sormuş:

“Sizin adınız ne?”

Hasta düşünmeden yanıt vermiş:

“Napolyon Bonapart.”

“Yaaa” demiş adam,

“Napolyon olduğunuzu nasıl anladınız?”

Hasta yanıt vermiş:

“Bunu bana Allah söyledi. ”

Bu sırada yanı başındaki yatakta uzanmış yatan başka bir hasta söze karışmış:

“Vallahi yalan söylüyor. Ben öyle bir şey demedim”

---//--

Delinin ne söylediği ve söyleyeceği belli olmaz.

Farklı gazeteci Celil Karaca derdi ki:

“Deli ile dahi arasında kıl payı vardır. ”

İşte tipik bir örnek;

“Biri Napolyon’um diyor, diğeri Allah. ”

--//--

Önceki gün yazdım.

Eskişehir’de, politikayla karışık farklı çalışmalar başladı.

ESO kongresi bunlardan biri.

Şimdilik Nebi Hatipoğlu işe hızlı girdi.

Durum onu gösteriyor ki, Hatipoğlu çalmadık kapı bırakmayacak?

Halen ESO’nun başkanı durumundaki, Savaş Özaydemir tekrar aday olur mu, yoksa İsmail Kadıoğlu’nu öne sürüp destek mi verir henüz netleşmiş değil.

Bana göre Savaş Özaydemir adaylıkta ısrar ederse, Kadıoğlu çekilir.

Ya da tersi olur.

Özaydemir aday olmaz.

Hemen belirteyim.

Hatipoğlu’nun karşısına bir başka genç ismin çıkacağından söz ediliyordu?

Ne oldu acaba?

Gerekli desteği bulamadı mı?

Yoksa dinlemeye mi çekildi?

-//-

İkinci konu ise,

“Eskişehirspor Başkanlığına Mesut Hoşcan ve ekibinin talip olması. ”

Hoşcan’ı tanıyoruz.

Bir zamanlar Başkan Halil Ünal’ın yönetiminde, kendisine en yakın isimdi.

Daha sonra ne olduysa oldu.

İstifa etti, ardından oluşturduğu ekiple, Es-Es yönetimine talip olduğunu açıkladı.

Halil Ünal’dan şimdilik çıt yok.

Takımın başarısı için koşuyor sadece.

Mesut Hoşcan’nın çıkışı için “zamansız” diyenler var.

Bu konu gerçekten tartışılır.

Düzlüğe çıkmış bir takımda yönetimin kongre kaybetmesi kolay değildir.

Bir önemli konu da, gerektiğinde yönetime alınan kişilerin kulübe, kaçar lira ile katkıda bulunabilecekleri. Zamanında “eller cebe” dendiğinde kenara çekilenleri görenler soruyorlar:

“Yönetime alınanlardan kaçı, gerektiğinde kaç lira verebileceğini açıklayabilirler mi?”

Önemli bir konu değil mi?

Bakalım Mesut Hoşcan’ın listesinden ses gelecek mi?

 

 

Günlerin getirdiği

-Sayılı günler gelip geçiyor—

Geçenlerde AKP İl Başkanı Süleyman Reyhan seçim havasına girdiklerini belirterek ”İktidar partisi olarak bu seçimlerde Eskişehir’de çok iddialıyız. Bunun içinde tüm hazırlıklarımızı merkezde ve ilçelerde seçim kazanma üzerine yapıyoruz” dedi. Ankara’da il başkanları düzeyinde yapılan toplantıda seçim startı verildiğini anlatan Reyhan ”Biz de illerde bu doğrultuda çalışmalar yapacağız. Belki de ilçelerde seçime üç ay kala adaylar belli olacak. Ayrıca sandık olayını önemsiyoruz. İki bin sandığa 200 hatip seçileçek” diye konuştu. Sayılı günler birer birer geçip giderken ve iktidar partisinin seçim havasına girdiği günlerde, CHP ve son günlerde kımıldamaya başlayan MHP nasıl bir çalışma programı yapacak? Geçenlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ”370 köyde ayak iziniz olmalı” diye hedef göstermişti. CHP bu konuda nasıl bir çalışma başlattı acaba? İl danışma kurulunda tartışma sona erdi mi? Milletvekili Kazım Kazım Kurt’a sordum durumu. “İyi. Böyle tartışmalar her zaman olur. Aslında partisel kırgınlık yoktur” diye konuştu. İçinde bulunduğumuz günlerde Odunpazarı ilçesi ile bazı ilçelerde başkan adaylığı konuşuluyor. Bu konuda herkes bir şey söylerken partililerin büyük çoğunluğu özellikle ilçelerde halkın sevdiği isimlerin aranıp bulunması ve adaylık için ikna edilmesi gerektiğini söylüyorlar ki, işin doğrusu da bu. Bir önemli konu da kulaktan kulağa fısıldanan belediye meclis üyelikleri. Bu konunun CHP yöneticileri tarafından dillendirildiğini söyleyen partililer ”Kırgınlığa yol açacak benzeri durumlardan kaçınmak gerekir” diyorlar.

 

 

---Prof. Dr. Süheyl Batum ve trafik--

CHP’nin Eskişehir Milletvekili, Prof. Dr Süheyl Batum, kendisine kesilen trafik cezasına “Ben milletvekiliyim” diye itiraz ettiğine ilişkin haberi okuduğumda “Yanlış. Bilip tanıdığım Süheyl Batum böyle şey yapmaz. Bunun ardında bir oyun var” demiştim. Dediğim çıktı. Süheyl Batum bu olayın bir komplo olduğunu, olayı duyar duymaz araştırdığını, Sakarya kaynaklı bir ajanstan çıktığını, gazetelerin araştırmadan haber yaptıklarını, onları mahkemeye verdiğini söyledikten sonra “Bana hırsız uğursuz diyemeyenler bu yolla küçük düşürmeye çalışıyorlar” diyor.

Doğrusu da bu. Dedim ya. İnanmamıştım, dediğim çıktı.

Prof. Dr. Süheyl Batum ülkenin önde gelen anayasa profesörlerinden ve kariyerinin zirvesindeki isimlerden biridir. Konuşmalarının seviyesi hep ileri düzeydedir. Bunun için de, kimi, zaman kendisini bilimin dışına çıkarmadığı için anlaşılamamaktan yakınır. Hatırlarsınız. Süheyl Hoca, Eskişehir’den milletvekili adayı olduğunda sevinmeyen yoktu. Gittiği her yerde saygı görmüş, yaptığı her konuşma ayakta alkışlanmıştı. Daha sonra ne olduysa oldu, biraz da CHP genel merkezin tutumu ile Süheyl Batum geriye çekilmeye, severek heyecanla geldiği Eskişehir’e gönülsüz gelmeye başladı. İnanıyoruz ki, deneyimli bir bilim adamı olan Batum kendisine göre sıkıntılı olan bu günleri, gene kendisini, sevip sayanlarla atlatacaktır. Bu durumlar kitaplarda yazmasa da, insanın beyninde hep yer etmiştir çünkü. Kolay gelsin diyorum kendisine.

 

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi