Eskişehirspor kaybettikçe sevenleri artıyor. Koruma, kollama hat safhada, sahiplenme üst düzeyde herkes Eskişehirspor sevgisi için her şeyi yapacağını söylüyorlar. Ancak benim, bazılarının samimiyetleri konusunda ciddi endişelerim var.
Eğer insanlar ben yoksam her şey eksik, ben ondan daha iyi yaparım ve içlerinde intikam nefret ve duygusuyla hareket ederlerse o hareket alanının objektifliğinden bahsetmek mümkün değildir.
Eskişehirspor kazanması gereken final niteliğindeki bir maçı kazanamadı. Şimdi Eskişehirspor’un bir sonraki maça bakmaktan başka alternatifi olan varsa söylesin, ama yok. O zaman Eskişehirspor hep bir sonraki maça hazırlanmak zorunda, bizlerde olumlu bir şekilde destek olmak zorundayız. Tabii samimiyseniz, Takım moral motivasyon olarak yerin dibinde, özgüvenini yitirmiş, kaybetme korkusu içine işlemiş. Takımı motivasyon olarak birlik beraberlik içinde düzlüğe çıkarmaya çalışmak varken, yönetimin istifasını gündemde tutmak Eskişehirspor’a en büyük kötülük yapılıyor bence.
Süreç istifa süreci değil. Evet yönetim başarısız, üç sezondur takımın içi boşaltıldı, Ne adına? Hocaların kaprisleri adına… Ne adına? Küçülme adına... Yapmayın etmeyin küçülerek büyüyemezsiniz dedik. Birilerini taklit ederek, feda yılı olacak dediniz yapmayın veda yılı olur dendi dinlenmedi. Bu zaman zarfında gerekli uyarılar yapıldı mı? Yapıldı. Sonuç kafasının dikine gidenler, yanlış yönlendirilenler kaybetti. Takımın durumuna bakarak, transfer politikasına bakarak yönetimin başarısızlığı ortaya çıkıyor. Bence her kesimin biraz samimi davranarak, birlik beraberlik içinde devre arasına kadar takıma destek olunmalıdır.
ÜÇ TEMMUZ SÜRECİ
Bir hatırlatma; malum geçmişe dönük olayları çok çabuk unutuyoruz. 3 Temmuz sürecinde Eskişehirspor’un hocası ve menajeri yargılandı. Uzun süre içerde yattı. Dönemin Başkanı Sayın Başkan Halil Ünal’a ciddi ithamlarda bulunuldu. Basında günlerce yazıldı çizildi. Mahkemeler kurduk, yargıladık ve astık. Mahkemeler şikeyle ilgili ne varsa hepsi “düzmece” dedi. İlgili herkes beraat etti. Hatta dedik ki git köyüne muhtar ol. Şimdi bu konuyla ilgili yazan çizen, yorum yapan, ben dahil kim varsa Sayın Başkan Halil Ünal’a bir özür borcumuz yok mu? Samimiyseniz.
Samimiyetin tanımını bir kez daha yazıyorum. İnsanın içinden geldiği gibi davranması, özü ile sözünün bununla ilgili davranışlarının bir biriyle uyum içinde olması demektir. Anlayana.
Geçen hafta tribünler bağırıyor, Efsane takımı yerle bir ettiniz, arkadaşlar bizde o efsane takımı yaratanları yerle bir etmedik mi? Demek ki hayat neymiş! İnsanın yaşadıkları ve yaşattıklarının toplamıymış.
Bu yüzden çuvaldızı başkasına iğneyi kendimize batıralım.