Yaşamın İçinden: Ömer Duru
Yol kenarında bekleyen adam at arabası ile geçene sormuş:
“Kayseri buraya ne kadar sürer?”
“Yarım saat filan. ”
“Ben de binebilir miyim?”
“Buyur bin.”
Bir süre arabayla gittikten sonra adam gene sormuş:
“Kayseri ne kadar sürer?”
“Bir saat filan. ”
“Nasıl iş?” demiş adam,
“Demin yarım saat demiştiniz. ”
“Elbette” diye yanıt vermiş arabacı:
“Aksi yöne gidiyoruz. ”
--//--
AKP Tepebaşı İlçe Başkanı Vahap Ata’nın:
“CHP’ye kırk bin fark atıp Tepebaşı Belediyesi’ni kazanacağız” demesi, politik çevrelerde gırgırla karışık konuşuluyor.
Hatta önceki gün okudum.
Gazetenin birinde, “Lütfen biraz indirim Vahap Bey” diye yazılmıştı.
Anlamadım. Otuz olur, kırk olur.
Vahap Ata’nın seçim kazanacağız demesi suç mu?
Bunu anlattığım bir AKP’li, dedi ki:
“Suç değil de daha usturuplu konuşabilirdi. ”
--//--
Her neyse.
AKP’de Odunpazarı dahil, merkezde hiçbir aday belirlenmiş değil ya ,Vahap Ata’nın “40 bin fark” yorumunu bunun için yaptığını söyleyenler var.
Neymiş?
Tepebaşı’nı kolay sanıp, aday adayları koşacak.
Sonra?
Boş kalanlardan birine, örneğin Odunpazarı’na da birileri “hop” oturacak.
--//--
Dün Mobilyacılar Odası Başkanı Recep Yıldız arayıp sordu:
“Yaza yaza Tepebaşı’nı ezberlettin. Biraz da Odunpazarı’ndan yaz da neler oluyor bilelim.”
Sevgili Yıldız haklı
CHP’den olsun, AKP’den olsun Odunpazarı sakin.
Başkan Burhan Sakallı Ankara’dan gelen her konuğa Odunpazarı’nı gezdiriyor.
Ama değişen bir şey yok.
Hep Vahap Ata, hep Tepebaşı.
--//--
Önceki gün Çamlıca Birlik Caddesi’nde adını vermeyeceğim, hacı beyin yanına uğradım.
Çaylarımızı içerken AKP’lilerin konuşmalarını anlatıp:
“Size çok güveniyorlar. Ne dersiniz?” diye sorduğumda aynen şöyle yanıt verdi:
“Çok şey değişti be hocam. Çamlıca eski Çamlıca değil. ”
Vahap Ata bu yanıta ne der acaba?
Başkan Ataç’ı biliyoruz.
Boşu yoktur.
Verilen her pası gole çevirir.
Çamlıca’daki hacı bey de, anlaşılan gol atmak için uygun pas bekliyor.
Günlerin Getirdiği
-Erdoğan kime konuk olacak—
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Eskişehir’e bir gece kalmak üzere geleceği açıklandı. Gündüz değişik etkinliklere katılacak olan Erdoğan’ın geceyi bir otelde mi, yoksa evde mi geçireceği henüz netleşmedi. Erdoğan’ın kendisine en yakın isim olan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’yı tercih edeceğini vurgulayan AKP’liler ”Nabi Avcı’nın Eskişehir’de evi yok. Onun için de Erdoğan büyük olasılıkla bir otelde kalabilir” yorumunu yapıyorlar. Bu arada politik gözlemciler geçmişte Eskişehir’e geldiği günlerde otel yerine partililerin evini tercih eden rahmetli Necmettin Erbakan’lı günleri hatırlatarak “Erbakan Eskişehir’e her gelişinde şimdi AKP’li olan İbrahim Atıcı’nın evine uğrar, namazını kılar, kalacaksa Atıcı’nın evinde kalırdı. Erbakan’ın ve korumaları İbrahim Atıcı’nın Yunus Emre Caddesi’nde evinin çevresinde kuş uçurtmazlardı” diyorlar.
Gerçekten ilginç. Eskişehir başkent Ankara’ya yakın bir il. Er olsun, geç olsun, en fazla iki saatte istenirse Başbakan Ankara’ya ulaşabilir. Öyleyse geceyi Eskişehir’de geçireceği açıklanan Erdoğan gece boyunca, kimlerle neler konuşacak? Doğrusu şimdiden merak edilmeye başlandı. Merak edilen bir başka konu da, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Eskişehir ziyaretini erteleyip ertelemeyeceği.
Eskiler nerede koşuyor?—
AKP’den Kemal Unakıtan, Murat Mercan, Nedim Öztürk, CHP’den Murat Sönmez ve Tayfur İçli, MHP’den Beytullah Asil, iktidar ve muhalefete mensup Eskişehir milletvekilleriydi. Dahası Kemal Unakıtan aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakın adamı ve Maliye Bakanı’ydı. Tıpkı Murat Mercan gibi. Şimdi hiç birisi yok meydanda. Yalnızca Murat Mercan Enerji Bakanı yardımcısı olarak görev yapıyor. Üstelik parti içindeki politik çekişmelere de girmiyor. Nedim Öztürk’e gelince deyim yerindeyse aranıp sorulmuyor, milletvekili emekliliğinin tadını çıkarıyor. Nedim Bey bürokrasiden gelme geleneği içinde çağrıldığı yere gidip görevini yapıyor. Dikkat çeken bir durum da, Unakıtan, Mercan ve Öztürk’ün aktif politika için aranıp sorulmaması. AKP’nin daha eskilerini saymıyorum. Onlar da öyle. Parti içinde varlar ama herhangi bir yer için kendiliklerinden aday olamazlar. CHP’ye gelince. Tayfur İçli, DSP kontenjanından Eskişehir için aday yapılmıştı. Murat Sönmez CHP’nin adayıydı. DSP seçime girmemiş, en az üç milletvekili hesabıyla çıkılan yolda Murat Sönmez ve Tayfur İçli’ye fit olunmuştu. Tayfur İçli milletvekilliği günlerinde gelip gitti Eskişehir’e. Bir şeyler yapmak için uğraş verdi. Ama daha sonra çekildi köşesine ve kimseye karşı olmadan politikada deneyimini konuşturdu. Murat Sönmez’e gelince. Gerek CHP’nin, gerekse TBMM’nin en genç üyesi olarak doldurdu süresini. Sürekli Eskişehir’de kaldığı için de, ister istemez partililerden bazılarını kızdırdı, bazılarını küstürdü. Yanılmıyorsam, aynı yolda da devam ediyor. MHP’nin Beytullah Asil’i parti içinde çalışmasının karşılığını almış isim olarak halen konuşulsa da, bazı tutarsızlıklar yüzünden Beytullah Asil iyi niyetle girdiği politikadan uzaklaştı. Evet, bir demet eski politikacının görebildiğimiz kadarki yaşamları böyle. Bakalım bundan sonra, neler olacak?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...