Efendim malum bugünler gençlerin üniversite tercih günleri…
Alın size bu konuyla ilgili birkaç soru!
Bayram değil seyran değil ÖSYM bizi neden öptü?
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS)’de değişik alanlarda net sayılarımız ne anlama geliyorlar?
Ne ettik ettik sınavları neyim yaptık! Ancak ne olacak şu bizim bilgi, kelam, mektep ve medrese halleri!
Sorular bunlar olunca şu sonuçlara bir bakalım dedik. Bu amaçla öncelikle ÖSYM tarafından açıklanan 2019 ve 2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları tablolar halinde verdik ve genel olarak kimi boyutlarıyla tartışmaya çalıştık.
Öncelikle bilmeyenler için vurgulayalım. YKS,
Temel Yeterlik Testi (TYT),
Alan Yeterlik Testi (AYT) ve
Yabancı Dil Testi (YDT) olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır.
TYT'de 2019’da 2 milyon 390 bin 188 adayın sınavı geçerli iken 2020’de 2 milyon 295 bin 890 adayın sınavı geçerli bulunmuş ve testlerdeki ortalama net sayıları aşağıda Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1
Temel Yeterlik Testine İlişkin Bilgiler
|
2019 |
2020 |
Alan |
Soru Sayısı |
Ortalama |
Soru Sayısı |
Ortalama |
Türkçe |
40 |
14,673 |
40 |
14.288 |
Sosyal Bilimler |
20 |
6,687 |
20 |
7.788 |
Temel Matematik |
40 |
5,672 |
40 |
5.556 |
Fen Bilimleri |
20 |
2,243 |
20 |
2.668 |
Tablo 1 dikkatle gözden geçirildiğinde, TYT 2019 ve 2020’de her ikisinde de Matematik ve Fen Bilimlerinde diğer alanlara göre anlamlı bir düşük ortalama görülmektedir. Adayların 2020 TYT Türkçe testinde yanıtlanabilen soru yüzdesi yaklaşık 35.7 iken bu oran Sosyal Bilimler testinde 38.5 ‘tir. Oran diğer yandan Matematik testinde 13. 75; Fen Bilimlerinde ise 13.3’tür. Yorum sizin…
AYT'de 2019’da 1 milyon 880 bin 711 adayın 2020’de de 1 milyon 672 bin 309 adayın sınavları geçerli sayılmış ve anılan yıllarda alanlara göre ortalama net sayıları ise Tablo 2’de verildiği şekilde dağılmış…
Tablo 2
Alan Yeterlik Testine İlişkin Bilgiler
|
2019 |
2020 |
Alan |
Soru Sayısı |
Ortalama |
Soru Sayısı |
Ortalama |
Türk Dili Edebiyatı |
24 |
4,985 |
24 |
4.799 |
Tarih 1 |
10 |
2,035 |
10 |
1.436 |
Coğrafya 1 |
6 |
2,184 |
6 |
1.576 |
Tarih 2 |
11 |
1,982 |
11 |
2.668 |
Coğrafya 2 |
11 |
2,397 |
11 |
2.732 |
Felsefe Grubu |
12 |
2,477 |
12 |
2.298 |
Din Kültürü Ahlak Bilgisi veya Ek Felsefe |
6 |
1,070, |
6 |
0.652 |
Matematik |
40 |
4,775, |
40 |
7.584 |
Fizik |
14 |
1,034 |
14 |
1.082 |
Kimya |
13 |
0,963 |
13 |
1.416 |
Biyoloji |
13 |
1,298 |
13 |
1.309 |
Tablo 2’ye genel olarak bakıldığında ortalamalarda her iki dönemde de sözel ve sosyal alanlardan matematik ve fen bilim alanlarına doğru geçildikçe anlamlı bir düşüş olduğu görülmektedir. AYT bağlamında sorulan soruların genel olarak bilişsel davranışların ölçüldüğü ve soruların yanıtlanması için özel bir ön bilgi gerektiği düşünülürse,
adayların önemli derecede düzey sorunu olduğu açık. Dahası var burada çoktan seçmeli sorular nedeniyle şans faktörü de dikkate alınırsa, durumun vahameti daha da belirgenleşir.
YDT 2019 ve 2020’ye ilişkin bilgiler ise Tablo 3’te verildiği şekildedir.
Tablo 3
Yabancı Dil Testi (YDT) Sınavına İlişkin Bilgiler
|
2019 |
2020 |
|
Soru Sayısı |
Sınava Giren Öğrenci Sayısı |
Ortalama |
Soru Sayısı |
Sınava Giren Öğrenci Sayısı |
Ortalama |
Almanca |
80 |
2073 |
28,894 |
80 |
1733 |
30.573 |
Arapça |
80 |
4222 |
13,228 |
80 |
3359 |
36.110 |
Fransızca |
80 |
865 |
28,242 |
80 |
710 |
31.512 |
İngilizce |
80 |
106.363 |
29,755 |
80 |
99.356 |
31.467 |
Rusça |
80 |
428 |
33,095 |
80 |
415 |
37.164 |
Tablo 3 gözden geçirildiğinde, tüm alanlarda bir önceki yıla göre ortalamanın yükseldiği görülmektedir. Ayrıca çarpıcı bir durum, Arapça testinde iki kattan daha yüksek bir ortalamaya ulaşılmış olmasıdır.
Genel bir ifadeyle 2020’de ortalamalar yarıdan düşüktür yani soruların yarıdan fazlası doğru yanıtlanamamıştır. Bu durum, dil yeterlilikleri açısından önemli bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Ayrıca testte dil becerilerinden dinleme, konuşma ve yazma becerilerini ölçen soruların olmadığı da düşünülürse yabancı dil öğretimimizin önemli sorunlarının bulunduğu rahatlıkla görülebilir.
YKS ve eğitim sorunlarımıza ilişkin çok değişik yorumlar yapılabilir. Öncelikle şu noktalara dikkat çekmeliyiz. YKS soruları çoğunlukla bilgi, kavrama ve uygulama gibi bilişsel davranışların ölçülmesi odaklıdır. Ancak hayatta bizi çok farklı soru ve sorunlar beklemektedir. Hayat sadece bilmek değildir. Hele yanıtları çoktan seçmeli verilmiş bilmek hiç değildir.
Yaşama hazırlama eğitim sistemimizin önemli bir sorun alanıdır. Eğitimde ana sorunlarımızdan biri; ölçme süreçlerinde güvensizlik, kayırmacılık ve yetersizlikler nedeniyle çoktan seçmeli sorulara odaklanılmış olunmasıdır. Nüfus baskısı nedeniyle sistem öğretmekten çok ölçmeye odaklı tasarım yapmak zorunda kalmaktadır. Ne yazık ki bunu bugünden yarına aşmak da oldukça güç görünmektedir.
Eğitim sistemi özellikle devlet okulları nüfus baskısından ötürü pragmatik ve uygulamalı süreçlerin tasarlanması ve uygulanması olanağından yoksundur. Talep çok; arz az ve üstüne üstlük güven düşük, kayırmacılık kaygısı ve şikâyeti yüksektir… Bunlara ayrıca işgörenlerin verimliliği de eklenince sorun daha da büyümektedir.
Sorunun çözümü kuşkusuz buralara sığmayacak kadar derin, uzun, meşakkatli ve zorludur.
Ancak nerelerde hata yaptık konusuna bakarak ne yapmalıyız sorusuna kimi yanıtlar bulunabilir.
Öncelikle vurgulamalıyız ki öğretmen yetiştirmede çok bariz ağır, onarılmaz hatalar yaptık ve hala yapmaktayız. Öğretmen yetiştirmedeki uygulama ağırlıklı, kurallı, disiplinli, içten beslemeli sistemimizi
politikleştirerek 1970’lerin ikinci yarısında çökerttik. Eğitim enstitüleri ve yüksek öğretmen okulları demek istiyorum… Özerkleştirerek akıl ve bilimin egemen olması ve politikleştirilmekten kurtarılması amaçlanan yeni öğretmen yetiştirme modeli yani eğitim fakülteleri ise zamanla uygulamadan uzak, ayakları yere basmayan bir işleyiş ve işlevsiz araştırmalara gömüldüler… Pedagojik formasyonla iyice nitelik ve prestij kaybına uğradılar. Kimi yeniden yapılandırma çalışmaları ise istenen sonuçları ne yazık ki vermedi…
Tüm uğraş ve iyi niyetli çalışmalara rağmen, öğretmen yetiştirme sorunludur; etkisiz, işlevsiz ve verimsizdir. O kadar nitelikli akademisyen istihdam ediliyor olmasına rağmen, öğretim elemanı bezgin, işevuruk olmayan araştırmalar ile pusulasız kaptan gibi ortada kala kalmışlardır…
Eğitimde özelleştirme ile ayrıcalıklı katmanlar oluşturmaya başladık. Adeta bir yanda her türlü olanağa sahip özel okullar diğer yanda yığınla olanaksızlıkla boğuşan kamu okulları biçiminde ikili eğitim modeli yarattık. Eğitimde özelleştirmeyle sosyal katman ve sınıflar arasındaki bağlar iyice koparılmış ve giderek paran kadar nitelikli eğitim olağanlaştırılmıştır…
Öğretmen deyim yerindeyse dış kapının mandalı konumuna düşürüldü. Öğretmenlerimiz partizan ideolojik militan sendikacı, idare-i maslahatçı idareci ve veli üçlüsünün mengenesinde kıskaç altına alındılar. Onlar yani az buçuk ideali olan öğretmenler de köşelerine çekilmek durumunda kala kaldılar…
Öğretmenlik mesleği idealizmi yitirmiştir. Okulları veya üniversiteleri hangi politik görüş veya tarikat ele geçirecektir pisliği musallat olmuştur. Artık Çalıkuşu’ndaki Feride, okulunu onaran, boyayan, çocukları sarmalayan öğretmen okullu, eğitim enstitülü, yüksek öğretmenliler gibi öğretmenler ne yazık ki ya yoklar ya da çok azaldılar. Kalanlara da endişeli modernler veya ‘arkaik fosiller’ denilmektedir…
Eğitimde ortak ulusal demokratik dayanışma ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur. Bunun içinde politik istikrar ve uzlaşı olmazsa olmaz gerekli ilk koşuldur…
Ancak siyasetçi, sendikacı ve idareci koltuk hayında; idealist öğretmen, akademisyen ve yurttaş ise ekmek ve çocuğunun gelecek derdindedir…
Tüm kademeleriyle eğitim sistemi ne yazık ki etkili ve verimli çalışamamaktadır. Üzülerek ifade edeyim ki durum vahimdir.
Özel okulların bir kesimi ‘bahçelerde kereviz bir parayı severiz’ modunda... Özel üniversitelerin bir kısmı sanki arkadaşım Hazım Kazım bize para lazım hallerinde… Devlet okulları ise ‘idare ediyoruz abi’ havasındalar. Bir kısım nitelikli bürokrat, akademisyen, idareci ve öğretmeni bir kenara koyarsak temel eğitim ve ortaöğretimde tükenmişlik egemendir. Üniversitelerin bir kısmını tenzih ederek ifade edelim ki fil dişi kulelerinde ‘saldım çayıra Mevla’m kayıra’ veya ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ durumundalar. O da değilse ‘bir elimde cımbız bir elimde ayna umurumda mı dünya’ hali sanki…
Hiçbir politik kişiliği ya da kurumu eleştirme basitliğinde değilim. Ancak kale bodur inanın son durum budur. Kesinlikle inanç, etnik köken, politik görüş, felsefi bakış ne olursa olsun bu toprakların okumuşları eğitim için el ele vermeliyiz…
Hiç birimizin politik kaygısı, dini inancı ve amaçları ülkemizin geleceğinden daha önemli değildir. Eğitim SOS vermektedir SOS! Duydunuz mu eğitim SOS vermektedir!
* * *
GENÇLER ESKİŞEHİR ÜNİVERSİTELERİNİ TERCİH EDİNİZ!
Tercih yapacak genç arkadaşlarıma önerilerim. Eskişehir’deki üniversiteleri özellikle tercih etmenizi öneririm. Birkaç önerim var:
* Lütfen kendinizi ve ailenizi sevin! Büyüklerinizin önerilerini ve sözlerini dinleyin! ‘Şu sokak bu sokak’ deyip fazla gezmeyin. ‘Seviyorum’la pek ilgilenmeyin…
* Anadolu üniversitesi Eğitim Fakültesi’ne gelirseniz, benden Eğitim Felsefesi, Eğitim Sosyolojisi veya Sınıf Yönetimi dersi almadan gitmeyin… Çünkü Fakülte Çay Ocağı’ndan sorumlu devlet bakanı Ahmet kardeşime göre amfilerin ustasıyım derslerimin hastasıyım!
* * *
Eğitimdeki sorunlar ve çözümleri buraya sığmayacak kadar çok ama çok ve ağır…
Havalar nasıl olursa olsun umudunuz yerinde olsun! Kendinize iyi bakın…
Sorun ve çözüm önerileriyle dolu dolu yazılarımız arkası yarınlarda…
KAYNAKÇA
ÖSYM (2019). Son dakika: YKS istatistikleri açıklandı! YKS'de dikkat çeken rakamlar. Erişim adresi: https://www. milliyet. com.tr/ gundem/ yks-istatistikleri-aciklandi-yksde-dikkat-ceken-rakamlar-6269447
ÖSYM (2020). YKS Sonuçları açıklandı Duyuru. Erişim adresi: https://www.osym.gov.tr/TR,19416/2020-yuksekogretim-kurumlari-sinavi-2020-yks-sonuclari-aciklandi-27072020.html