Yine döndük 19. yüzyıla…

Dünya tarihinde, kadınlar uzun bir süre boyunca ikinci sınıf vatandaş olarak kabul edildi. Ancak, 19. ve 20. yüzyıllarda kadınlar, eşit haklara sahip olma mücadelesine önemli katkılarda bulundular. Bugün, kadın hakları dünya genelinde büyük ölçüde tanınmış olsa da, hala pek çok yerde cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılıkla karşılaşılmaktadır.
Kadın hakları, temelde kadınların erkeklerle tam eşit haklara sahip olma mücadelesini ifade eder. Bu haklar, eğitim, iş, siyaset, sağlık ve diğer birçok alanı içermektedir. Kadınlar, sadece cinsiyetlerinden dolayı ayrımcılıkla karşılaşmamalı ve yaşamlarını istedikleri gibi şekillendirebilmelidir.
Kadın hakları evrensel bir konudur ve herkesin bu mücadeleye katkıda bulunması önemlidir. Toplumsal cinsiyet eşitliği, adalet ve insan hakları temelinde inşa edilen bir dünya, sadece kadınlar için değil, tüm insanlık için daha yaşanabilir bir gelecek sağlayacaktır. Kadın haklarına saygı göstermek, daha adil ve dengeli bir toplumun kapılarını aralamaktadır.
Peki, tüm bunları neden anlattım? Geçtiğimiz günlerde Diyanet’in internet sitesinde bir vatandaşın ‘Kadının çalışması eşinin izine mi bağlıdır?’ sorusuna skandal bir yanıt verildi. Yanıtta ‘İslam, evlilik hayatında kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında birtakım görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Buna göre koca ekonomik gücüyle orantılı olarak eşinin mesken, nafaka, giyim-kuşam gibi ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Nafaka temin etme sorumluluğu kocaya ait olduğundan kadının çalışma zorunluluğu yoktur. Bununla birlikte, İslam’a göre kadın kural olarak ev içinde ve dışında çalışabilir; ailesinin ihtiyaçlarını sağlamada kocasına yardımcı olabilir. Fakihler, ilgili ayetlerden hareketle kadının kocasının meşru isteklerine itaat etmesini gerekli görmüşlerdir. Bu çerçevede kadının çalışması da eşinin iznine tabidir.’ İfadeleri kullanıldı.
Yıl 2024… 19. yüzyıla geri dönmemizi normal karşılamak mümkün mü? Kadın isterse çalışır, isterse çalışmaz, isterse doğurur, isterse gece dışarı çıkar, isterse tesettüre girer, isterse bikini giyer… Kime ne! Kadınları lütfen onlardan fazla (!) düşünmeyin… Onları tartışma konusu yapmaktan vazgeçin… Ülkede tartışılacak o kadar konu varken mesainizi bunlara harcamayın…