Öğrendiniz mi şimdi...
"Hoca'nın Kadı merakını'."
Valla biz de yeni öğrendik...
"Kadı soyundan geliyormuş da, haberimiz yokmuş!”
Neyse ki bizi ayırmıştı..
"Kalem Hergelesi" diye!..
***
Yıllar önce "Günaydın”da bir haberimi çıkmıştı...
Üniversite ve Büyükerşen'le ilgiliydi...
O gün bizi görmemişti ama, arkalılarına anlatıyordu:
"Haberin en güzel yanı neydi, biliyor musunuz?"
-Neydi?
"Yasımı 26 yazmış..."
Galiba "36" imiş, düzeltemedik ki!
Daha o günlerde "zaman"a karşı özel bir mücadeleye girmiş Yılmaz Hoca...
Kitabının adı neydi?
“Zamanı Durduran Saat...”
****
Nedir zaman?
"Harcandığında yerine konulamayacak tek değer..."
Ya da...
"Azaldıkça değeri çok, ama, çok artan bir hazine..."
"Peki, zaman nasıl geçiyor?
"Yazıyı okurken bile gidiyor işte!"
İnsanin en değerli varlığı nedir?
"Önce sağlığı..."0
“Varlığı ve sevdikleri…”
Sonra, "Özgürlük..-"
Üçü birden
"Zaman yolculuğuna biletiniz kesilir!
***
O yolculusun ettiği işe bakın!
Yılmaz Hoca, 1800'lü yılların Karaman Valisi "Kadı Abdurrahman Paşa"nın mirasçısı çıkmış...
Ne kadar gelir ki "Kadı"dan?
Hoca'nın yerine olsak...
"Gelmeden bakışlardık ES ES’e…"
Vali “Tuna”ya da…
“Amma heyecan yapardı ha!”
/////////////////////////////
Günün Sorusu
Umutsuzluğun içinde "umudunu yitirmeden", karanlığın içinde "aydınlığı görebilmek", en zor kofullarda "öz güvenini yitirmemek" nedir sizce? ^İlericidir, devrimcidir.
///////////////////////
Kıssa-dan
Atatürk'ün kurtardığı memlekete kurulup, O'nun kurduklarını satıp, O'nu beğenmeyen iktidarlar, kendilerinden sonra geleceklere satacak bir bakkal dükkânı bile bırakmıyor...
//////////////////////
Gerilim
Yeryüzünü kurban ve cellatlar dünyasına çeviren insanlardır!
//////////////////
Gönün Sözü
Anlaşmak için benzeşmek, sevmek için biraz ayrışmak gerekir...
Paul Geraldy
//////////////////////////
Günün İncisi
Yapılmış küçük işler, planlanmış büyük işlerden çok daha iyidir...
Peter Marshall
////////////////////////
Cuk
Yok efendim neymiş?
"Demokrasi yokmuş..."
"Guğul'a baktın mı ki, böyle konuşuyorsun?"
Kamil Masaracı
//////////////////////////
Günün Balı
En iyisi birbirimizi eleştirmek! Tehlikesi yok...
O halde, girişin "kadılar", köşelerden kan damlasın!
Balthör
////////////////////
Özdeyiş
Ruhunuzu zenginleştirmek istiyorsanız, dosa ile haşır-neşir olun...
////////////////////////
Sinema "Soğuk Savaş" aracıdır
"Kemal Aydoğmuş", Sonhaber'deki hafta sonu yazılarında sinemayı ele alıyor...
Tarihine ışık tutuyor, unutulmaz yıldızları anımsatıyor...
***
Gelelim konumuza...
1902-2003 yılları arasında yaşamış ve 101 yaşında ölmüş bir Nazi...
"Adolf Hitler" hayranı bir kadın:
"Leni Riefenstah..."
1926 yılında sinemaya oyunculukla başlamış ve 1932 yılında da yönetmenliğe soyunmuş...
Sinemanın propaganda aracı olarak kullanılmasına ışık tutmuş bir sanatçı...
Ona göre, sinema artık sadece sinema değil, "Soğuk Savaş Mücadele Aracı" haline gelmiştir...
Pek çok Amerikan filminin, bir on yıl sonrasını anlattığını dile getirmiştik...
Afganistan, Irak ve bugünkü Ortadoğu yıllar öncesinin filmlerinde gösterimdeydi...
Olacakları anlatıyordu...
Rusya'nın tekrar eski gücüne ulaştığı, Hindistan'ın yakın gelecekte dünyanın en önemli iki gücünden biri olma şansını yakaladığı ve Çin'i düşünürsek...
"ABB, 2050 yılında dünyanın ancak 5. gücü olabilecek..."
Evet artık...
"Sinema, asla yalnız sinema değildir..."
Kemal de bunu çok iyi bildiği için…
“Sinemaya özel ağırlık veriyor…”
////////////////////////////////
Dul kadının mirası
Jack ye arkadaşı Bop, bir gezide fırtına yüzünden mahsur kalmışlar. Yakındaki bir çiftlik evine gitmişler ve konuk olmak istemişler. Ev sahibi "Ben dul bir kadimin" demiş:
"Kalmanıza izin verirsem dedikodu yapan olur..."
Hemen atılmış Jack:
"Merak etmeyin ahırda yatarız..."
Bir yıl sonra Jack, dul kadının avukatından bir mektup almış. Arkadaşı Bop'u çağırarak sormuş:
"Çiftliğinde kaldığımız o çekici dul hanımı hatırlıyor musun?" –
Evet hatırlıyorum.
"O gece geç vakitte gidip o kadınla yattın mı?"
-Evet yattım.
"Ona da kendi adın yerine benimkini verdin mi peki?"
Bop'un yüzü kızarmış:
"Korkarım öyle yaptım..."
Aynı anda havaya sıçramış Jack ve "Sana minnettarım" demiş:
"Kadın ölmüş, çiftliğini de bana bırakmış!"
///////////////////////////////////
Kurtuluş yolu
Temel’in 12. çocuğu olmuş. Karısı 13'üncüye hamile kalmış, o da doğduktan sonra Temel "Bir tanem" demiş:
"Bu kadar çocuk fazla bize, ben artık çardakta yatacağım."
Hemen yanıt vermiş kadın:
"Faydası olacaksa, ben de seninle yatayım bari!"
/////////////////////////////
CIA ve Hollywood
Bugün köşemizde yer alan "Sinema soğuk savaş aracıdır" yazımız belgelendi.
ABD’de yeni çıkan "CIA ve Hollyweed "adlı kitapta, teşkilatın filmleri nasıl yönlendirdiği arılatılıyor.
"Tricia Jenkins"in yazdığı kitap, casus filmlerinin gelecekteki olaylara ışık tutuğunu dile getiriyor. Son örnek olarak da "Tom Hanks"in başrolünü oynadığı "Casuslar Köprüsü"adlı film gösteriliyor.
////////////////////////
Günün Olayı
Yasak listesi yayımlayan muhtar listenin altına yasaklara uymayanları da döveceğini yazmış.
Muhtar bu ilham ve cesareti nereden aldı dersiniz?
///////////////////////////
Günün Biberi
İktidar, "Elçi cinayetinin olay yerine gitmemize izin verilmiyor" diyor.
Niye?
"PKK'nın kıta sahanlığı mı var?"
Akif Kökçe
/////////////////////////////
Günün Şiiri
Körfezdeki mezarlık
Çıralı dağın başı bulutları deliyor
Gölgesi denize vurmuş
Kor ışıklar içinde yağmur yağıyor
Görmedim böyle güzel kabristan
Kabristan değil, gülistan
Yaşamak sevinci taşıyor
Dalga dalga rüzgârla
Billurdan oluklar içinde denize doğru
Üç bin yıl öteden, daha öteden
Gemiler geliyor denize doğru
Cenubun mesut ölüleri
Işık ve renk saltanatında...
B. Edipoğlu (Varlık-1951)
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...