Yılmaz Hoca'nın depremi

Önder Baloğlu yazdı

12 Şubat 2016 08:45
A
a
Sütiş Eskişehir
Unutuldu terken, bir yerlerden yine çıkıyor deprem...
Tayvan'daki 6.4 büyüklüğündeki deprem de bunu yaptı... Hemen Marmara gündeme geldi, acaba ne zaman olur?
"Eskişehir'i de etkiler mi?"
…….
17 Ağustos depreminden sonra olanları çok iyi anımsarız...
Hükümetin çıkardığı "Deprem önlemleri"ni ilk uygulayan kent Eskişehir'di...
İnşaatlar durduruldu, yapılara yeni düzenlemeler getirildi...
Ve de…
"Büyükerşen işçi düşmanı ilan edildi!"
Bununla kalsalar iyi... Bazıları için alınan bu önlemler:
"Büyükerşen depremiydi!"
Acaba o günlerde yapılanlardan sonra, Eskişehir 6 noktalık bir deprem geçirseydi, neler olurdu?
Düşünmek bile istemiyor insan, ama...
"Yüzlerce Eskişehirli o'nun sayesinde yaşamda kalırdı..."
…….
Bir gün eline almış kağıt-kalemi...
Kimilerine göre "Şehircilik Dersi" veriyordu...
Hoca bu, ders veremez mi?
Konu neydi?
"Gaffar Okkan Caddesi üzerindeki binalara kat kararı..."
"Olmaz" diyor hoca:
"Silueti bozmayalım..."
Açılımı…
"Yap-satçılara alet olmayalım..."
Zamanın AKP Meclis Grup Başkan Vekili "Ahmet Süzer", hemen tepki göstermişti:
"Şehircilik dersi vermeden önce almalı!"
Aralan yıllar geçti...
Şu "1/25" ya da "Sanayi Çarşısı” gibi sorunlar da aynı... 100 otobüsmüş, geçiniz!
Değinen bir şey yok!
“Sadece isimler değişti…”
Meclis’te de çoğunluktalar ya…
“Hoca’ya ders vermeye çalışan çok!”
 
İki keşiş ve bir kadın
İki keşiş yolda giderken, bir su birikintisinden karşıya geçmek için bekleyen genç bir kadın görmüşler.
Keşişlerden biri, diğerini çok kızdırarak genç kadını kucaklayıp suyun öteki yanına geçirmiş.
Arkadaşının davranışına çok şaşırmış olan keşiş, yaklaşık bir kilometre sonra yorum yapmış:
"Biz keşişiz. Bırak bir kadını taşıyıp kucaklamayı kadınlara bakmamız bile yasak. Nasıl böyle bir şey yaparsın?"
Diğer keşişten yanıt gelmiş:
"Ben o kadını bir kilometre geride bıraktım. Sen hâlâ neden taşıyorsun?"
Temel’in papağanı
Papağanı ölmüş, üzgün olan Temel kahveye uğramış. "Papağanın neden öldü?" diye sormuşlar. 0 da "Evlendim de ondan" demiş. "Kıskançlık mı?" diye sormuşlar. "Yok canım, ne kıskançlığı" demiş Temel:
"Fadime konuşmaya başlayınca kahrından öldü!"
 
Günün Şiiri
Elma ağacı
Senin kapında biter yolculuğum
Bilirim geldiğini lambalardan
Sokaklar elma ağacı
Evlerin elma kabuğundan kiremitleri
Yüzünün rengi damlardan
Sen zengin sen kayıtsız sen hesapsız
Büyük miras kalmış Havva'dan
Uçmuş utancının incir yaprağı
Bilirim geldiğini sokaklardan
Oyulmuş vücudun ki bir heykel
Tepeden tırnağa elma ağaçlarından...
                                        M. Celal Ertugay (Varlık-1958)
 
Daha açılırken bombalanırdı!
Çok değil, daha iki yıl önce yaşamıştık olayı...
Polis, aldığı emri yerine getiriyor:
"Önüne gelen Türk bayrağı açamaz..."
Bayraklı genç direniyor: "Apo posteri açmak serbest ama!"
Ve de başımızdan geçen bir olay...
Artık tarih olan "Arı Sinemaları"nın sahibi aradı:
"Gel abi de salonların son haline bir bak..."
Kıramadık, üstelik müdür "Rafet Sel" çok yakın dostumuzdu, gittik...
Ertesi gün açılışı yapılacaktı.
Eskişehir'de tek salondan üç salona çıkan ilk sinema...
Önce yukarısını "Kırmızı Salonu", sonra aşağısını gezdik...
"Sarı Salon"un yanındakini görünce donup kalmıştık!
0 da "Yeşil Salon"du...
"Bu ne?" dedik:
"Daha açılırken bombalatacak mısınız?"
Şaka değil…
"Üç salon PKK bayrağının rengiydi..."
Hemen uyandılar ve "Yeşil" salon "Mavi"ye çevrildi...
Her zaman "Yaşayan görüyor" deriz ya, hey gidi günler diyoruz...
Ve de…
"Günümüzde neler yaşanıyor, görüyoruz..."
 
AcıBadem'in acil servisi
Bu sıralar hastanelere öyle konuk olduk ki, bakalım ne zaman "yeter!" diyecekler?
Son durağımız,       "AcıBadem"in acil servisi oldu...
Saat 10.00'da götürdüler, sabaha karşı 03'te eve geldik...
Önce hemşirelerden söz edelim...
Gerçekten bilgili ve seçilmiş oldukları kesin sağlıkçılar...
"Şekerden girdiler, kalpten çıktılar..."
Önce serum, sonra Tam Kan (EDTA) serum ve novaljin...
Bir de akciğer film istenmez mi?
Yahu "sigara falan yok! Ne oluyor?" falan demeye kalmadan onu da çektiler...
Kan tahlilleri de cabası...
Tüm bunları yaptıran da Dr. "Afag Abbasova..."
Şirin bir hekim...
"Hepsine sonsuz teşekkürler..."
 
Günün Sözü
Yaşam, kendi başına bir biyolojik mucize, bir gizdir...
                                                                  Hanri Benazus
 
Günün İncisi
Adalet, insana değer vermekle başlar…
                                                        Franklin
 
Günün Sorusu
Hayatı yaşamanın kaç yolu vardır?
İki yolu:
Biri, hiçbir şey mucize değilmiş gibi yaşamak...
"Diğeri, her şey mucizeymiş gibi yaşamak…"
                                                       Albert Einstein
 
Kolsuz Yaşar’dan
Kimi karo, kimi sinek, kimisi de kupa asına güvenir hep...
"Maça asının günahı ne?"
Yoksa…
"Maçaları sıkmıyor mu?"
 
Özdeyiş
Sadık olanlar aşkın zevklerini, sadakatsiz olanlar da aşkın acısını bilirler...
                                                                                                        Hanri Benazus
 
Cuk
Bu halk satırları unutmaz.
"Satır satır hatırlar!"
                           A. Zeki Yeşil
 
Böke'ye yapılan
İktidar yandaşları konuyu ne zaman ortaya atıp üzerinde tepinmeye başlayacak diye merak ediyorduk...
Kayyum yönetimindeki "Bugün" gazetesi çevik davrandı. Manşete bakın:
"CHP sözcüsü Böke vaftiz edilmiş."
Haberde "Selin Sayek Böke"nin Hıristiyan olduğu kaydediliyor ve şöyle deniyor:
"Böke'nin Hıristiyan olduğu iddiaları, dini kimliği CHP'de ciddi rahatsızlık yarattı."
Selin Sayek'in Hataylı saygın bir cerrah olan babası "İskender Sayek ", Ortodoks Hıristiyan olarak tanınıyor. CHP'de kimse bundan rahatsız olmuyor.
İnanç özgürlüğü şampiyonu iktidar partisi rahatsız mı? Sanmıyoruz.
Ama "Sayek"in dinini istismar ederek buradan prim çıkarmaya çalışıyorlar.
Yazıktır... Ayıp!
***********
 
Günün Olayı
Yaşanan çöküşe bakılırsa "Cumhuriyeti yıkıp, Osmanlı'yı kuracağız" diyenler işe Osmanlı'nın çöküş döneminden başladı...
                                 Akif Kökçe
Günün Biberi
Emekli General "Nejat Eslen", Türkiye'nin Suriye'deki durumunu bir stratejik özdeyiş ile izah ediyor:
"Türkiye çıkmazın boynuzlarına oturdu..."
 
Sisi'nin halı konvoyu
Mısır'da Devlet Başkanı "Abdülfettah el Sisi"nin araç konvoyuna kırmızı halı serilmiş...
Öte yanda...
Yunanistan hükümeti bakanların lüks makam araçlarının satılıp daha mütevazi araçlar alınmasına karar vermiş.
"Biz Mısır kadar görgüsüz olmadığımız için sevinebilir, Yunanistan kadar cimri olmadığımız için üzülebiliriz!”
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi