Arkadaşımız Cihan Yıldırım’ın ES TV’de Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’le yaptığı söyleşi bana göre tarihi bir belge olarak girdi arşivlere.
Hiçbir yorum yapmadan söyleşinin bazı bölümlerini meraklılar için aynen alıyorum köşeme…
--//--
İşte gündemdeki en önemli soru:
“2019’da aday olacak mısınız?”
Büyükerşen’in yanıtı:
“Bazı kehanette bulunan kahve falcıları var. Köşe kadıları yokluyorlar. Bilmem ne yapıyorlar? Kendilerine iş çıkarıyorlar…”
“Kimin yarına çıkacağı garanti mi? Söyler misiniz bana?”
“Sen de, ben de. Öbürleri de bu işe iyi niyetli olanlar da… Siyasette oynamak isteyenler de… Gönlünde yeni çiçekler açanlar da… Hangimiz yarına çıkacak?”
“Allah bilir orasını…”
“Kim ne kadar yaşayacak?”
“Türkiye nereye gidecek? Türkiye ne olacak?”
“Türkiye sorunlar yumağı içinde. Eskişehir’de bunun bir parçası.”
“Ben bir belediye başkanlığından ayrılsam.”
“Şu projeler yerine Eskişehir’i yağmalayacak canavarlar o kadar çok ki?”
“Bütün temennim… Onlara bu yağmalama, bu rant olmadık yerlere bu şehri götürme gibi cehalet mahsulü bir takım düşünceler ve partizanlıklar bunlara engel olmasın…”
--//--
Cihan Yıldırım soruyor…
Yılmaz Büyükerşen devam ediyor:
“18 senedir engellemeye çalışıyorlar… Bunu yaparken kendi partilerine zarar verdiklerinin farkında değiller. Geldiler, gittiler anlayamadılar. Halka eziyet ettiklerinin farkında değiller…”
“Şunu göremiyorlar… Divanda ben oturuyorum… Ama karar organı onlar. Aslında iktidar onlar… Ama halkın aleyhine karar veren adamlar… Kendilerini muhalefette sanıyorlar.”
“Onlar 29 kişi. Biz ise 16 kişiyiz. Olumlu karar verseler Eskişehir’e neler yapacağız?”
“Ama yok işte… Görüyorsunuz…”
“Belgeler ortada… Bunları basacağım. Böyle devam ederlerse gerekirse mektup şeklinde Eskişehirlilere dağıtacağım.”
--//--
Büyükerşen’in yanıt verdiği sorulardan biri de:
“Aylardır komisyonlarda bekletilen 1/25 binlik planlar.”
İşte Yılmaz Hoca’nın bu konudaki yanıtı:
“Melanet yapacaklar. O plan geçmeyecek… Benim zamanımda 1/25 binlik plan geçmemiş olacak… Onlar da bayram edecekler. Karınlarını kaşıyacaklar, sevinecekler mi?”
“Engelleyerek benden kurtulacaklarını sanıyorlar. Beni iş yapamaz duruma getireceklerin sanıyorlar.”
“Seçim zamanı kapı kapı gezip anlatacağım bunları…”
“Bilmiyorum. Benden kurtulsalar ne yapacaklar… Demek ki, yapmak istedikleri bazı şeyler var.”
--//--
Söyleşiden önemli saydığım bazı konuları aldım köşeme…
Aslında sorulan her soru ve Yılmaz Hoca’nın sorulara verdiği her yanıt, Eskişehir adına önemli anlamlar taşıyor. Aslında konuşulması ve yorumlanması gerekiyor… Büyükerşen’de ustalıkla bunları söylüyor… Elbette anlayabilenlere… Arkadaşımız Cihan Yıldırım’ı bu güzel söyleşisi için kutluyorum… Dedim ya…
Bu söyleşi, anlayanlar için çok soruya yanıt oldu…
Günlerin getirdiği
--Gaye Usluer’in günleri—
CHP’nin Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer dur durak bilmeden koşuyor, dar politikanın dışında vatandaşın sorunları ile yakından ilgileniyor. Gaye Usuler’i, önceki gün bir mini toplantıda kulağı çınlatıldığı için köşemize konuk ediyoruz. Şarhöyük’te oturduğunu söyleyen bir hanım okurumuz, Gaye Hanım’ın seçmenlerle yaptığı bir toplantıda tesadüfen bulunmuş. Gaye Hanım’ı çok sevdiğini anlatan bu okurumuz şöyle konuştu “İnanın bir partili gibi değil, sıradan bir arkadaş gibi, dinledim kendisini… Kendisine soru soran herkese yanıt verdi. Herkesle ayrı ayrı ilgilendi. Partili partisiz diye ayırım yapmadı. Ben kendisini yıllar önce Tıp Fakültesi’nden tanımıştım. Aradan bu kadar süre geçtiği halde hiç değişmediğini gördüm. Ben particiliği bilmem ama bundan sonra Gaye Hanım’a destek vereceğim. Çünkü bizim gibi insanların durumunu çok iyi anlıyor. Dahası “Kapımız herkese açık… İstediğiniz ve sıkıntınız olduğunda gelebilirsiniz” demesi çok hoşuma gitti. Bir hanım olarak çok duygulandım”
İlginç değil mi? Köşemizi arayan hanım okurumuza teşekkür ediyor, vatandaşın sevgisine layık gördüğü Prof. Dr. Gaye Usluer’i de kutluyoruz…
--Parkların lambaları yanmalı—
Adının Salih Kut olduğunu söyleyen okurumuz telefon etti. İftardan sonra eşiyle birlikte parka çıkmış. Büyükşehir Opera Binası ve çevresindeki paklarda oturma yerlerinin olduğunu, her zaman buralara gidip dinlendiğini belirten Salih Bey şöyle konuştu, “Tramvay durağının hemen yanındaki parklar dahil, Opera Binası’na kadar gittik. Her yer karanlıktı. Parkın kuytu yerlerinde, yani karanlık bölgelerde kadınlı erkekli oturanlar olduğunu seslerinden anladık. İnanır mısınız parkta her taraf karanlık olduğu için oturmadan ayrıldık. Daha sonra Belediye’nin yaptığı salıncakların yanına geçtik… Orası da karanlıktı. Oturup dinlenemeden evimize döndük… Acaba bu güzelim parkların ışıkları neden yanmaz? Büyükşehir Belediyesi’nin özene bezene bakım yaptığını gördüğümüz bu güzelim parklar, akşamları neden karanlığa terkedilir?”
Doğrusu çok ilginç… Her zaman iftardan sonra insanların oturup dinlendikleri parklar neden karanlığa terkedilir? Belediye yapıyor, temizliyor… Bakımını düzenli olarak gerçekleştiriyor… Akşamdan sonra park neden aydınlanmıyor acaba? Okurumuzun bu yakınmayı bildirdiği tarih, 19 Haziran’dı. Belirtmiş olalım…