Seçim takvimi yaklaştıkça özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın milletvekili adayı olup olmayacakları merak ediliyor!
Aslında Eskişehir halkı merak etmiyor. Merak edenler milletvekili aday adaylığı için müracaat etmeyi düşünenler.
Aday adayı olacaklar ancak, Yılmaz Hoca veya Ahmet Ataç’ın aday adaylığı için görevlerinden istifa etmeleri halinde adaylıkları kesin. İkisinin birden istifa etmesi beklenmiyor ayrıca…
Yılmaz Büyükerşen veya Ahmet Ataç istifa ederse birinci sıraya yazılmalarına kesin gözüyle bakılanlardan, bazı isimler yaptıkları hesapların bozulacağı endişesini yaşıyorlar.
Ben 10 ay önce Yılmaz Büyükerşen’in milletvekili adayı olmayacağını yazdım. Bunu da ‘ben öyle düşünüyorum’ diyerek yazmadım. 30 Mart 2014 de yapılan yerel seçimlerin üzerinden bir hafta geçmişti. Kendisiyle makamında yaptığım söyleşide sormuştum:
‘Hocam sizin milletvekili aday olacağınız çok konuşuluyor. Daha yerel seçimlerin üzerinden bir hafta geçti. İnsanlar Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yolunuza devam etmeniz için size oy verdi. Siz milletvekili adayı olmayı düşünüyor musunuz?’
Cevap: ‘Hayır ben belediye başkanı olarak bu şehre son dönem olarak hizmet etmek istiyorum. Yarım kalan hizmetlerim var. Onları da tamamlayarak noktalamak istiyorum. Milletvekilliği gibi bir düşüncem yok. Zaten Eskişehirli hemşerilerim de benim belediye başkanı olarak görevime devam etmemi istiyor.’
Bu söyleşiden sonra; ‘Yılmaz Büyükerşen milletvekili adayı olmaz. Zaten kendisi de belediye başkanı olarak yoluna devam etmek istediğini vurguladı’ diye yazmama rağmen, birileri sanki benim düşüncem gibi algıladı. Hala da ‘o senin düşüncen. Hoca aday olur’ diyenler var.
Dün Tarık Erden’in köşesinde okudum.
10 AY ÖNCE YAZMIŞTIM
Yılmaz Büyükerşen’e ‘milletvekili adayı olacak mısınız?’ diye sormuş.
Cevabı: ‘Benim aday olmamı isteyenler var. Ancak benim öyle bir niyetim yok. Parti zaten fermuar sistemi de denilen bir aday belirleme sistemine karar verdi. CHP disiplinli bir partidir. Dolayısıyla alınan bu karara tüm CHP’liler gibi bende saygı duyuyorum. Bu sistemin uygulanması gerekiyor.’
Yani Yılmaz Hocam bana bir yıl önce ‘milletvekilliğine aday değilim’ sözünü bir kez daha yinelemiş.
Ben ‘Hoca aday olmayacak’ diye yazdığımda inanmayanlar,’sen müneccim misin’ diyenler olmuştu.
Müneccim değilim, ama bu ifadeleri kendi ağzından bizzat bana karşı sarf ettiği için ‘hoca kesin aday olmaz’ diye yazmıştım.
ATAÇ’TA OLMAYACAK
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ında milletvekilli adayı olmayacağını da yazmıştım. Ahmet Başkan ile yapmış olduğum bir sohbette,’belediye başkanlığından istifa ederek milletvekili aday adayı olmayacağım. Eğer Genel Başkanım ve partimin yetkili kurulları bana ihtiyaç olduğunu, bu nedenle milletvekili aday olmam konusunda bir teklif gelir ise ancak o zaman aday adayı olurum. Bugüne kadar bu konuda üyesi olduğum CHP’den bana milletvekili adayı olmam konusunda bir teklif gelmedi. Gelirse de düşünürüm’ demişti.
Yine dün Tarık Erden’in köşesinde okudum.
Ahmet Ataç şunları söylemiş:
“İsmim milletvekili olmam konusunda vatandaşlar arasında çok sık konuşuluyor. Bende bundan gurur duyuyorum. Bana genel merkezden ciddi teklif gelmemişken, iyi hizmet verdiğimize inandığım, başarı ile sürdürdüğüm ve vatandaşın güvenini kazandığım bir koltuğu niye bırakayım..’
Sadi Seda, demek ki kulaktan dolma değil, konunun muhatapları ile bizzat görüştükten sonra, muhatapların kendi ağızlarından çıkan ifadeleri yazmış.
Bugünde hem Yılmaz Büyükerşen hem de Ahmet Ataç,’aday değiliz’ diyorlarsa benim aylar önce yazdıklarımın doğruluğunun kanıtıdır.
ADAYLAR FERMUAR İLE BELİRLENECEK
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ta, CHP’de milletvekili adaylarının yapılacak olan ‘FERMUAR’ sistemi ile belirleneceklerini ifade etmişler.
Fermuar sistemine göre 1,3 ve 5’nci sıralarda yer alacak milletvekili adaylarını CHP Genel Merkezi belirleyecek. 2,4 ve 6’ncı sıralar ise yapılacak olan ön seçimden sonra belli olacak.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eskişehir’de yapılan bölge toplantısında ‘ön seçim’ demişti.
Şimdi ise, fermuar sistemi konuşuluyor. Yani CHP Genel Merkezi geçmiş seçimlerde olduğu gibi birinci sıraya birinci sıraya bir kontenjan koyacak. Bu büyük olasılıkla Eskişehir’den dışından bir isim olacak. 3 ve 5’e ise mevcut aday adaylarından birilerini yerleştirecek.
2, 4 ve 6’ncı sıralara da, eğer adına ön seçim diyebilirseniz, yapılacak ön seçimden çıkacak isimler yazılacak.
CHP tabanının ilk kez kilitlendiği, üçüncü milletvekilini bu seçimde almak için bu kadar arzulu oldukları dönemde milletvekili adaylarının 6’sıda ön seçim ile belirlenmez ise CHP’de Eskişehir’de yine iki milletvekiliyle TBMM’de temsil edilir. Taban çok büyük bir sükûtu hayale uğrar.
Boffen’i, Diego, Sissoko, Lawal’ı da satın
Eskişehirspor yönetimi göreve geldiği 1,5 yıllık süreç içerisinde sattığı futbolcularla dikkat çekiyor. 2014-2015 futbol sezonu başında alınan futbolculara baktığımız da bir tek Sıssoko dikkat çekiyor. Son haftalardaki performansı ile ışık saçıyor. Bir de geçen sezon ortasında Mersin İdmanyurdu kulübünden alınan Raheem Lawal..
Halil Ünal’ın başkanlığı döneminde çok düşük bonservis bedelleri ile alınan futbolcularda mevcut yönetim tarafından yüksek bedellerle satılmıştı.
‘Önce Güven’ yönetimi, önce Galatasaray’a Veysel’i sattı. Veysel’in satışından 700 bin Euro kazanıldı. Ancak Eskişehirspor’un Galatasaray’a olan yaklaşık 700 bin Euro borcu bu transferle silindi. Sezon başında genç yetenek Tarık Çamdal yine Galatasaray’a satıldı. Bu transferden Es-Es’in kasasına 4 milyon 750 bin Euro para girdi. Devre arasında yani ara transferde önce Erkan Zengin 2 Milyon 250 bin Euro bonservis bedeli ile Trabzonspor’a verildi. Transferin son gününde ise bu kez de Aytaç Kara aynı kulübe satıldı. Aytaç’ın bonservis bedeli 2 milyon 100 bin Euro.
Bu satışlardan Eskişehirspor’un kasasına 12 milyon Euro civarında para girdi.
‘Para yok’ diye yakınan yönetim, 5-6 aylık süreç içerisinde yapılan bu transferler sayesinde ciddi sayılacak bir gelir elde etti.
Bugün ligde kalma mücadelesi veriliyor. İnşallah küme düşmez, önümüzdeki sezon yeni stadyumda çok daha iyi şartlarda maç izleriz.
Ama Eskişehirspor küme düşerse, bugünkü yönetim, başta kaleci Boffen olmak üzere defansın bel kemiği Diego, Kamil Ahmet Çörekçi orta sahanın başarılı oyuncuları Sissoko, Lawal gibi futbolcuları da satabilir. Çünkü bu yönetim genç ve tecrübesiz futbolculardan oluşan bir takım yaratmakta büyük beceri sahibi oldu.
Bu futbolcularda satıldığı takdirde Eskişehirspor’un borcu hemen hemen sıfırlanacak! Böylelikle Mesut Hoşcan, ‘100 milyon borçla aldığın kulübü borçsuz bırakıyorum’ diye övünecek!
FIKRA
Dört dil bilen adam!
Temel ile Dursun, Sultanahmet Meydanı’nda gezinirken yabancı bir turist gelip kendilerine İngilizce olarak bir adres sorar.
Anlamazlar.
Turist bu defa sorusuna Almanca tekrar eder. Sonra Fransızca ve İtalyanca sorar ama bizimkiler anlamaz.
Temel canı sıkılmış halde “Ula Dursun… Bi yabancı dil öğrenemedik gitti…” diye söylenir.
Dursun,”Ula neye yarayacak ki?” der. Baksana, adam dört dil biliy, yine de dersini bir türlü anlatamayi…”