YILMAZ HOCA BİZE DEĞİL, İHALELERE İTİRAZ EDEN MÜTEAHİTLERE BAKSIN

Dün AK Parti’li ve CHP’li dostlar telefon etti. Hem AK Parti’li hem de CHP’li dostlar adeta burunlarından soluyorlardı. CHP’liler Yılmaz Büyükerşen’in bürokratlarına yapılan operasyonlara, AK Parti’lilerde bu operasyonun perde arkasında partililerinin olduğu şeklindeki söylemlere tepki gösterdiler.

AKP VE CHP YÖNETİCİLERİ ORTAMI

GERECEK SÖZLER SARFETMEMELİ

Telefon eden AK Parti’li ve CHP’li dostları önce sakinleştirmeye çalıştım. Her iki tarafta çok dikkatli olmalı. Taraftarlarını kontrol altına tutmalı. Bu gerilim daha fazla sürecek olur, CHP’liler AK Partilileri, AK Partililer CHP’lere aslı astarı olmayan ithamlarda bulunurlarsa ortam iyice gerilir, kendini bilmez bir kişi sokakta karşılaştığı bir AK Partiliye veya bir CHP’liye saldırır. Ortalık bir anda toz duman olur. O nedenle her iki partinin tepesindeki yöneticiler bu konuda dikkatli olmalı.

Ama özellikle CHP’li dostların; ‘bu soruşturma talimatı tepeden geldi. Yani AKP üst yönetiminden’ şeklindeki ithamlarını da çok da doğru bulmuyorum. Bir kere AK Partinin tepesindekiler ne savcı ne hakim. Ne Anayasa Mahkemesi, ne de Yargıtay. Türkiye’deki sayıları 68 olan siyasi partiden birisi. Diğer siyasi partilerden tek farklılığı bugün tek başına iktidarda olması.

BÜYÜK İHALELER YAPILDI

Evet, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi belki de diğer belediyelerde yaşanmamış kadar soruşturma geçirdi. Devam eden soruşturmalarda olabilir. Ancak şu unutulmamalı ki, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’de Ankara, İstanbul, İzmir gibi Büyükşehir Belediyeleri gibi büyük ihaleler yaptı. Bu ihalelere katılıp da dosyasındaki eksikler veya başka gerekçeler nedeniyle ihaleye giremeyen veya girip de kazanamayan müteahhitlerin itirazları oldu. Kimileri yargıya gitti. Haklı veya haksız ihbarlarda bulundular. Bu iddialar, ihbarların değerlendirmeye alınması normal. Önemli olan bu soruşturmalardan alnı ak çıkmak. Büyükşehir Belediyesi de bugüne kadar pek çok soruşturma geçirdi. Hepsinden de aklandı. Bu Büyükşehir Belediyesinin ihalelere fesat karıştırmadığının belgesidir.

YARGI BİRGÜN GELECEK HEPİMİZE LAZIM OLACAK

Ancak birilerinin daha doğrusu AK Parti’nin tepesinden devletin savcı veya hakimlerine ‘şu kişiyi içeri alın’, ‘şu şu kişiler hakkında soruşturma açın’ hatta ‘onları tutuklayın’ diye talimat verdiği şeklinde yapılan yorumlarda doğru değil.

Yargıyı bu kadar siyasallaştırmayalım. Gün gelecek hepimize lazım olacak. Bugün AK Parti iktidarda olduğu için AK Parti’nin her dediğini yaptığını iddia ettiğiniz yargıçlar, yarın CHP, MHP veya bir başka parti iktidara geldiğinde bu defa da onların dediklerini mi yapacaklar? Eğer böyle değerlendirmeler yapmaya devam edersek bu kuruma olan saygınlığı ve adaletin tarafsızlığına da gölge düşürürüz.

Hakimler, savcılar hükümetin veya hükümetlerin dediklerini değil Anayasa ve TCK’da yazılı kendilerine verilen görevlerini yapıyorlar. Kendilerine gelen ihbarların, iddiaların doğru olup olmadığını, itham edilen kişi ve kişileri yapacakları soruşturmalar ve toplayacakları belgeler sonunda tespit edecekler.

İHALELER SONUNDA İTİRAZLARI VEYA

İHBARLARI KİMLER YAPIYORLAR?

AK Parti’liler gözaltına alınmaların arkasında kendi partilerinin gösterilmesine öyle içerlemişler ki, nerede ise bu ithamlarda bulunan kişi veya kişileri bir bardak suda boğacaklar.

‘Sadi Bey Pazartesi günü ES TV’de yaptığın gerek gündüz belediye önündeki canlı yayınlarda gerekse akşamda “Anadolu’dan Kent’e Bakış’ programındaki yorumlarını dinledik. Gözaltına alınma şeklini eleştirdiniz. Oysa Türkiye’de ilk kez bir uygulama yapılmış Eskişehir’de. Halen görevde olan bürokratlar işlerine gitmek için evlerinden çıktıklarında görevli polis memurları tarafından Emniyet Müdürlüğüne davet edilmişler. Görevde olmayanların da veya emeklilerin evlerine gidilmiş. Kimsenin rencide veya rahatsız olmaması için Emniyet mensupları hassasiyet göstermişler. Temennim odur ki, inşallah soruşturma sonunda gözaltına alınanlar aklanır ve serbest bırakılırlar. Ama var ise bir usulsüzlükleri buda haklı olarak soruşturulmalı.’

Diğer bir AK Parti’li ise şunu hatırlattı:

‘Yapılan ihalelerden sonra ilgili makamlara müracaat ederek ihaleye itiraz edenler yok mu? Veya yapılan ihalelerden rahatsızlık duyan içeriden birileri de dilekçe vermiş olamaz mı? Niye bizi suçluyorlar. Hangi müteahhitlerin hangi ihalelere itiraz ettikleri belli değil mi?’.

Ben gerek ES TV’de yaptığım yorumlarda gerekse yazılarımda her iki tarafında yanında olmadım. Sadece tarafsız ve objektif olarak yorum yapmaya çalıştım. Ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranayım gibi bir hesabım yok.

 

 

TAM ISINMIŞKEN SEÇİMLER ERTELENDİ

 

Ticaret Borsa’sı Başkan adayı Ömer Zeydan, en geç Mart ayı sonuna kadar yapılması gereken Borsa Başkanlığı seçimlerine soyunmuştu.

Her ne kadar Ticaret Borsası üyeleri kendisini yakından tanıyorsa da, kendilerini ziyaret ederek projelerini anlatmaya başlamıştı. Tam ısınmaya başlamış ve epey de mesafe almıştı. Önceki gün Bakanlar Kurulu, oda ve borsa seçimlerini yaza kadar erteledi.

Ömer Zeydan tam ışınmışken ertelenen seçim takvimi ‘avantaj mı?’ yoksa ‘dezavantaj mı?’ oldu bilmiyorum. Ancak herhalde bu ertelemeye en çok diğer başkan adayları Muhammet İmamoğlu ile Faruk Erdoğan sevinmişlerdir. Biraz daha propaganda yapma fırsatı buldukları için.

 

 

FIKRA:

Naylon Rebiye

Köyde bir dolma nene diye yaşlı kadın vardı.

Köye gelen gelinlerin hepsinde bir noksanlık bulur onları o isimle çağırırmış.

Örnek naylon rebiye, kel sevim gibi.

Köyün ağası oğlunu evlendirip köye yeni bir gelin getirecekmiş.

Dolma neneyi davet etmiş yedirip içirdikten sonra demiş ki;

‘Bak dolma nene sakın bizim geline lakap takmıyasan. Dolma nene yo viş oğul ele şey olur mi ben heç bir gusur bulmam demiş ve ayrılmış. Ağa düğünü yapmış gelini getirmiş dolma neneyi çağırmış.

Dolma nene nasıl gelin demiş. Dolma nene

- oğul ben gelini ey buldum güzel buldum amma aşşağı mehlenin garılari at suratlı demeseler.