Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen öyle çok fazla televizyona çıkmaz.
Çıktığı zaman ise kent gündemine yön veren önemli açıklamalar yapar.
*
Büyükerşen’i önceki gün, uzun zaman sonra ES TV ekranlarında seyrettik.
Murat Taşkın ve Cihan Yıldırım’ın sorularını yanıtladı.
Ekranda tartışılan temel konular; Ilıca Barajı, termik santral, URAYSİM ve Hamamyolu Projeleri olarak karşımıza çıktı.
*
Büyükerşen’in, Hamamyolu Projesi dışında konuşulan diğer konulara ilişkin fikrini, üç aşağı beş yukarı biliyorduk.
Bu nedenle Büyükerşen’in Hamamyolu’nda yapılan çalışmalar hakkındaki görüşlerini incelememizin faydalı olacağını düşünüyorum.
*
Dilerseniz önce, Büyükerşen’in, Odunpazarı Belediyesi’nin yapmaya çalıştığı Hamamyolu projesi hakkındaki görüşlerini bölümler halinde okuyalım ve yorumlayalım.
*
- Büyükerşen: “Karışmadım, gitmedim, geçmiyordum oradan da. Şunu bilmesi lazım Eskişehirlilerin… Odunpazarı ve Tepebaşı belediyelerinin imar işlerinden kendileri sorumludur. Ben şehrin bütünün planından sorumluyum. Orada park mı olacakmış, üst geçit mi yapılacakmış, yer altı geçişi mi yapılacak, onların işi. Onlara karışmıyorum. Karışmakta istemiyorum doğrusunu istersiniz. Herkes kendi doğrusunu bulsun, doğrusunu yapsın.”
Bakın…
Bu kentte yapılan herhangi bir iş, iyi de olsa kötü de olsa sorumlusu olarak kimi görüyorlar?
Yılmaz Büyükerşen’i.
Hamamyolu Projesi, kent kamuoyu tarafından şiddetle eleştirilen bir proje.
Bazıları artık, Hamamyolu Projesi üzerinden Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un yanı sıra yavaş yavaş, Yılmaz Büyükerşen’i de hedef tahtasına oturtmaya, hesap sormaya çalışıyor.
Gerekçe olarak da, “Kazım Kurt’u getiren Hoca. Kazım Kurt Hoca’nın bilgisi olmadan adım atamaz. Dolayısıyla Hoca’nın Hamamyolu Projesi’nden habersiz olması mümkün değil. Bu nedenle Hamamyolu’ndan Yılmaz Büyükerşen’de sorumludur” şeklindeki görüşlerini piyasaya sürüyorlar.
İşte, Hamamyolu Projesi’ne dönük yapılan ağır eleştiriler Büyükerşen’e de dönmeye başlayınca, Büyükerşen’in, “Karışmadım, gitmedim, geçmiyordum oradan. Herkes kendi doğrusunu bulsun” şeklinde açıklama yapması kadar doğal bir şey olamaz.
*
- Büyükerşen: “Belli olmaz belki orta yere çıkınca beğeneceksiniz. Ben sadece bilgisayarda yapılmış resimler var ya, onu gösterdiler. Yapan Odunpazarı Belediyesi. Bir de bu ödül kazanmış proje kardeşim. Bu şehirciliği ödül verenler mi biliyor, biz mi biliyoruz yahut orada eleştiren mi biliyor?”
Büyükerşen burada, proje bittiğinde beğenilme ihtimaline karşın kapıyı az da olsa açık bırakıyor.
Eleştiri yapanlara, “Bitsin öyle eleştirin, belki iyi bir şey çıkar” demek istiyor.
Ödüllü bir proje olduğunu ifade etmesi de, hem projeyi hem de Kazım Kurt’u savunma ve koruma içgüdüsünü öne çıkarıyor.
Ama ne olur ne olmaz diye de, “Bana sadece bilgisayarda yapılmış resimlerini gösterdiler” diyerek projeden hiçbir biçimde haberinin olmadığını bir kez daha vurguluyor.
*
- Büyükerşen: “İnsan alışkanlıklarından kolay kolay kurtulamaz. Büyük bir ihtimalle Hamamyolu’nda köprünün geldiği yerin sağında solunda apartmanlar pencereden baktıklarında öyle bir şey görmek istemiyor olabilirler. Ama bakarsınız belki başka yönden rasyoneldir. Belki ticaret başka türlü olacak. Bakalım ne çıkacak, görelim. İleride bakarsınız yıkılır, değiştirilir bir şey olur falan filan... Belki kullandıkları malzemeler değiştirilir. Ahşap benzeri bir takım malzemeler kullanıyormuş.”
İşte bu bölüm zurnanın zırt dediği yer!
Büyükerşen, köprüye yapılan itirazları insanların alışkanlıklarına bağlayarak yumuşak bir giriş yapıyor ancak getireceği olumsuz sonuçlara göre ileride yıkılabileceğini ifade ediyor. Dahası, yıkılmazsa dahi farklılaştırılabileceğini ve kullanılan malzemelerin değiştirilebileceğini belirtiyor.
*
- Büyükerşen: “Gelmek istemiyorum çünkü hemen gelip ‘Hoca beğendin mi’ diyeceksiniz. Beğendim desem bir türlü, beğenmedim desem bir türlü... Bu sefer belediye başkanları arasındaki ahengi bozacak bir hava doğurulacak. Çünkü bu şehirde çok güzel dedikodu yapılıyor. Şehir büyüdü fakat hala kasaba dedikodusundan kurtulamadık.”
Bu bölümde Büyükerşen, Hamamyolu’na gitmeyeceğini bir kez daha net bir biçimde ifade ediyor. Çünkü giderse, beğenip beğenmediğine ilişkin görüşleri açıklamak zorunda bırakılacağını düşünüyor.
Proje için iyi ya da kötü şeklinde bir yorum yapmanın, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın arasını daha da açacağını söylemek istiyor.
Ancak bu yaklaşım doğru değil!
Büyükerşen yeri geldiğinde Odunpazarı’nın, yeri geldiğinde Tepebaşı’nın projelerine ve başkanlarına övgüler yağdırıyor.
Mesela kısa süre önce gerçekleştirilen Pişmiş Toprak Sempozyumu’nda Ahmet Ataç için ifade ettiği övgü dolu sözler...
Demek ki Büyükerşen’in, Hamamyolu Projesi’ne iyi ya da kötü demek istememesinin, “Projeden haberim yok ve karışmıyorum” şeklinde ifadeler kullanmasının nedeni, iki belediye başkanı arasındaki gerginlik değil.
*
Ben burada bitiriyorum.
Varın yazının bütününü siz yorumlayın.