Yerel seçim için yarış başladı

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, yeni tramvay hatlarının yapım çalışmalarının iki aya kadar başlayacağını açıkladı.

 

İhaleyi kaybeden bir firmanın itiraz etmesi ile ihalenin onanmasını geciktirdi. Oysaki yeni tramvay hatlarının ihalesi 12 Haziran seçimlerinin öncesi yapılmıştı.

 

Yeni hatların yapımı bir aksilik çıkmadığı takdirde büyük bir olasılıkla yerel seçimlere yetişecek. Seçim öncesi yeni hatlarda ikamet edenler, mahallelerinden şehre tramvaylarla inecekler.

 

Yılmaz hoca yeniden aday olacak mı? Olmayacak mı? Belirsizliğini koruyor.

 

Bir ara kendisine sormuşlardı:

 

‘Hocam 4’üncü dönem için yeniden aday olacak mısınız?’

 

Cevap:

 

‘Daha 2,5 yıl var seçimlere. Bugünden adayım veya değilim demek doğru olmaz. Ben işime bakıyorum. Seçim takvimi geldiğinde açıklarım. Daha hayata geçireceğim projelerim var. Başta tramvayın yeni hatları olmak üzere başlatılan ve yeni başlayacak olan projeleri bu süre içerisinde tamamlayabilmek.’

 

Aslında Yılmaz hoca doğru söylüyor.

 

2 yılı aşkın süre varken şimdiden ‘adayım veya değilim’ demesi doğru olmaz.

 

Diyelim ‘aday değilim’ dedi.

 

Kendisi aday olmasa bile, 3 dönemden beri oturduğu koltuğu AK Parti’ye vermek ister mi?

 

Kendisi aday olmaması halinde, aday adayı olanların içerisinden, kendisine yakın bir ismin aday yapılması konusunda o zamana kadar CHP’de Genel Başkan kim olur bilemem ama genel başkanın kulağına fısıldayacaktır.

 

AK Parti’de yerel seçimler yaklaşırken hamlelerini önümüzdeki ilkbahar ve yaz aylarında başlatacak. 3 dönemden beri çok istemesine rağmen Yılmaz hocaya kaptırdığı Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna, bu kez kendi adayını oturtmak için bütün kozlarını ortaya koyacak.

 

Nedir bunlar diye baktığımızda.

 

Yeni stadyum. Yeni gar binası. Bir türlü tamamlanamayan şehir içerisinden geçen tren hattının yer altına alınma projesini tamamlamak. Kampus Hastaneler. Yunus Emre Devlet Hastanesi bahçesine yapılacak olan, içerisinde ‘Çocuk Hastalıkları’ poliklinikleri ile yatarak tedavi görecekleri servislerin de bulunacağı yeni hastane.

 

Yerel seçimler öncesi ‘Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti’ olacak. Eskişehir’de yıl boyunca müzik, edebiyat, plastik sanatlar, sinema, tiyatro etkinlikleri gerçekleştirilerek.

 

Hem kentin kültürel altyapısına yoğun bir dinamizm ve yenileşme imkânı sağlanmış, hem de kentin ekonomisinde çok ciddi bir canlanma fırsatı yakalanmış olacak.

Yerel seçimler öncesi bu etkinliklerde, yapılacak stadyum, gar, hastaneler kadar önemli.

 

Bir yıl boyunca gazeteler, televizyonlar, dergiler hep Eskişehir’den bahsedecekler.

 

Bu etkinlikler sonucu seçimi etkiler mi? Etkilerse ne kadar? Elbette ki bu soruların yanıtlarını 2014 yılında Nisan ayında yapılacak seçimin ertesi günü alacağız.

 

Ama gerek Yılmaz hocanın yeni tramvay hatlarının yapımını başlatması, gerekse yeni projeler için birkaç ay sonra düğmeye basılacak olması, gerekse AK Parti’nin başlatacağı hizmetler, yatırımlar her ne kadar ‘seçim yatırımı değil’ denilse de, seçmen öyle yorumlamıyor.

 

Bakalım bugün için konuşulan bu yatırımlara, her iki tarafta ne gibi ilave hamleler yaparak seçmenin gönlünü kazanmaya çalışacak.

 

Onu da ilkbahar ve yaz döneminde görebilme imkanımız olacak.

 

Önümüzdeki iki yıl hem Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen hem de AK Parti iktidarı, Eskişehir’de seçim kazanmak adına kıyasıya bir yarış içerisinde olacaklar.

 

 

 

 

 

 

 

“Kendi ayaklarımız üzerinde durmak istiyoruz”

 

 

 

Zaman zaman köşemde okurlarımdan gelen yazılara da yer veriyorum. Onların da, seslerini ilgililere duyurmak için vesile oluyorum.

 

Bu tür okurlarımdan gelen yazıların daha doğrusu sorunlarını köşemde gündeme getirip yayınlamamın ardından, bazılarının çözüme kavuştuğunu öğrendiğimde, vesile olmaktan büyük haz duyuyorum.

 

Dün Elçin Aydın adındaki bir okurum mail göndermiş. Mailinde çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından kendi işini kurmak isteyen kadınlar için ‘girişimcilik kursu’ açılması için KOSGEP’e başvurduklarında, KOSGEP’in kurs açtığını belirtmiş.

 

KOSGEB’in tek başına böyle bir kurs açamadığından, bu konuda belediyeler, meslek odaları veya işletmelerin belirli sayıda kursiyer bulduktan sonra KOSGEB’e müracaat etmesi halinde kursun açılabildiğinin de yolunu göstermiş.

 

Değerli okurum Elçin Aydın’ın maili şöyle:

 

“Sadi Bey selamlar. Kendi ayakları üzerinde durmak ve kendi işini kurmak isteyen biz kadın girişimcilerin sesini duyurup yardımcı olabilirseniz size ömür boyu müteşekkir kalırız. Bildiğiniz gibi Türkiye’de işsizlik diz boyu. Birçok kadınımız da iş arıyor. Kimileri aile bütçesine destek olmak kimileri ise eşinden boşanmış veya hiç evlenmemiş. Bu kadınlar kimseye muhtaç olmadan bir meslek edinerek kendi işyerlerini kurup, hem istihdam yaratmak hem de geçinebilecekleri kadar para kazanmak istiyorlar. Bu konuda devlet güzel bir proje yaptı. ‘KOSGEB girişimci desteği’. Buraya bir iş fikri ile başvuruluyor, mülakat sonucunda da kazanırsanız, kısa bir eğitimden sonra sertifika alıyorsunuz. Bu sertifika ile iş kurmanızdaki masraflar için geri ödemesiz 27 bin lira destek alabiliyor. Gerekirse 60 bin lira da kredi alabiliyorsunuz. Dolayısı ile bu güzel hizmetten daha fazla kişinin yararlanması için Eskişehir’de kurumlar ve belediyeler tarafından ne kadar çok kurs açılırsa, o kadar çok kadın faydalanabilir. Bu konuda KOSGEB desteğe hazır olduğunu söylüyor. Fakat derler ki Eskişehir’de ETO bu konuda elinden geleni yapıyor ve birden fazla kurs açtı. Bir kez de Odunpazarı Belediyesi tarafından açıldı. Şehrimizdeki diğer belediyelere gelince KOSGEB tarafından kaç kez kurs açılması talebinde bulunulduysa olumlu yanıt alınamamış. Dolayısı ile Eskişehir’de bu kurslara çok ilgi olmasına rağmen yeterince kurs açılmadığı için Eskişehirliler de yeterince faydalanamıyor. Kanımızca bazı kurumlar olaya siyasi bakıp bu kursları açmıyorlar. Yoksa 60 saatlik öğretmen ücretini karşılamayacak durumda değiller sanırım. Biz kadınlar bu hizmetten yararlanamıyor, siyasete kurban gidiyoruz. Her defasında ‘parti rozetini çıkarıyoruz, halkımız adına verilecek her hizmete destek veririz’ diyenler, sözünü tutmuyor. Bu konuda mağdur olanlar yine bizleriz. Maalesef, sesimizi duyuracağımız sadece sizler varsınız, sesimizi duyurmamamıza vesile oluyorsunuz. İlginize ve desteğinize peşinen teşekkür ediyorum.”