Dün Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl ile İl Müfettişi Erdoğan Sarın, Halkla İlişkiler Başkanı Halit Öz, İl Muhasibi Hasan Tazkıran ziyaretimize geldiler.
21 Aralık 2014 Pazar günü Saadet Partisi’nin İl Kongresi yapılacak. Kongreye Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak’ta katılacak.
Kamalak’ı yakın takip ediyorum. Cumhurbaşkanlığı ve 30 Mart 2014 tarihinde yapılan yerel seçimler öncesi yaptığı açıklamalarla Türkiye’de dikkat çeken siyasetçilerin arasında ilk sıralarda yer aldı.
Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu çok iyi özetlemesine, geçmişle bugünü iyi anlatmasına rağmen nedendir bilmiyorum! İnsanlar Saadet Partisi’ne oy vermiyor.
Fesih Bingöl’e bunun nedeni sordum.
‘BARAJI AŞACAĞINIZA
İNANSAM OY VERECEĞİM’
Bingöl, kendilerinin de bunu halka sorduklarını, ancak halkın verdiği cevabın özellikle altını çizerek anlattı:
“Saadet Partisi’nin yüzde 10’luk seçim barajını aşacağına inansam oy vereceğim. Ancak yapılan kamuoyu anketlerinde Saadet Partisi yüzde 2-3’lerde görünüyor. Bende oyum bölünmesin diye bir partiye veriyorum ve vereceğim. Gönlüm Erbakan Hoca’da ve Saadet Partisinde. Erbakan Hoca’nın kısa dönem kaldığı iktidarda bu ülke ve bu ülke insanları için yaptıklarını unutmadık.”
‘BİR KEZ OY VERSELER
PİŞMAN OLMAYACAKLAR’
Bunu söylerken insanların ne kadar samimi olup olmadıklarını da sordum Fesih Bingöl’e.
“Sadi Bey ben yıllardır siyaset yapıyorum. Hani derler ya insan saraf’ı diye. Gerçekten de öyle. Kimin ne kadar samimi, ne kadar değil yüzüne baktıklarımda anlayabiliyorum. Ben bize oy vermeyi gönlünden geçiren, ancak baraja takılacağımız düşüncesiyle oy vermeyenlerin bir kere oy verseler barajı aşacağımızı, TBMM çatısı altında neler yapacağımızı görecekler. 7 Haziran 2015 seçimleri bunun için bir fırsat. Bu seçimlerde oy versinler. Eğer onları pişman edersek bir sonraki seçimlerde yine oy vermesinler.”
‘YENİ TÜRKİYE DEĞİL
YENİDEN TÜRKİYE’
"Bizim hedefimiz, amacımız 'yeni Türkiye' değil, 'yeniden büyük Türkiye'. Batı'ya kul, köle olan, onların etrafında bir uydu gibi dönen bir Türkiye değil. Anlı ak, başı dik, tarihinden, geçmişinden aldığı hızla arşa yükselmeyi amaçlayan bir Türkiye. Her zamankinden daha çok çalışacağız. Anadolu'da çalmadık kapı bırakmayacağız” diyerek neden ‘Yeniden Türkiye’ dediklerini bu şekilde anlattı.
“Anadolu'dan büyük şehirlere göç arttı. Vatandaşlar ciddi bir ekonomik kriz ve işsizlikle mücadele içerisinde. Kapkaç, hırsızlık, uyuşturucu ve fuhuş suçları da yükselişte. Önümüzde bu şikayet ettiğimiz konuları düzeltmek için bir fırsat var. 7 Haziran’da yapılacak olan seçimlerde Eskişehir’den 6 milletvekili çıkarırsak Saadet Partisi iktidar olur. İşte bizim iktidarlığımız döneminde de vatandaşlarımızın şikayet ettikleri bu sorunlar sorun olmaktan çıkar.”
Hepimiz ön yargılıyız. ‘Oy vereceğim ama boşa gider’ diyerek vereceğimiz oyla muhalefettekilerin iktidar, iktidardaki partilerin de muhalefete düşünebilsek belki o zaman tercihimiz değişecek. Bir siyasi partiye iktidara getirmekte, iktidardan indirmekte bizim elimizde.
Bu nedenle sandık başında hangi siyasi partinin ambleminin üzerine ‘evet’ mührünü basacağınızı, bir kere değil birkaç kez düşündükten sonra vuralım.
Ondan sonra da,’elim kırılsaydı da o evet mührünü basamasaydım’ diyerek ağlamayalım!
KAYBEDİLEN 9 PUAN!
Eskişehirspor Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe deplasmanlarında galibiyete en yakın taraf olmasına rağmen maalesef hakem hataları nedeniyle 9 puan kaybetti.
30 Ağustos 2014 Cumartesi günü 2014-2015 futbol sezonunun ilk maçını İstanbul’da Galatasaray ile oynayan Eskişehirspor 0-0 berabere kaldı. Bu maçta üç puana yakın olan kırmızı-siyahlıların 2 puanı hakem hatasına kurban gitti.
27 Eylül 2014 tarihinde yine İstanbul’da rakip bu kez Beşiktaş. Beşiktaş karşısında da süper futbol oynayan kırmızı-siyahlı takım bu maçta 1-1 berabere kalıyor. Yine bariz hakem hataları ve kaybedilen 2 puan.
Bu kez tarih 30 Kasım 2014 Pazar. Maçın 11’nci dakikasında Fenerbahçe kalecisi Volkan ceza sahası dışında topu eliyle oynuyor. Hakem Tolga Özkalfa ‘devam’ diyor. Oysaki kırmızı kartını gösterip oyundan atması lazım.
7 DAKİKA UZATMA OLUR MU?
90’nci dakika da 4’ncü hakem tabelayı kaldırıp ‘7 dakika uzatma var’ diyor. 7 dakikalık uzatma olması için müsabakanın en az 7 dakika durmuş olması lazımdı. Ortalama 3 dakikalık bir uzatma oldu maçta. Uzatmaların 3’ncü dakikası oynanıyor hemen hemen tüm futbol yorumcularının ‘penaltı değil’ dediği pozisyonda, pozisyonun oluşmasının en az 10-15 saniye sonrası düdük çalarak penaltı noktasını gösteriyor. Oysa ki top Berkay’ın eline çarpıyor. Elle oynama söz konusu değil.
Bu maçta da verilen haksız penaltı ile giden 2 puan.
Futbolcuların emeklerine yazık. Diyelim sezon sonunda Es-Es’ler iki puanla Avrupa Kupalarına katılma hakkını kaybetti. Bunun hesabını kim verecek.
Nedendir bu hakem hataları hep Anadolu takımlarına yapılıyor. Pazar günkü penaltı Fenerbahçe aleyhime verilmiş olsaydı ortalık toz duman olurdu.
Vurun Anadolu takımlarına, alın ağızlarından lokmayı.
Nasıl olsa sesleri çıkmıyor! Veya çıksa da duyan yok.
ADA ÇINAR 15 DAKİKA AĞLADI
Maçı torumum Ada Çınar ile birlikte izledik. Es-Es 1-0 ene geçince yıktı ortalığı! 1-1 olunca üzüldü. 2-1 olduktan sonra kendisini kaybetti! Hopladı, zıpladı. Apartman sallandı. Belki de aşağı katta oturanlar deprem oluyor zannetmişlerdir.
Dördüncü hakem 7 dakika uzatma gösterince ‘yuh artık. Ne oldu da 7 dakika uzatma verdin’ diye sinirlendi. Tam siniri yatışmamışken 93. Dk. da olmayan penaltıya ‘penaltı düdüğü’ çalınıp, penaltı da gol olunca 2-2’lik skor üzerine tuz biber oldu.
FOTOĞRAFI POSTALAYACAĞIM
Maç bitti 15-20 dakika geçti Ada Çınar hala sinirinden ağlıyordu.
Bir taraftan babası, annesi. Bir taraftan ben yatıştırmaya çalıştıksa başarılı olamadık. Ağlamaktan gözleri şişti. Muhtemelen sabahta şişlikler inememiştir.
Ada Çınar’ın bu fotoğrafını Tolga Özkalfa’ya ve Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ile Merkez Hakem Komitesi Başkanı Zekariya Alp’e göndereceğim.
Bu fotoğrafı görünce bakalım vicdanları nasıl el verecek Es-Es’ten alınan puanlara.
SEÇİM BARAJI DÜŞER Mİ?
Türkiye, genel seçimlere 7 ay kala yüzde 10 seçim barajının kaldırılıp kaldırılmayacağı sorusuna kilitlendi.
Anayasa Mahkemesi seçim barajının düşürülmesi konusunda yapılan başvuruyu kabul etti. AYM Genel Kurulu'nda görüşülecek ve 2015 seçimlerinde uygulanacak kararla, seçim barajının düşmesi halinde siyaset yeniden şekillenecek.
2015’E YETİŞMEYEBİLİR
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç dün bu konuda yaptığı açıklamada,”Genel Kurulumuzdan nasıl bir karar çıkacağına ilişkin görüş belirtmem uygun olmaz. Tabii ki Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlaline ilişkin kararları hemen uygulanır. Ancak genel kurulumuzun böyle bir durumda yasama organına bunu düzeltmesi için süre vermesi de söz konusu olabilir. Yasa eğer iptal edilirse, yasa koyucuya bir süre verilir ve 'Şu kadar sürede yeni düzenleme yapılmalı' da diyebilir. Genel Kurul bu yönde bir karar alması halinde yüzde 10 barajı uygulamasının Haziran 2015'te devam edebilir. Çünkü usulü sorunlar çok fazla, seçime de az bir süre kaldı. Bundan dolayı yetişemeyebilir".
EN YÜKSEK TÜRKİYE’DE
Seçim barajı Almanya’da yüzde 5, Avusturya’da yüzde 4, Hollanda’da yüzde 0,67, İtalya’da yüzde 4, Yunanistan’da yüzde 3. Türkiye’de ise yüzde 10. Gerçekten bu rakam yüksek. Bu nedenle yüzde 5, 6, 7. Hatta 8-9 oy alan parti veya partiler TBMM’de temsil edilemiyor. Ve biz bu seçim sistemine ‘adil’ diyoruz. Neresi adil?
Seçmen oy verdiği ve yüzde 5, 6, 7’lerde kalan partinin parlamento da temsil edilmemesinden rahatsız. Temsili adalet yerini bulmuyor.
CHP YÜZDE 3 DİYOR
CHP seçim barajının yüzde 3’e düşürülmesi için TBMM’ye kanun teklifi verdi. Ben yüzde 3’ü çok düşük olduğuna inanıyorum. Almanya’da yüzde ise, Almanya bizim nerede ise yarımız bizde de 5 olmalı.
Yüzde 3 olursa çok parçalı, bölüklü bir meclis yapısı oluşur. O zaman da kanun çıkarmak ve TBMM’de karar almak zorlaşabilir.